13|

108 16 7
                                        

Selamlar, Ballarım çok hastayım bu yüzden bölüm kısa veya yazım yanlışlı olursa kusuruma bakmayın...

Bu aralar salgınlar çoğaldı sağlığınıza dikkat edin 🧡

|||||

Tam 6 gün boyunca Jisung hastanedeyken okul müdürü, öğretmen arkadaşları, öğrencilerinin velileri, Hyunjin, Jeongin, Chan, Changbin ve Felix onu ziyaret etmiş hatta hastane yemeği onun midesini bulandırdığı için bir sürü yemek getirmişlerdi. Jisung ilgisiz kalmıyordu ve iyileştiğini de hissediyordu. Eh tabii yanından hiç ayrılmayan Minho da eksik edilemezdi bu listede.

Ara ara Liva'yı ziyaret ediyordu ama Jisung sayesinde Liva babasız durma konusunda daha iyi olduğundan Minho bunu bozmamak için uzun görüşmüyordu.

Nihayet taburcu günü geldiğinde doktor son uyarılarını yaptı genç adama. "Bay Jisung, ara ara temiz hava almaya çıkmalı gününüzün aktifliğini azaltsanız da tam olarak sıfıra indirmemeyi ihmal etmeyin. Başınızdan darbe almamaya çalışın beslenmenizi ve uyku düzeninizi bir süre sıkı bir şekilde düzene sokun. Sağlıklı günlerinizde görüşmek üzere." gülümseyip karşılığında içten teşekkür aldığında çıktı doktor. Tabii söylediği şeyleri tek tek aklına kazımıştı Minho.

Yatan Jisung'un baş ucuna yanaşıp yüzüne eğildi. Ani yakınlıkları Jisung'u şaşırtsa da geri çekilmeden gözlerinin içine baktı onun. "Bir şey mi oldu?" Kekelemediği için içinden bu sefer kendine teşekkür etti.

"Benimle kal." dedi Minho. "Sen, ben ve Liva bir süre birlikte kalabiliriz değil mi?"

Onun nazik teklifini istese de reddedemezdi genç öğretmen çünkü şu an Minho onun gözlerine öyle güzel bakıyordu ki... Sanki içindeki çocuk rica ediyordu bunu öyle bir istekti bu.

"Israr ederken bile kibarlığınızı koruyorsunuz, şirin." dedi Jisung gülümseyerek. Yüzleri hâlâ yakınken onun bu sevimli gülüşünden öpme isteğini nasıl susturacağını bilmiyordu karşısındaki adam.

"Öpebilir miyim?" Ani sorusu ve fısıltılı çıkan sesini gayet net bir şekilde duyan Jisung anında utanarak kızarmıştı bile. İstemsizce bakışları dibindeki yüzün dudaklarına indi ve farkında olmadan kendi dudaklarını araladı.

Bunu farkeden Minho'nun dudağının bir kenarı yukarı kıvrıldı. "Sessizliğin evet mi demek oluyor?" Bir elini Jisung'un başının yanına yaslayıp aralarındaki mesafeyi azaltırken nefesleri birbirine çarpıyordu. Jisung uslu bir çocuk gibi başını aşağı yukarı salladığında Minho diğer boştaki elini onun yanağına yerleştirip dudaklarını birbirine değdirdi.

Henüz dudaklarını ona bastıramadan çalan kapıyla öfkesini nefesine yerleştirip derin bir iç çekti. "Sikeyim!" hızla geri çekildiğinde Jisung ondan uzun zaman sonra ilk defa küfür duymanın şaşkınlığını yaşıyordu. Kapı tekrar çaldığında Hyunjin'in tanıdık sesini duydu. "Jisung? Giriyorum?" izin ister gibiydi sesi.

"Gir Hyun." Sesi çatallı çıktığı için çok utanmıştı. Hevesinin yarıda kalması böyle yansımıştı ve yanındaki adam da anlamıştı hemen.

Hyunjin girdiğinde gözleri kocaman açıldı. Hızla Jisung'un yanına gelip yanaklarını avuçlarına yerleştirdi. "Ji kızarmışsın. Çok sıcak yanakların ateşin mi var!? Doktoru çağırayım." Tam geri gidecekken onun panik haline gülen Jisung bileğinden yakaladı. "Hayır bebeğim sadece oda bir anlık sıcak oldu ateşim yok. Hem doktor yeni gitti gördü yani beni. Çıkıyoruz."

Hyunjin rahatça nefes verirken "Doğru, yardım için geldim hadi bana geçiyoruz." dedi. Jisung tereddütle bir Minho bir de Hyunjine bakıyordu. Hafif öksürüp sesini düzelttiğinde Minho onun ne diyeceğini merak ediyordu çünkü kendisine de cevap vermediği için kabul edeceğinden endişelenmişti.

Özel Sevgim || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin