Kıvılcım'ın ailesi Muğla'da yaşıyordur. Ömer ve Kıvılcım ziyarete gelmişlerdir, 2 haftadır Muğlada'dırlar.. Ailenin yaşadığı konaktan gece gezmesi için ayrılırlar, arabanın önüne geldikleri zaman Ömer Kıvılcımı durdurur
Ömer: Sen parfümünü mü değiştirdin bakiyim (elini Kıvılcım'ın saç uçlarında gezdirir)
Kıvılcım: Sabahtan beri daha yeni mi fark ettiniz Ömer Bey? (Kızarmış gibi Ömerin ellerini saçından çeker)
Ömer: Fark ettim de.. babanın yanında mı söyleseydim? Evleneli bir sene oldu hala bana alışamadı
Kıvılcım: (Güler) Babamın yanında nasıl da uslu duruyorsun ama.. Nasıl peki beğendin mi yeni parfümün kokusunu
Ömer (Kıvılcım'ı belinden kavrayıp kendine çeker. Yüzünü boynuna gömüp kokusunu içine çeker): Beğendim ama daha çok senin kokuna ölüyorum
Kıvılcım (ellerini Ömerin boynuna koyarak kendinden uzaklaştırır): Evin önündeyiz hala. Napıyorsun sokak ortasında?
Ömer (iyice kendine bastırıyordur): Bu sokağın bir dili olsa da bizimle ilgili gördüklerini anlatsa
Kıvılcım (kollarını Ömerin boynuna dolar): Yuhh duyan neler getirecek aklına
Ömer (sinsi bir ifadeyle Kıvılcımın yüzünü incelerken bir yandan saçlarıyla oynar): Biz evlenmeden önce daha çok..
Kıvılcım (parmaklarını Ömerin dudaklarına koyar): Yaa ne diyorsun?
Ömer (güler ve yanağını okşar): Kızardın? Utandın mı?
Kıvılcım (Ömeri uzaklaştırmaya çalışır): Elimde kalacaksın artık.
Ömer (dudaklarına yaklaşır): Çok özledim napıyım? (Kıvılcım dudaklarına kısa öpücükler kondurur. Kıvılcım öperken Ömer kısa aralarla konuşur) Sizinkiler bu gece erken uyur mu (munzur bir gülümseme oluşur yüzünde)
Kıvılcım (sesli güler): Ya saçmalama eve gelince konuşuruz
Ömer (kaşlarını kaldırır): cık' bu gece konuşmak yok
Kıvılcım (gülmeye devam eder): Hiç mi?
Ömer (Kıvılcımın dudaklarına bakar): Hiç..
Kıvılcım (aynı munzur gülümsemeyle Ömerin gözlerine bakar): O zaman bir an önce otel bulalım
Ömer (Kıvılcımın ifadesini süzer): Hayatım bak beni kandırıyorsan.. Valla yakarım bu dünyayı
Kıvılcım (Ömerin dudağını yavaş ve uzun uzun öper. Biraz uzaklaşıp sıcak nefeslerini Ömerin dudaklarına çarpmasını sağlar): Yak Sevgilim. Bu gece bu dünya illa ki yanacaksa o da bizim aşkımızla yansın
Ömer (meydan okumayı kabul edercesine gülümser. Elini sıkıca kavrar ve arabanın diğer tarafına geçer. Ailenin yaşadığı konağa bakarak Kıvılcıma gülümser): Nasıl aldım kızını (elini sallayarak konuşur Kıvılcımsa kocasının hareketlerine güler.)
Ömer kapıyı açıp Kıvılcımı arabaya bindirmek ister. Elini kapı koluna uzatırken bir arabanın sokağa girdiğini görünce içini tuhaf bir his kaplar. Kapıyı açamadan Kıvılcımı arabaya yaslayıp yere oturtur. Sıkıca sarılarak kendini siper eder. Kıvılcım ne olduğunu anlayamadan her taraftan kurşun sesleri ve mermi çığlıklarıyla inlemeye başlar. Gözlerini sıkıca kapatarak Ömerin göğsüne iyice sokulur. Ömer Kıvılcımı adeta içine hapsetmiş gibi bedenini üzerine kapatmıştır. Kıvılcım bir yandan ağlarken bir yandan Ömerin gömleğini çekiştirerek tepki vermesini ister. Ama Ömer tepkisiz bir şekilde, et yığını gibi Kıvılcımın üzerine kapanmıştır.