4|

64 13 2
                                    

Merhaba

Boktan bir gün, keşke içimi dökebileceğim birileri olsa. Her neyse okuyucum şu an yok ama ileride olursanız diye size sesleniyorum, siz kendinizi böyle üzmeyin. Boş yaptım iyi okumalar.

|||||

Minho ertesi sabah aynı uyanma ve kahvaltı rutinini yaptıktan sonra kızını özenle hazırladı. Ona lila örgü kazak ve sarı pantolon giydirdi. Sarı bandanasını da taktığında bayram şekerleri kadar renkli ve güzel görünüyordu. Minho kendi üstüne de okuldan sonra şirkete geçeceği için lacivert takımının altına siyah boğazlı kazağını giymişti. Parfümünü de sıkıp saçını dalgalandırdığında tamamen hazırdı.

Onu hayranlıkla izleyen kızını kucaklayıp okula gitmek için adımlarını sürükledi.

|||

"Hoşgeldiniz." Diyerek onları sınıfta bekleyen Jisung neşeyle karşıladı ikiliyi.

"Hoşbulduk." dediğinde eski oturduğu yere oturdu. Jisung ise Liva'yı oyuncakların olduğu alana doğru yönlendirip incelemesi için fırsat verdi. Onu yönlendirdikten sonra Minho'nun yanına ulaştı.

"Nasılsınız?" İlgiyle sorduğu soruyu Minho aynı enerjiyle yanıtladı. "İyiyim hocam siz nasılsınız?"

"Ben de gayet iyiyim. Liva sizden ayrılmıyor ve bizim ilk çözmemiz gereken durum bu. Bana alışmasını sağladıktan sonra size işaret yapacağım ve sessizce sınıftan çıkacaksınız. Eğer ağlarsa tekrar geleceksiniz ve Liva'ya güven vermek açısından burada olduğunuzu sadece el yıkamaya gittiğinizi söyleyeceksiniz. Bu süreç bir süre tekrar edecek, anlaştık mı?" Uzun uzun tüm aşamayı dinleyen Minho işbirliği için hazırdı. "Anlaştık."

Jisung başıyla onayladıktan sonra genişçe gülümseyerek Liva'nın yanına doğru adımladı. Eğitici olmaktan uzak olan bir şekilde sadece ilgisini çalmak için oyunlar oynuyor onunla sohbet ediyordu.

Anlaştıkları gibi yapıp bütün günü Liva'nın tam 4 kez baba özlemi ile ağlamasıyla tamamlamışlardı. "Hiçbir işe yaramadı." diyerek omzularını düşüren Minho hayal kırıklığını gizlememişti.

"Çok iyiydin Liva. Baban elini yıkamaya gittiğinde onu beklemeyi denedin çok cesursun, seni çok seviyorum." diyerek ona destek oldu ve yanağını nazikçe okşadı. Lafına devam etti şirince. "Babamız bazen yorgun olabiliyor ona kırılma. Değil mi babası?" diye Minho'ya döndüğünde mesajı almıştı Lee Minho.

"Evet, harikaydın kızım." dediğinde çıkmak için kapıya gittiler. Jisung onlar için kapıyı açtığında kısa vedalaşmayla ayrıldılar. Minho, Liva'yı çocuk koltuğuna oturturken arkadan öğretmenin tanıdık sesini duydu.

"Hyunjinnnn!!" Jisung'un son dersi Liva ileydi ve çıkışta onu almaya gelen arkadaşdan bihaberdi. Koşup Hyunjin'in boynuna sarıldığında onları izleyen Minho içindeki tuhaf kıskançlık hissine anlam veremiyordu.

"Ji, naber?" Hyunjin geri çekilip saçını karıştırmıştı yanında küçük kalan öğretmenin. "Ya Jinnie~ yapma şunu hiç sevmiyorum." Huysuzca elini çekmeye çalışırken kafasını da kurtarmaya çalışıyordu. Yana çevirdiğinde göz göze geldiği adamla bir an duraksadı. Utanmıştı karşısında resmi davrandığı birinin önünde böyle çocukça şeyler yaptığı için.

"JJJİİİİ!!" Arabanın içinden gelen sesle Hyunjin elini çekip meraklı sesine engel olamadan "Bir sorun mu var? Sana benden başka biri Ji diye seslendi." dedi sahte alınganlıkla.

Jisung hafifçe onun omzuna vurup gülümsedi. "Öğrencimden de kıskanma Hyunjin rahat dur." Yan taraftaki onları izleyen adamı gösterip "Bay Minho, içeride bana seslenen güzel kızın babası." anladığını ifade eden mırıltılar çıkarıp Minho'ya doğru "Memnun oldum." diyebildi sadece.

Minho neden hâlâ onları izlediğini bilmiyordu ama kendine engel olamıyordu. "Ve siz de..?"

"Hyunjin, en iyi dostum." diye tanıtma ihtiyacı duydu Jisung. Bununla Minho nedense rahatlama hissetmişti. "Memnun oldum." dedi nazikçe.

"Kendinize iyi bakın Minho Bey yarın aile eğitiminde görüşmek üzere." Diyerek Hyunjin ile birlikte arabaya adımladılar. Birlikte son ses müzikte enerji patlaması yaşarken günün yorgunluğu sanki çekilip gitmişti bedeninden Jisung'un.

|||

Hyunjin ve Jisung, Jisung'un evine geldiğinde rahatça kendilerini koltuklara bıraktılar. "Ji bana rahat kıyafetler getirmek için 7 saniyen var."

Jisung sızlanarak uzandığı yerden kalkmayacağını belli eden el işareti yaptı. Hyunjin çoktan saymaya başlamıştı ve sonlara yaklaştıkça sesi tehditkâr hale geliyordu.

"2..." Hyunjin doğrulup ona doğru uzandığında Jisung birden sitemle ayaklandı. "Of tamam ya. Hello Kitty'li takımımı getireyim de gör pislik insan."

Söylenerek odasına çıkan Jisung eline gelen Hello Kitty'li pofuduk şortu ve onunla takım olan pofuduk cropu kenara koydu kendisi için de aynı kumaştan olan Barbie'li takımı giydi. Seke seke oturma odasına döndüğünde ona 'ciddi misin?' bakışı atan Hyunjin'in yüzüne fırlattı takımı.

Fakat Hyunjin hem sataşmak için hem de elindekileri değişmek için fazlasıyla tembeldi. Olduğu yerde üstünü değiştirirken Jisung ellerini gözlerine kapatıp arkasını dönerken bağırmayı ihmal etmemişti. "Ya sapık herif ben senin taş gibi vücudunu görmek zorunda mıyım?!?"

"Evet." Alayla yanıtları Hyunjin onu. Birlikte goygoy yaparken mutfağa geçip birlikte harika bir akşam yemeği hazırlayıp yediler. Son olarak aburcuburları kaselere koyup film izlemek için salona taşıdılar. Jisung kendi en sevdiği cipsi doldurduğu cam kaseyi kucağına koyup bacaklarını uzattı L koltukta boylu boyunca. Ayaklarındaki pembe panduf ile şortunun sevimli uyumu hoşuma gitmişti. Filmin kapak fotoğrafı henüz gitmemişken bu manzarayı hafif loş ışık eşliğinde telefonuna kaydetti.

İnstagram üzerinden story olarak paylaşırken kenara 'Hyunjin favori şortumu çalmasaydı daha mutlu olabilirdim...' notunu düştüğünde kıkırdayıp telefonu kenara koydu ve filme odaklandı. Birlikte izledikleri komedi filminde hem çok eğleniyorlardı hem de kendilerinde şaka yapıp daha komik hale getiriyorlardı.

|||

Minho dünden beri stalk yaptığı hesabın story attığını görünce kendi hesabında olduğunu unutup çoktan tıklamıştı bile.

Gördüğü pürüzsüz bacaklar ve tatlı kıyafetleri, üzerindeki cam kase yerine elinin orada olmasını istediğini hissettirmişti Minho. Fazla güzeldi, fiziği kızları kıskandıracak kadar hoş ve çekiciydi. Üzerindeki ve ayağındaki pembe takım onu şeker gösterse de çekici yanı daha baskındı. Kenardaki yazıda Hyunjin'in ismini okuması içine kurt düşürmüştü. Onunla beraber yan yanalar mıydı acaba?

"Ahh neyin kıskançlığını yapıyorum... Hayır Minho daha tanımıyorsun bile onu, ondan etkilenemezsin." kendi kendine söylenip fikir verirken kucağında uyuyan kızına baktı. Bir anlığına üçünün aile olduğunu hayal etse de çok geçmeden kovdu bu düşüncelerini zihninden.

|||||

Minho 🤝🏼 Jisung 🤝🏼 Hyunjin

Yanlışlarım varsa özür dilerim bu bölümü kontrol etmeden atmak zorundayım yoğun günler geçiriyorum.

Özel Sevgim || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin