Hoca odadan çıktıktan sonra çalışma masama oturup ders çalışmaya başlamıştım. Hem zaten nişanlısı geleceği için de rahatsız etmek istemiyordum açıkçası.
Az sonra kapı zilinin çalındığını duyunca duraksamıştım. Büyük ihtimalle gelen patrondu.
Kapı açılıp kapanma sesi duyulunca beni bir şeytan dürttü galiba bilemiyorum ama içimden bir ses onları dinlemem gerektiğini söylüyordu. Bu içimdeki meraklı seste olabilirdi. Bilemiyorum.
Odamın kapısına kadar geldiğimde geri dönme fikri ile bir anlık mücadele etmiştim ancak iş işten geçmişti bile.
Odamın kapısını açıp sessizce hoca ve patronun bulunduğu odanın kapısına doğru süzülmüştüm.
Evet Nil yaptığın büyük yanlış!
Bunu biliyorum ama elimde değil ne yapayım?
Patron,
-Öylece hiçbir şey olmamış gibi çekip gidemezsin!
Sesi sert ama sessiz çıkmıştı.
Bizim hoca aynı ses tonuyla,
-Olan oldu bence. Sen fazlasıyla oldurdun bazı şeyleri.
-Saçma sapan konuşma!
Bak ben bu adamı döverim. Bizim hoca,
-Kes sesini kız içeride. Tartışmak için geldiysen defol git.
Sesi enteresan bir şekilde sakin çıkmıştı. Bu sefer patron sesini yükselterek,
-Yok öyle yağma. Anlamadan dinlemeden yüzüğü yüzüme fırlatamazsın!
Yüzük atmak mı? Bizim hoca,
-Senin tedaviye ihtiyacın var! Bir kadınla seni basıyorum buna rağmen seni mi dinleyecektim?
Yuh anasını! Ne?
Patron sinirle,
-Evet dinleyecektin!
Orospu çocuğuna bak lan sen!
İçeriye göz atınca patronun bizim hocanın oturduğu koltuğun karşısına oturduğunu görmüştüm. Hoca kollarını birbirine bağlamış oldukça sakindi. Ancak patron her an birine dalacak gibi hâli hazırda bekliyordu.
-Gece gece olay çıkarmadan çık git artık.
Aniden patron ayağa kalkıp,
-Şu yüzüğü takacaksın Doğa!
Dedikten sonra hocanın incinmiş omzundan tutunca acıyla inlemişti. Bir dakika, onu bu şerefsiz yapmıştı değil mi? Ben şimdi senin ebeni...
Hızla odaya dalıp,
-Çek o elini!
Diye gürlediğim gibi ikisi de bana bakmaya başlamıştı. Patron elini hocanın omzundan çekip şaşkınlıkla,
-Nil?
Demişti.
-Evet Nil. Burası benim evim ve şimdi defolup gidiyorsun!
Bu sefer üstüme yürümeye başlayınca bizim hoca da ayaklanmıştı. Dibime gelip,
-Sen hangi cüretle ha?
Dediğinde göğsünden ittirmiştim. Ama bu sadece iki adım sendelemesine neden olmuştu. Hoca,
-Eşkiya mısın lan sen ne yaptığını sanıyorsun?
Öfkeyle söylemişti bu kezde.
-Polisi arıyorum!
Diyip odadan çıkmaya yelteniyordum ki kolumdan tutup sıkmaya başlayıp beni engellemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMA gxg (+18)
Teen FictionSizce bir insan bu dünyada en çok neye ihtiyaç duyar? Onu destekleyen bir aileye mi, hayallerini gerçekleştirebilmeye mi? ya da mutluluğa mı? Bence bir insan en çok yaşayan bir ruha ve atan bir kalbe ihtiyaç duyar. Kalbiniz atmasa bile başka bir evr...
