Özel Sevgim || Minsung

7|

Selam selam selam!

Şu anlık 2 okuyuculu dev kadromla devam💪🏻💪🏻 Sizi seviyorum!!

|||||

Jisung, Hyunjin ile evde güzelce akşam yemeğini yedikten sonra kadehlerine doldurduğu eski şarapla masada keyifle sohbet ediyordu.

"Jeongin'i bu hafta da getirip tanıştırmazsan evini basıcam Lama." Sevimli tehdit edişini gülerek izleyen Hyunjin kesinlikle altta kalmaya niyetli değildi, bu sevimli küçüğünü sinir etmek onun işi gibiydi. "O zaman her gün evimi basman için Jeongin'i arada Dünya'dan kaçırıp Mars'a falan yollamam lazım."

"Kötüsün Hyunjin... Ama ben daha kötüyüm." Telefonunu çıkarıp birini arayarak telefonu hoparlöre aldı.

"Efendim Jisung hyung."  Sevimli sesi tanımasıyla Hyunjin'in gözleri sonuna kadar açılmış şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Boş muydun? Planın yoksa Hyunjin bu gece birlikte takılalım diye seni getirecek bir film gecesi yapalım dedik." Şeytani sırıtması yüzünden hiç silinmiyordu.

"Hyung çok isterdim ama haftaya yapsak nasıl olur? Kardeşime bakmalıyım."

"Tamam yavru tamam nasıl istersen. Yapabileceğim bir şey olursa araman yeterli, görüşürüz."

"Çok tatlısın hyung teşekkürler, görüşürüz~"

Telefon kapandığında Hyunjin şaşkınlığını daha yeni atabilmiş ve masada eğilerek yüzünü Jisung'a yaklaştırmıştı.

"Doğru söyle sen görev için atanmış özel eğitim öğretmeni rolü yapan FBI ajanı mısın!?"

"Telefonunda şifre olmaması benim suçum değil canım." dedi alayla.

Birlikte keyifli sohbetlerini düşünürken telefonundan gelen mesaj bildirimiyle gözü oraya kaydı.

Minho Bey
Merhaba, rahatsız ediyor muyum?

Jisung beklemediği bu mesaj üzerine karşısındaki çocuğa sevimlice baktı. "Hyunjinie~ Tatlış arkadaşımmm~"

"Ne istiyorsun söyle." dedi bıkkında Hyunjin.

"Öğrencimin velisi yazmış da bir problem olabilir ben onun mesajına dönerken sen mutfağı toplasan olur mu?" Başını yana eğerek sevimlice konuşan bu güzelliğe kim hayır diyebilir ki...

"Dua et yemekleri güzel yapmışsın." diyerek ayaklandı genç oğlan. Bahane sunmadan da yapmıyordu isteğini.

Jisung kalkıp yanağına şımarıkça öpücük kondurup oturma odasına kaçtı. Telefonunu aldığında fazla endişeli görünmemek için normalce cevapladı onu.

Jisung Hoca
Hayır, müsaitim dinliyorum.

"Fazla mı resmi konuşuyorum ki? Ama o öğrencimin babası... Ama şu an okul sınırları dışarısındayım... Ama hâlâ öğrencimin babası. OOFF!" Derin bir nefes bırakmayla saçını karıştırarak söylenen Jisung tekrar bildirim sesiyle telefonu aldı ve chatten çıkmadan konuşmayı sürdürdü.

Minho Bey
Aslında nasıl söylenir bilmiyorum...
Liva ismimi söylediğinde ve bana
baba dediğinde dünyalar benim oldu
Hatta size sarılmak bile istedim...

Jisung son mesajla resmen kızardığını hissetti. Hem utanmış hem de garip duygular hissetmişti. Belki de bir babayı mutlu etmenin empatisini yapıyordu, evet evet kesinlikle böyleydi.

Minho Bey
Bugün de hiç sıkılmadan
ilgilendiniz onunla. Para ödememi
kabul etmediniz fakat belki kabul
edebilirsiniz diye düşündüğüm bir
teklifim daha var...