Selaaammm!!
Keyifli okumalar.
|||||
Minho sabah uyandığında üstündeki hafif ağırlıkla gözünü açtı yavaşça. Sağ göğsünde Liva, sol göğüsünde de Jisung mışıl mışıl uyuyordu. Eğilip ikisinin de saçlarına minik öpücük bıraktığında huzurlu başlayan sabahın tadını çıkarıp öylece onların uyanmasını bekledi.
Bu bekleyiş fazla uzun sürmedi de zaten, Liva uyandığı gibi kıpraşıp elini Jisung'un yanağına koydu. Babasına hiç bakmamıştı bile, doğrudan karşısındaki gördüğü yüzün yanaklarına parmaklarını bastırıyor, Jisung'un tombul yanağını mıncırıyordu. Minho çaktırmadan yatağın hemen yanındaki komodinden telefonunu alıp üçünü birden tek karede fotoğrafladı.
Videoyu açıp Liva'nın Jisung'u mıncırmasını kaydederken Jisung uyanmaya başlamıştı yavaşça. Minho boştaki elini onun çenesine atıp yukarı kaldırdı ve dudaklarına minik öpücük kondurdu.
Onları gören Liva "Minooo Jiunnn" diye neşeyle uzata uzata söyledi. Jisung ve Minho ona kıkırdayıp öpücüğe boğarken Liva kıkırdayıp geri çekilmeye çalıştığında Jisung onu tuttu. Minho'nun üstünden kayıp onun üstüne doğru kapandığında gıdıklamaya başladı küçük kızı. Liva hem kıkırdıyor hem de sürekli "Jii Ji" diye sayıklıyordu.
Minho bu anları tek tek kaydetmişti. Telefonu kapatıp aynı yerine koyduğunda Minho aniden kızının üstündeki Jisung'u kendisine çektiğinde aldığı acı dolu inlemeyle endişeli gözlerle baktı ona Minho.
"Minho! Ani hareket ettirme... Acıyor." poposunu okşayarak söylediğinde utancından yüzü kızarmıştı Jisung'un.
Minho anladığında yan gülüşle "O kadar da sert değildim." dedi.
"Hazırlamadın bile! Sus beni çocuğun yanında konuşturma küstüm." Çocuk gibi kollarını bağlayıp ona arkasını döndüğünde Minho kıkırdayıp boynuna şirin şirin öpücükler bırakıp arkadan sarıldı sevdiğine.
"Şimdi ben bu iki prensesime kahvaltı hazırlayacağım ve mutlu edeceğim."
|||
Üçlü birlikte kahvaltılarını yapıp masayı topladığında Minho, Liva'yı rehabilitasyon kurumuna bırakıp tekrar eve döndü. Jisung için limonlu cheesecake almıştı ve bunu gören Jisung sevinçle boynuna atlamıştı.
"Gönlünü almaya çalışıyorum ama beni boğarak cevap veriyorsun Ji." Minho kıkırdarken söylediğinin aksine hiç rahatsız olmamış hatta onun belini tek koluyla hafif havalandırıp koltuklara götürdü.
Onu oturtup keki mutfakta tabağa koyup birer bardak süt aldığında artık yemeye götürebilirdi.
Birlikte cheesecake yerken Minho çekingence boğazını temizledi. Söylemek istediği bir şey vardı ama söyleyemiyordu ve Jisung bunu hemen farketti.
"Söyle Minho dinliyorum."
"Ah şey... Ben ne zaman özel kurumuna geçeceğini soracaktım."
"Müdürümüz Mingi beyle konuştum sen kahvaltı hazırlarken. Bu haftayı da kapatıp velilere bilgilendirme yaptıktan sonra çıkacağım okuldan. Zaten hafta bitene kadar yerime anca öğretmen bulurlar öyle kolay olmuyor."
Minho rahatlamış bir nefes verdi. "Peki... Akşam şirkette uzun bir işim var ve bu aslında senin alanını da kapsıyor. Sana bir sürprizim var akşam benimle gelir misin şirkete?"
Jisung şaşırmış ve utanmıştı. "Bu uygun olur mu ki?"
"Tabii ki Jisung. Orası bana ait ve bu yanlış değil kötü bir şey yapmıyoruz." Minho rahatlatmak istercesine elini tuttu Jisung'un. "Güven bana Jisung, güzel geçecek."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel Sevgim || Minsung
Novela JuvenilEşi tarafından özel çocuğuyla terk edilen Minho hayatını meleğinin eğitimine adayacağına ve hayatlarına başka birini almayacağına yemin etmişti... Karşısına o güzel özel eğitim öğretmeni Han Jisung çıkana kadar.