Bir önceki bölümün devamı.
5 ay sonra
Kıvılcım (Alevi süzer): Çok güzel oldun canım.
Alev (boynuna sarılır): Canım benimm, sende çok güzelsin.
Fatma (içeri girer ve sıkılmış bir ifadeyle): Kıvılcım.. Seninki çağırıyor
Kıvılcım (gözlerini devirir ve dişlerini sıkarak): Deli edecek bu adam beni yaa!! Sinir hastası olucam en sonunda!! (Odadan çıkar).
Fatma (gülerek Aleve bakar): Bak gör evlilik aşkı nasıl öldürüyor (gülüşürler).
Kıvılcım merdivenleri yavaş yavaş indikten sonra evin dış kapısına gelir ve yavaşca açarak bir sağına bir de soluna bakar. Ömeri biraz ilerde duvara yaslanmış bir halde görünce derin nefes alıp yürümeye başlar. Yaklaştığında ellerini yanlarına açarak
Kıvılcım : Yine ne istiyorsun ya?
Ömer (Kıvılcımı çekip boynuna sarılır): Çok özledim Kıvılcım.
Kıvılcım (gülümserken ellerini Ömerin göğsüne koyup iter): Ya ne özlemesi allah aşkına. 1 saat önce burdaydın
Ömer (şaşkın ifadeyle): 1 saat mi? Bir ömür gibiydi..
Kıvılcım (sıkılmış bir tonda): Ya iyi hadi söyle ne söyliceksen.. Birazdan eğlenmeye başlayacağız. Sen beni sürekli dışarı çağırıyorsun (naz yaparak) Ne kadar zorlanıyorum o merdivenleri in çık.. in çık
Ömer (Kıvılcımın elini tutar): Gelsene bi benimle. (Evin arka tarafına doğru yürümeye başlarlar)
Kıvılcım (etrafına bakarak): Nereye götürüyorsun beni?
Ömer (Kıvılcımın elini kaldırıp öper): Oğlum’la konuşcam Bitanem
Kıvılcım (sert tonda): Git sabaha kadar içtiğin arkadaşlarınla konuş!! Akşam akşam yine aklıma getirdin, ne güzel unutmuştum!!
Ömer (Gelmek istediği yere geldiğinde, Kıvılcımı dikkatlice duvara yaslar): Ne içmesi hayatım iş yemeğine gittiğimi biliyorsun. Hem oğlumuzun önünde tartışmayalım.. Ben seni çok seviyorum Kıvılcım. Sen bana böyle kızınca kalbim sıkışıyor.
Kıvılcım (yüzünü buruşturarak): Kalbi sıkışıyormuş!! Senin kalbini söküp eline vermek istiyorum..
Ömer (sakin bir ifadeyle önüne çöker ve Kıvılcımın gözlerine bakarak karnını öper): Paşa Oğlum.. Gel be oğlum artık. Bak babanın düştüğü hallere.. (Kıvılcım derin nefes alır) Bitanem benim, ben hep senin yanında olacağım.
Kıvılcım (Ömerin eve erken gelicem diyip geç gelmesinin sinirini yaşıyordur hala. Donuk bir ifadeyle): Boş yere söz verme oğluma
Ömer (derin nefes alıp karnını okşar ve fısıldar tonda): Sana çok ihtiyacım var oğlum.. Baban’ın sana çok ihtiyacı var, hemde çok
Kıvılcım (gülerek aşağı bakar): Ne o kımıldamıyor mu? (bıyık altı güler) Aferim oğluma yüz vermiyor sana
Ömer (pes edip hafif gülümseyerek kalkar): Oğlumun aklını karıştırmışsın
Kıvılcım (gülerek yüzünü sol tarafa çevirince, park halinde bir araba, arabanın yanında öpüşen bir çift görür. Gözlerini kısarak bakınca şaşkınlıktan): Yok artık!!! (Ömer Kıvılcımın tepkisine bir anlam veremediği için baktığı yere dönmek isterken Kıvılcım engeller. Yakalarından tutarak) Ömer..
Ömerin bakmasıyla Kıvılcım Ömeri öpmeye başlar. Ömer Kıvılcımı duvara iyice yaslayarak karşılık verirken, Kıvılcım arada bir gözlerini açıp Burak’la Aslı’ya bakıp Ömeri oyalamaya devam eder. Kollarını Ömerin boynuna dolayarak daha çok çeker kendine.