2|

137 21 25
                                        

Selammm nasılsınız?

|||||

"Minho Bey, öncelikle size eğitimimizden bahsedeceğim. Liva'ya haftanın 3 günü eğitim hakkı verildi, eğitim süresi de 2 saat. Sizinle de haftanın 1 günü yarım saat aile eğitimi yapacağız. Liva pazartesi, çarşamba, cuma gelecek. Siz ise uygunsanız salı günü geleceksiniz fakat gelirken Liva yanınızda olmamalı. Güvendiğiniz birisi var mı onu bırakacağınız?" Önündeki deftere hem anlatıp hem not tutarken soruyu sordu Jisung.

"Salı günü uygunum, Liva benden ayrılmıyor. Bırakacak güvendiğim birisi var ama bıraktığım an nefesi kesilene kadar ağlıyor." Üzüntüsünü gizlemeye çalışsa da sesine yansımıştı ister istemez.

"O zaman onu sınıfın kapısını açıp oyun alanında bekleteceğiz sizin burada olduğunu görebilir, ilerleyen zamanlarda sizi ayırabildiğimizde ise o güvendiğiniz kişiye bırakabilirsiniz."

"Tamam hocam." Dikkatlice dinleyip kafasına kazıyordu Minho.

"Şimdi öncelikle söylemek istiyorum ki ben diğer kurumlar gibi masa başı etkinliklerle çocukları boğmayı sevmiyorum. Eğitimimi oyunlarla sürdüreceğim. Sihirli bir değneğim olmadığı için bir anda gelişme göstermesini beklememeliyiz zamanla ihtiyacı olduğu kadarıyla kazanımlarını tamamlayacak. Aile eğitimi için annesi gelirse daha iyi olur tahmin ediyorum ki işlerinizden dolayı o daha ilgilidir." Merakla baktığında Minho derin bir nefes aldı.

"Üzgünüm, Liva'nın annesi bizi terk etti, iletişimimiz yok ve onunla her an ben ilgileniyorum." Jisung bunu duyunca yaptığı şeyin kabalık olduğunu düşünüp pişman oldu.

"Çok özür dilerim tahmin edememiştim..."

Minho onun sesindeki endişe ve hüznü duyduğunda kıkırdadı. "Önemli değil,lütfen canınızı sıkmayın." Yatıştırmak istercesine yumuşak çıkmıştı sesi.

"Onun gözlerinde neşe var. Hareketleriyle göstermese de bakışlarından anlayabiliyorum. İyi bir aile ortamında büyüdüğünü tahmin etmiştim fakat işin özeti demek ki iyi bir babaya sahipmiş." dedi nazik gülümsemesiyle. Minho ister istemez utanmıştı.

"Teşekkür ederim..." İstemsizce elleriyle oynamaya başladığında bunu gören Jisung sesli bir kıkırtı bahşetti ona. Minho onun bu sevimli gülüşü ile sanki panik yapmış gibi konuşmak zorundaymış hissi yayıldı aklına.

"Siz de sevimlisiniz." Jisung şaşkınca ona baktığında Minho daha çok paniklemişti. "Y-yani daha çok şey.. Mm demek istediğim... İyi öğretmen!" bi anda sesi yükseldiğinde onun panik haline ufak bir kahkaha attı Jisung. Minho onun gülüşünde takılı kalırken "Teşekkür ederim Minho Bey." diye yanıtladı onu Jisung.

"Ben artık gitmeliyim önemli bir toplantım var gecikmemliyim." Minho ayağa kalkıp üstünü düzelttiğinde Liva'ya bakmak için kafasını çevirdiğinde savaş alanına dönen bir sınıf hayal etmemişti. Gerçi evde de böylelerdi, Liva dağıtır Minho toplardı.

"Anlıyorum." Jisung Liva'ya baktığında babasına doğru adımladığını gördü. "Liva, güzelim sınıfı dağıtmışız... Hadi topladıktan sonra tutalım babanın elini."

Ona doğru nazikçe elini uzatsa da Liva babasına daha çok yaklaştı. Minho eğilip müdahale edecekken Jisung eliyle ona durmasını işaret etti. Ardından eğilip Liva ile aynı göz hizasına geldi. İncitmeyecek şekilde bir elini onun omzuna ve diğer elini beline koyarak dağıttığı alana yönlendirdi onu. "Biliyorum toplamak sıkıcı ama tekrar dağıtmamız için toplamaya ihtiyacımız var değil mi?" dedi gülerek. Liva ona tepki vermese de yönlendirmesine izin verdi.

Jisung omzundaki elini nazikçe Liva'nın eline indirip yerdeki oyuncağı birlikte tutmalarını sağladı ve kovaya koydu. Birkaç kere daha fiziksel yardımla koyduktan sonra elini çekti ve kendi toplamaya başladı. Liva da hem onu izledi hem toplamaya devam etti. Minho ise ikiliyi şaşkınca izliyordu. Ne yani Liva ve huysuzluk yapmadan dağınıklık toplamak mı? Kamera şakası olmalıydı bu.

Özel Sevgim || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin