Taksiden inip şirkete girdim, kartımı okutup hızla asansöre koştum, geç kalmıştım. Sedat bey eminim gelmişti.
Kızmazdı ama geç kalmak istemiyordum.
Kata geldiğimde hızla çantamı masaya bırakıp tabletimi aldım ve planı açıp kapıyı tıklayarak odaya girdim.
Odanın boş olduğunu görünce kaşlarımı çattım.
"Eftal?"
"Tuğrul bey." deyip arkamı döndüm.
"Eftal napıyorsun?"
"Ben Sedat beye planı verecektim."
"Ne?"
"Tuğrul bey iyi misiniz?"
"Ben iyiyim de sen iyi misin? Sedat beyin mesajını görmedin mi?"
"Ne mesajı?" deyip masaya ilerledim ve telefonumu aldım, Sedat beyin mesajına girdim.
Sedat bey: Arkadaşlar bu konuşmayı yüz yüze yapmak isterdim ama bu gece yola çıkıyorum ve ani bir karar oldu, artık yurt dışında yaşayacağım şirketi de başka birine sattım, yolunuz daima açık olsun, şirketin başına satın alan kişi geçecek, umarım saha iyi bir yerde daha iyi bir şekilde görüşürüz sizlerle.
Bana bunca zaman çok şey kattınız, sizler olmasaydınız belki de burada olamazdım, hepinizin emeğine sağlık.
Hepinizi çok seviyorum, görüşmek üzere.
Gördüğüm mesaj ile başımdan kaynar sular dökülmüştü sanki.
"Eftal, iyi misin?"
"İyiyim Tuğrul bey, ben biraz şey oldum"
"Sakin ol"
"İyiyim, merak etmeyin"
"Bi su iç istersen"
"İçerim" deyip önümde ki suyu aldım ve bir yudum aldım.
Tuğrul bey gittiğinde derin bir nefes aldım.
Sedat bey nasıl böyle bir şey yapabilir?
Koskoca 4 yıl oldu, beni o buralara getirmişti. Şimdi nasıl birden bırakıp gidiyordu.
Telefonumu açıp aradım ama operatör sadece tek bir cümle kurdu. "Aradığınız numara kullanılmamaktadır."
17 yaşımdan beri burdaydım ve daha yeni hedeflerime ulaşırken şimdi birden alt üst olmuştu.
"Eftal, hadi aşağı"
"Neden?"
"Kızım hiç mi eline almıyorsun şu telefonu yeni patron gelecek denildi ya"
"Ya ben görmedim tamam" deyip telefonumu aldım.
Sedat bey 40-50 yaşlarındaydı ve burası onun ilk şirketiydi gözü gibi bakıyordu satacağını hiç düşünmezdim aslında.
Hayal kırıklığı ile asansöre bindim ve aşağı indik, kapıya geçtikten sonra beklemeye başladık.
"Sedat beyin gittiği hiç iyi olmadı, o kusurlarımızı bir şekilde kapatabiliyordu ama yeni gelen patronun kapatacağını hiç zannetmiyorum, aksine hiçbir şeyi affetmez."
Tuğrul Beyin söylediği ile dudaklarımı bastırdım.
Kesin gelince yalakalık yapacaktı.
Tuğrul bey genel müdürdü.
"Geliyor arkadaşlar." Çalışanlardan birinin içeri girerek söylediği ile dikleştik. Şirketin önünde siyah bir BMW durdu.
Arabanın sürücü koltuğundan yakışıklı bir şoför indi. Telefonunu çıkarmasıyla kaşımı çattım. Patronun kapısını falan açmayacak mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Solcu Aşk +18
Fantasy"Madem çok ısrar ettiniz, o zaman artık bey diyebilirim." deyip gülümsedim, bandı yapıştırdıktan sonra yutkundu. "Boşver beyi." deyip dudaklarıma yapışmasıyla neye uğradığımı şaşırdım. Karşılık veremedim çünkü o dakika sanki her şeyi unutmuş gibiydi...