7. Bölüm

11.1K 483 57
                                    

Nesrin önünde duran abur cuburlara baktı ve yüzünde memnun olmuş bir ifade oluştu. Bir şey eksik mi diye kontrol ediyordu. Bugün sonuçta kızlar gecesiydi ve her şey kusursuz olmalıydı. Bugüne en çok özenen Nesrin Akkurttu.

"İçkilerimizi de alıp geliyorum." Dedi sevecen bir sesle. Mira olumsuz anlamda kafasını salladı.
"Ya bence kola içelim. Ben sarhoş olunca saçmalıyorum."
"Cidden hala o penguen vakasını atlatamadım." Kızların aklına o gece gelince gülmeye başladılar.
Mira, sarhoş olunca kendinden geçiyordu. Geçen barda yaptıkları aklına geldi ve kızlarla birlikte hafif kıkırdadı.
Hayır, kızlara zaten rezil oluyordu buna alışmıştı ama o zaman Alp de yanındaydı.

"Of Alp" diye sitem edercesine konuştu Mira. Herkes ona bakıyordu.
"Hayır, yani neden penguenler kutupta yaşıyor."

Nesrin ufak bir kahkaha attı.

"Penguenlerin yeri orası zavallı hayvanlar nerede yaşasın?"diye dalga geçercesine sordu. Mira sarhoş olan sesiyle cevap verdi.

"Benimle yaşasınlar. Banane ben penguen istiyorum. Onları evcil bir hayvana dönüştürücem."

Alp sevgilisine bakıp gülümsedi. Ellerini genç kızın kıvırcık saçlarına daldırdı.
"Ufaklık sen istiyorsan balayını kutuplarda yapabiliriz." Sesinde ufak bir alay vardı.

Nesrin sarı saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı.

"Bir hayal ettim de çok komik duruyor. Balayına kutuplara gidiyorsunuz ve mira penguenleri eğitmeye çalışıyor." Dediği zaman herkes kahkaha atmıştı. Aslında olay o kadar komik değildi ama Nesrin öyle bir anlatıyordu ki. Bu herkesi güldürmüştü.

Nesrin, dolabına koyduğu içki şişesini alıp şulenin odasına götürdü. Hepsi çift yatakta oturmuş bağdaş kurmuşlardı. Üçüde bordo renginde yazlık gecelik giymişti. Kızlar gecesinde her zaman bunu yaparlardı. Giydikleri şeyler aynı olurdu. Saçlarına da dağınık topuz yapmışlardı. Sürdükleri oje kahverengi tonundaydı çünkü bugün onlara göre ne iyi ne de kötü geçmişti. O gün hangi ruh haline sahiplerse bunu renklerle kombin yapıyorlardı. Bu kuralı şule Bilgiç koymuştu.

Nesrin bir kaç tane kuruyemiş eline aldı ve söze girdi.

"Kızlar ben bir tane iş teklifi aldım ve ayda 200 bin TL alacakmışım. Sizce iyi mi?" Diye sordu. Sesinde kararsızlık bir ton vardı.

Mira gözlerini kocaman açtı.
"Aman tanrım! Benim maaşımdan daha fazla alıyorsun. Hemde aşırı fazla."

Nesrin kendini beğenen bir edayla göz kırptı.
"Ya ilk defa iş hayatına giriyorum diye bu maaşı az bulmuştum."
"Bence alacağın para gayet iyi bu işi kaçırma. Ne yapacaksın?" Diye sordu şule.

"Mankenlik."
"Güvenilir mi? Seni dolandırmasınlar. Geçen bir filim izlemiştim. Bir tane genç kızı böyle kandırmışlardı. Kızın çıplak fotoğraflarını çekip santaj yapmışlardı."

Nesrin ağzına attığı fındığı yedikten sonra söze girdi.

"Barlas Boratav öyle biri değil." Dediği zaman ortama bir sessizlik çöktü. Barlas Boratav dünyaca bilinen bir markaya sahipti ve ünü salmış bir tasarımcıydı.

"Ne! Ünlü tasarımcı olan mı?"
"Evet evet evet" diye neşeyle bağırdı Nesrin.

Mira kararsız bir şekilde içki şişesine baktı ve en sonunda içmeye karar verdi. Bu sefer kesinlikle saçmalamayacaktı. İçki şişesini havaya kaldırdı.

"O zaman Nesrinin yeni iş hayatına" dedi ve içkisinden bir yudum aldı. Mira telefonunu açtı ve boş ekranı arkadaşlarına gösterdi. Nesrin gördüğü ismi görünce kusmuş gibi yaptı.

KUM SAATİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin