43. Bölüm <Kuğu, İlk dans>

10K 281 164
                                    

Gece saat 3 olmuştu ve hâlâ yoktu.

Gerçekten gelmiyordu.

Ayağa kalktım ve üzerimi giyinip çantayı aldım. Aktan'ın telefonu da burdaydı.

Aşağı inip arabaya bindim ve sürmeye başladım. Yol boş olduğu için hızlı gitmiştim.

Kapıya gittiğimde korumalar kapıyı açtılar ve içeri girdim. Yabancı bir araba vardı.

Küs kalmak istemiyordum.

Arabayı park ettikten sonra eve girdim ve kapıyı kapattım.

Aşağıdan ses geliyordu. Aşağı kata inip spor salonunun ışıklarını görünce oraya ilerledim.

"Evet." Aktan biriyle mi konuşuyordu?

"Senin gibi olmayı istiyorlar, saçmalık..." duyduğum kız sesi ile yutkundum, kapının önüne geçip izlemeye başladım.

Bir kız vardı, koltukta oturuyordu, Aktan'da torbaya vuruyordu.

"Hiçbiri umrumda değil, tek canımı sıkan dedemin onlara uyması."

"Tanıştıracak mısın o mükemmel sevgilinle, bende görmek isterim." dediğinde Aktan güldü.

İlk defa başka bir kızın yanında gülüyordu.

"Kimmiş benim yerimi alan göreceğim Aktan bey."

"Senin yerini falan almadı, o yer herkes için kapandı zamanında."

"Öyle diyorsan."

"Aktan?" dediğimde Aktan bana döndü, gözleri açıldığında telaşlandı.

"Eftal." deyip eldivenleri çıkarırken ağlayarak yukarı çıktım. "Eftal bekle!" deyip arkamdan geliyordu.

Dışarı çıktığımda yağmur yağdığını fark ettim, arabaya koşacağım sıra kolumdan tuttu.

"Dinle beni!" diye bağırdığında göğsüne vurmaya başladım.

"Senden, nefret ediyorum! İğrençsin!" diye vururken ellerimi tuttu.

"Kuzenim, sadece kuzenim, dedemin yanında gelmiş, amcamın kızı işte."

"Amcanın kızının sende nasıl bir yeri olabilir! Pisliksin! Nefret ediyorum senden. Bırak beni!" deyip elimi savurmaya başladım.

İkimiz de yağmurun altında ıslanıyorduk, üzerinde tişört vardı, altında şort.

"Eftal içeri geçelim konuşalım hasta olacaksın."

"Bırak beni! Pislik! Uzak dur benden! Yalancı!"

"Eftal bağırma lütfen, lütfen, dedem yukarda uyuyor lütfen."

"Sen, hayatımda görüp görebileceğim en berbat insansın! Ya ben sana inandım! Beni sevdiğine inandım lan ben! Sen nasıl adi biri çıktın!" deyip tokat atacağım sıra elimi tuttu ve sarıldı.

"Sakin ol, hiçbir şey söyleme tamam, anlatacağım, sakin ol kendini doldurmayı bırak."

"Uzak dur." deyip ittim.

"Beni dinle, Ozan, Poyraz ben ve Leyla, dördümüz aynı okulda okuduk Leyla kuzenim ve İtalya'da annesiyle yaşıyor annesiyle babası ayrı, diğerleri beni sevmezlerdi ama Leyla ile abi kardeş gibi büyüdük ve bana abi diyor, şimdi de dedemle buraya gelmiş bana abilerinin yaptığı pislikleri anlatıyordu, ben bugün sana gelmek için evden çıktığımda dedemle karşılaştım, Leyla da senin onun yerine geçtiğini düşündü yani Poyraz'la ve Ozan'la da iyi anlaştığını söyleyince."

"Kimsenin onun yerini almadığını söyledin." dudaklarım büzülüyordu, ağlamamak için zor duruyordum.

"Çünkü ordan gelmeden önce arkadaşlığım hepsiyle bitmişti, yani dörtlü grubumuz dağılmıştı alakamız kalmamıştı, sonradan Poyraz ve Ozan benim yanıma gelince üçümüz olduk Leyla zaten hiç kalmamıştı, sende benim arkadaşım değilsin ve Poyraz'la Ozan'la Leyla kadar yakın değilsin bu yüzden dörtlü arkadaş grubu diye adlandırmadım seni, ayrıca dörtlü arkadaş grubu ne ortaokul lisedeyken olan bir şeydi kocaman olduk grup mu kaldı ya, Leyla'nın telefon numarası bile yok yıllardır görüşmüyorum nasıl bir yeri olabilir bende? Sadece kuzenlerim arasında en sevdiğim o ama öyle sandığın gibi bir sevgi değil bu. Lütfen ağlama..."

Solcu Aşk +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin