" Boran bey dikkat Efnan Hanım ve Umut'u koruyun " diye bağırınca Necati ne olduğunu başta idrak edemedim .
Hamza 'nin üzerimize atlaması ile kalbim ağzımda atarken Efnan ve Umut'u arkama aldım ve gözüm simsiyah camları dahi kaplamalı arabadan ellerindeki silahları bize yönelten adamlara takıldı.
Kurşunlar,kurşunlar üzerimize yağmaya başlarken arkamı dönüp korkudan yere çöken Efnan'a baktım.
Umut'un üzerini bedeniyle kapatmış tir tir titriyordu.
Elimi belime attım ancak boştum, Efnan hayatıma girdiğinden beri silahı genelde arabada yada odamdaki çekmecede tutuyordum..Hamza cebindeki silahla hala üzerimize kurşun yağdıran arabaya koşup sıkarken iki korumanın yaralandığını farkettim.
" Boran ağabey git Efnan'ı ve Umut'u al ağabey git buradan " dedi Hamza ,yerde diz üstü çöken karıma ve çığlık atarak ağlayan oğluma baktım.
Hemen kendimi onlara siper edip Efnan'ın kollarını sardım.
" Ne ne oluyor Boran " dedi Efnan titrek bir sesle.
İçimden küfrederken bu korkuya sebep olanları öldürmek geçti." Yavrum yok bir şey şimdi sakın önümden ayrılma ve umutla beraber ayağa kalk ".
Efnan'ın bedenini bedenimle örterken şirket güvenliği ellerindeki silahlarla bize doğru koştu ve etrafımıza etten bir duvar ördü, buna güvenerek koşar adım Efnan ve Umut'u şirkete güvenli bit şekilde sokmayı başardım..
" Ne oluyor Boran "dedi Efnan.
Yüzünü avuçlarımın arasına alıp " Bilmiyorum burada bekle " dedim dudaklarına hızlı bir öpücük yerleştirip koşarak Efnan'ın bağışlarını duymazdan gelerek şirketin kapısından çıkıp hala ateş eden arabaya doğru eğilerek ve kendimi korumaya çalışarak ilerledim.
Birileri bizi güpegündüz şehrin ortasında ateş çemberine almıştı.
Uzaklardan gelen siren seslerini duymaya başladım.
Birileri polise haber vermiş olmalıydı.
Hamza'ya doğru eğilerek koşarken silah sesleri sustu ve siyah araba gaza basıp gözden kayboldu." Peşine takılın " diye bağırdım ve arabanın arkasında saklanan iki koruma arabanın kapısını açtı biri yolcu koltuğuna binerken diğeri de arabanın etrafından dolanarak şoför koltuğuna yerleşip gaza yüklenerek arabanın peşine düştü.
" Herkes iyi mi ?" Diye bağırdım aynı zamanda duruşumu dikleşirip yürümeye başladım gözlerim adamların üzerinde gezerken herkesin iyi olduğundan emin oldum kollarından kurşunun sıyırdığı iki güvenlik görevlisini de hastaneye yolladım.
Birde rabaların camları paramparça ve kapılar delik deşikti.Hamza ve Necati aramızdaki mesafeyi koşar adım kapayıp " Boran bey iyi misiniz Efnan yenge ve Umut neredeler ?" Diye tek bir ağızdan sordular.
" İyiyim,onlarda iyi bunu kimin yaptığını bulun, geçen gün bir otel ihalesi vardı geri çekilmemi isteyen bir şirket vardı onları izlemeye başlayın, bulun ve bana getirin, karım ve oğlumun canını tehlikeye atanların canını almayan adam değildir " dedim.
" Hemen " dedi Hamza ve başını sallayıp yanımdan uzaklaştı " Şu adamları ara arabayı bulmuşlar mı sor Necati " dedim ve " Boraan " Diye bağıran Efnan'ın sesiyle başımı geriye doğru çevirdim..
Yanında şirket güvenliğinden bir kişi vardı Umut onunla değildi." Siz yengenin yanına gidin ben hemen öğreniyorum " .
Necati 'nin omzuna vurdum ve öfke ile yanıma adımlayan karıma doğru yürümeye başladım.
" Sen aklını mı kaybettin dışarıda ne işin var ?" Diye sinirle konuştum aramızdaki kısa mesafeyi baz alarak .
" Bana diyene bak ,sen delirdin mi bizi orada bırakıp nasıl kurşunların üzerine doğru koşarsın " .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALABORA
General FictionNeden bence yardıma ihtiyacın olabilir hem kocalar ne için var karıcığım " dedi tırnağını ensemde gezdirip saçımı çekip bir tarafıma topladi şu an ensem tamamen açık ve göz önündeydi " saçlarını da yıkayabilirim hııı ne dersin " kısık sesi ,ensem...