Karşılaşma - 3

439 34 9
                                    

Kıvılcım gözünü tam karşısında duran, ahşap olan büyük bir binaya dikmiştir. Binanın girişine mıhlanmış gibi dururken, bakışları önce, bahçesinde oynayan çocuklara takılır. Kulağına cıvıl cıvıl yükselen sesleri gelir. Başını kaldırarak girişte asılı olan tabelaya bakar. - Yetimhane'si - kelimesine kitlenir bir süre. Sonra bakışları yanından geçip girişten içeri giren Ömeri takip eder.

Çocuklar Ömeri görünce etrafını sararlar. Ömer aralarından küçük sarışın bir kızı kucağına alır, yanağından öper. Üzerine doğru koşan çocukları görünce kaçmaya başlar, çocuklarda peşinden koşar. Ömer çocuklar gibi gülüp eğleniyordur. Kıvılcımın gördükleri karşısında anlam veremediği bir sebepten gözleri dolmuştur. Gözünden yaşlar boncuk gibi süzülür. Kıvılcım gözyaşlarını silerken Ömerin çocuklara onu işaret ettiğini görür. Birden biri sürü çocuk Kıvılcımın etrafını sarar. Kolundan çekerek Ömerin yanına götürürler ve Kıvılcımı Ömere iterek ikisine birden sarılırlar.

Müdür dışardaki sesleri duyarak bahçeye çıkar. Kıvılcım Ömerle sırt sırtadır, çocuklarla eğlenip gülüyorlar. Müdür çocukları dağıtarak Ömer’lerin yanına varmaya çalışır

Müdür : Dağılın bakıyım.. Hadi, rahat bırakın misafirleri..

Ömer (küçük kız kucağında): bırak müdür.. canavar bunlar canavar (bacağına sarılmış bir çocuğun başını okşar).

Müdür (mutlu olmuş bir gülüş ile): Hoşgeldin Ömer (Kıvılcıma gülümseyerek) sizde hoşgeldiniz.

Kıvılcım (gülerek): Hoşbulduk.

Müdür: Buyrun.. Bi Çay ikram edelim size (içeri doğru yürür).

Kıvılcım (dirseğiyle Ömerin koluna vurur ve kucağındaki kızı işaret ederek): yakışırmış.

Küçük kız (Ömerin kucağında): Kim bu kız Ömer?

Kıvılcım (kahkaha atarak, destek almak için bir elini Ömerin omuzuna koyar ve ayak uçlarına basarak kızın yanağına öpücük kondurur): Sen ne tatlı şeysin öyle.. Adın ne senin?

Küçük kız: Asya. Ömerle mi evlenceksin?

Kıvılcım (Ömerle göz göze gelir, gülerek): Hayır ben Ömerle evlenmicem. Arkadaşız biz.

Küçük kız (alkışlayarak): O zaman, büyüyünce ben evlenicem.

Kıvılcım (Eli hala Ömerin omuzundadır, gülerek Ömere göz kırpar): hadi iyisin. Kaptın güzel kızı.

Ömer (kucağından küçük kızı dikkatlice yere bırakır): Hadi sen biraz arkadaşlarınla oyna (der ve saçını öper. Ayağa kalkar Kıvılcımın karşısına dikilir): Şanslıyım demek ki (der ve Kıvılcımla birlikte Müdür'ü takip ederek içeri girerler.)

Ömer (Çayından yudum alırken, dışardan yükselen sesi duyar: Ömer Abi sen bizim her şeyimizsin!!!!! Ömer Abi sen bizim her şeyimizsin!!! ') Keratalara bak yaa. (Çayından son bir yudum daha alır) Müdürüm bana müsade. (Kıvılcıma bakar) dışarıdayım ben.. maç yapıcaz. istersen gel, şans getirirsin (herkes gülüşür).

Müdür (Kıvılcıma bakarak): Çocuklar'la çok ilgileniyor sağolsun. Allah gönlüne göre verir inşallah.

Kıvılcım (gülümseyerek): Çocukları çok sevdiği her halinden belli.

Müdür: Böyle şeyler anlatılmaz, ama maddi manevi her türlü destek oluyor bize. Daha bugün çocuklara bir sürü kıyafet gönderdi. Genelde kimse yetimhaneye çocukları sevmeye gelmez, ya evlat edinmeye gelirler yada iki üç hediye getirip vicdanlarını rahatlatırlar. Ama bu çocukların asıl ihtiyacı olan şeyi anca Ömer gibiler, yani yetimhane havasıyla büyüyenler bilir.

Kıvılcım & Ömer - OneShot Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin