KUM SAATİ

2. Bölüm

Şule yaptığı yemekleri masaya koydu. Yaptığı yemeklere bakıp gülümsedi.

"Bir insan her konuda mı iyi olur?"dedi, kendini beğenen bir sesle. Mira önünde duran hazır çorabaya bakıp güldü.

"Kesinlikle hazır olan her şeyde iyisin." Diye cevabı yapıştırdı. Şule umursamaz bir şekilde omzunu silkti.
"Mira, dalga geçme. Çorba ayrımı lütfen yapma. Çorba yapmak zahmetli bir iş. Hazırını yapmak varken ne diye uğraşacağım. Al sana iki dakikada hazır oluyor."
Nesrin iki arkadaşına bakıp gözlerini devirdi.
İlk önce derin bir nefes aldı sonra sarı saçlarını düzelti. Asıl günün konuşması geliyordu.
Nesrin heycanlı bir şekilde yeni sevgilisini anlatmaya başladı.

"Kızlar bu diğerlerinden daha iyi öpüşüyor." Dedi. Uzaklara dalmış gibi yaptı.
"Gözleri gece gibi karanlık içinde kayboluyorum." Diye devam etti cilveli bir şekilde.

Mira arkadaşına baktı.
"Ben hayatta öyle bir şey yapmam. Hayatıma sadece Alp girsin yeter. Sen her gelenle öpüşüyorsun"

Nesrin gözlerini kırptı.
"Hayatım, ben çapkın bir kadınım. Yakışıklı erkek nerede varsa ben oradayım." Dedi düz bir ses tonuyla. Giydiği dekolteli elbiseyi gösterdi.

"Adamın aklını böyle aĺırsın." Mira hafif kaşlarını çattı.
"Hiçte bile! Her şey o değil. Sen bedenini ortaya koyuyorsun."
"Ay mira! Alp seni bu yüzden terk etmezse bende bir şey bilmiyorum." Diye bir anda konuştu. 

Yemek masası bir anda sessizleşti. Nesrin dediği şeylerle arkadaşını kırmıştı. Yıllardır miranın Alp denen böceğe nasıl aşık olduğunu biliyordu. Tatlı tatlı gülümsedi.

"Sen bu dünya için biraz masumsun. Bedenini biraz ortaya koysan Alp avucunun içinde olur. Ayrıca onu aşırı arıyorsun. Biraz yokluğunu hissetir." Mira bir süre sonra cevap vermişti.

"Beni sadece Alp sevsin. Yanii sadece tek bir erkek. Senin gibi birden fazla ten istemiyorum. Bu bana iğrenç geliyor."

Şule ikisini izliyordu. Bu konu hakkında yorum yapmamıştı.
"Çorba güzel olmuş." Dedi.
Kimse onun ne dediğini umursamadı.
Nesrin sarı saçlarını savurdu ve yeşil gözlerini Mira'ya dikti.
"Bende bu düşünceye katılmıyorum. Bir kişiyle takılmak yerine bir çok adamla takılmayı tercih ediyorum. Hepsinden tatmak istiyorum."

Şule yaptığı salataya baktı. Tam ağzını açıp bir şey diyeceken Telefonu çaldı. Arayan ismi görünce hiç düşünmeden kapattı. Sadece kısa bir mesaj atmıştı.

Yemek yiyorum
Sonra konuşuruz;)

"Berk ünlü bir sporcu. Dışarda kızlar onunla birlikte olmak için can atıyor ama sen onun telefonuna bakmıyorsun!" Diye kızdı Nesrin.

Şule bal rengindeki gözlerini kaçırdı. Saçları koyu kumraldı.
"Yemek saatinde aramaması gerekiyor." Diye açıkladı kendini.

"Şule ve kararları."
***
Şule bir hafta boyunca Fransa'ya gidecekti. İş için bunu yapması gerekiyordu. Zaten sık sık yurt dışına çıkıyordu. Atakan beyle aynı odada bile kalmışlığı vardı.

Sevgilisi bu durumdan hoşlanmıyordu. Sürekli Atakan bey  hakkında kötü yorumlarda bulunuyordu. Akşam yemeğini yedikten sonra gidip hazırlık yapacaktı. Götüreceği evraklar vardı. Onları son defa gözden geçirecekti.

"Miroş senin iş günün nasıl geçti?" Diye sessizliği bozdu Nesrin.

Mira sos olmuş dudaklarını yaladı.
"Hep kasada durdum. Çok yorucu. İnsanlar çekilmiyor. Alex diye biriyle tanıştım. Öyle bakmayın patronun oğlu."