14|

108 17 8
                                        

Selammmm !! Keyifli okumalaaarr...

|||||

Jisung ertesi sabaha gözlerini Minho'nun yatağında açmıştı. Minho onu rahatsız etmemek adına salonda yatıyor ve ona rahat edebileceği olanaklar sağlamaya çalışıyordu.

Genç öğretmen sağındaki boş ama kılıfı kırışık olan yastıkta tanıdık koku aldı. Ona uzanıp yüzüne bastırdığında kokusunu derince içine çekip geniş gülümsemesini güzüne yaydı. Kokusuna bile aşık olmam gerçek mi yaa!!

Kendi içinde sevincini yaşarken aniden tıklatılan kapı ile yastığı gelişi güzel kenara bıraktı. Saçlarını da düzeltip hafif öksürdüğünde sesini ayarlayıp gir komutunu verdi.

Minho önce başını uzatıp sonra tamamen girdiğinde yanına yaklaştı Jisung'un. Ona bol gelen Minho'nun tişörtü tek omzundan kayıp hafifçe açıkta bırakmıştı ve bu Minho'nun sabah sabah görebileceği en güzel manzara olabilirdi.

Bakışlarını gözlerine çıkardığında "Günaydın Jis." Dedi gülümseyerek.

"Günaydın Minho Bey." uykulu sesiyle kendini kötü hissetmişti, bu tonu sevmiyordu ve yeni uyanmış halinden de nefret ediyordu. Şu an hoşlandığı adamın karşısında bu halde olmak onu utandırmıştı.

"Kahvaltı hazır demek için geldim, öğün atlamak yok. Hem, bana bey demeyi bırakacak mısın artık?"

"Ama hâlâ yakın değiliz ki..." Başını eğip konuştuğunda Minho gülümseyerek yatakta dibine oturup çenesinden nazikçe tutup bakışlarını birleştirdi.

"Jisung... Biz öpüşüp birbirimizi arzulayacak konumdayken nasıl yakınlaşmamış olabilir ki?"

Jisung anında kızarırken hafif fısıltıyla konuşmuştu. "Bahsettiğim yakınlık sadece fiziksel değil Minho Bey." dedi. Gözlerinde biraz da olsa beklenti vardı, bunu çok net görebiliyordu Minho.

"İnsanlar duygusal olarak yakınlaşmadığı kimseyle fiziksel olarak da kendi istekleriyle yaklaşmazlar."

Jisung bu sözüyle içindeki çocuğun ümidini hissedebildi. Gözleri parladı aniden, yüzü gülüyor resmen odada bahar açtırıyordu. Minho, onu Hyunjin ile konuşurken net olarak duyduğundan kendi duygularını söylemekten çekinmezdi çünkü bu hisler tamamen karşılıklıydı.

Jisung'un hâlâ ümitle baksa da cevap vermediğini fark eden Minho onun çenesindeki elini yanağına yerleştirip güven verircesine baş parmağıyla okşadı.

"Seni elbette zorlayamam. Sadece bil ki ben sana istediğin yakınlığı hissettirmek için hazırım, seni kendi güvenli alanımda korumak ve mutlu etmek istiyorum."

Bunu dediği anda beklenmedik bir karşılık almıştı. Jisung aniden onun dudaklarına kendi dudaklarını bastırdığında Minho'nun gözleri şaşkınlıkla açıldı. Ama hemen kendini toparlayıp dudaklarını araladı.

Minho boştaki elini onun açıkta kalan çıplak omzuna atıp okşamaya başladığında Jisung sabah arzusunu bastırmakta zorlanıyordu. Öpüşme hareketlenmeye başladığında odanın kapısına yakın bir alanda yankılanan şirin kız çocuğunun sesini duydu ikili.

"MİNO BABAAA! JJİİUUNNN!"

İkisi de hızla geri çekildiğinde Minho mızmız bebek gibi şikayetlenecekken Jisung işaret parmağını onun dudağına bastırdı. "Küfür yok!" Kaşlarını çatıp sahte öfkeyle baktığında istemsizce kıkırdamıştı Minho.

"Ne yapayım doyamadan bölünüyor ya of." Jisung da ona kıkırdadığında nihayet odayı bulabilen Liva kapıda belirdi. "Babaaa"

Minho onun bacağına sarılan yeni uyanmış bir Liva ve hemen yanında ona parlayan gözlerle bakan sevdiği adam ile o kadar tamamlanmış hissediyordu ki bu duyguyu anlatmalarını isteseler o kesinlikle uygun kelimeyi bile seçemezdi, henüz bunu tarif edecek bir kelime yoktu literatürde.

Özel Sevgim || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin