Özel Sevgim || Minsung

15|

SEEELAAAAMMM!!!

Arkadaşlar bu bölümde biraz yakınlaşma anları oluyor rahatsız olanlar için uyarımı yapmış olayım.

Keyifli okumalarrrr!!

|||||

Jisung gün boyu Liva'nın ona bile isteye anne demesini düğünmüştü. Tamam, eğitimlerde anne kavramını öğretiyordu ama bu şekilde olacağını hiç hayal etmemişti...

|||

Yeni bir güne uyandığında henüz yeni ayan güneşi gördü açık bıraktığı pencereden Jisung. Minho'nun odasında uyuduğu için onun banyosunu kullanıyordu. Banyoya gidip günlük rutin bakımını kısaca yaptığında yıpranmış yüzünü gördü. Yüzü tüylenmeye başlamıştı ve fazlasıyla çirkin hissediyordu.

Banyo dolabındaki ürünlere gözü çarpsa da Minho'dan izin almadan kullanmayı doğru bulmadı. Daha fazla incelerse kendinde kusur bulmaya devam edeceğinden odaya döndü. Rahat giyinmek istiyordu çünkü Minho evin ısısını oldukça yükseltmişti.

Valizinde hiç rahat şort olmadığından ve eşofman da giymek istemediğinden pijama takımına takıldı gözü. Hello Kittyli pembe peluş kısa şort ve gene Hello Kittyli pembe peluş, kedi kulaklı askılı crobunu giydi. Bir an aynada kendini gördüğünde biraz müstechen mi oldu ki acaba? diye düşünmeden edemedi. Düşünmekten de aynı hızda vazgeçip en azından onlar uyanana kadar rahat olmamda bence sakınca yok diye düşünüp aşağı indi.

Mutfağa inip telefonundan sesini azaltarak enerjisini yükseltebilecek bir şarkı tercih edip eşlik ederek kahvaltı hazırlamaya koyuldu.

Kendini ritme o kadar kaptırmıştı ki masa tarzı olan arkasındaki tezgaha yaslanıp onu izleyen Minho'dan habersiz kalçasını sağa sola sallıyor esnek ama saçma hareketlerle dans ediyordu.

Minho yüzündeki sırıtışla ses çıkarmadan onun arkadan yakınına gelip çıplak beline kollarını sardığında Jisung korkuyla çığlık attı.

Arkasındakinin Minho olduğunu anladığında derin bir nefes bıraktı. Başını yana çevirip omzunun üstündeki başla burun buruna geldiğinde gülümseyerek lafa girdi Jisung. "Korkuttunuz beni Minho Bey."

Minho onun burnuna öpücük kondurup kıkırdadı. "Çok sevimliydin bozamadım."

Jisung telefonuna uzanıp kilit ekranından saate baktığında tekrar başını yana çevirip "Saat daha erken değil mi neden uyandınız?" diye sordu.

"Sen henüz uyanmadan şirkete uğrayıp gelecektim ama burada yaramazlık yaparken yakaladım seni." derken belindeki kollarını gevşetti ve bel kıvrımlarına ellerini yerleştirdi. Crobun askısıyla boynu arasındaki tenine hafif öpücük kondurup "Neden dinlenmek yerine burada kahvaltı hazırlamaya çalıştığını öğrenebilir miyim acaba?" diye sordu.

Jisung belinin yanlarındaki eller ve teninde hissettiği öpücükle ürperirken gözleri kapanmıştı istemsizce. "Size teşekkürümü böyle etmek istedim." sesi fısıltılı çıkmıştı.

Minho bu sefer öpücüğünü kulağının alt kısmına bıraktı. "Teşekküre gerek yok güzelim, asıl bizim sana teşekkür etmemiz lazım. Tekrar kendini böyle yorma."

"Ama yorulmuyorum ki Minho Bey. O kadar ağrım yok biraz vakit geçirmek istiyorum." Küçük çocuklar gibi mızmızlanırken sesinden sitemkarlık akıyordu. Minho kıkırdadı onun bu haline.

Jisung'un bel kıvrımlarındaki ellerini hareketlendirip onu kendine döndürdü. Şimdi yüz yüze ve çok yakınlardı. Minho kendi ellerini onun belinin arkasında birleştirip kendine çekti Jisung'u.