Mustafa Sandal-Pazara Kadar
Böyle gergin bölüme böyle şarkı gider dedim :)
Dışarıda olan soğuk havayı ciğerlerime doldurduktan sonra, çantamda olan telefonumu çıkartıp angelinoyu aradım.
Çalmadı ve o da açmadı.
Lavaboda o okuduğum kağıttan dolayı kan beynime sıçrarken, hemen lavabodan çıkmış ve ziyechin aptal yüzüne bakmadan dışarı atmıştım kendimi. Ne sanıyordu kendini? Ya da kim olarak eteğimin boyuna laf ediyordu?
Metro hattı biraz uzaktaydı ve benim yürümem gerekti.
Bu soğuk havada, ne diye etek giymişsem? Söylene söylene yürüdüğümde soğuk hava ve rüzgar yürümeme engel oluyordu. Soğuk havadan burnum ve yanaklarım uyuşurken telefonum çaldı.
Ekrana baktığımda ziyechin numarasını görmem ile sabır diledim ve kapattım. Eteğimi indirip indirmediğimi soracaktı herhalde.
Tekrar aradı ve aradı. Ardından bildirim düştüğünde tekrar telefonuma baktım.
Ziyech:
Nerdesin?
Konum at çabuk.Neydi şimdi bu? Beni mi alacaktı? Ne kadar saçma düşünüyorum. Niye beni alsın?
Cevap vermeden ilerledim. Onunla daha fazla muhattap olup, ahu hanım ile tartışmaya girmek istemiyordum. Angelino ve ziyech ile konuşmayı kesip, hayatımı düzene soksam her şey benim için iyi olacaktı.
Ne yapacaktım cidden? Bu saçma olayları sadece izleyecek miydim? Yoksa kaderimin ziyech olduğuna inanacak mıydım?
Soğuk havada yanımda fren yapan aracın sesini duyduğumda, bakışlarım son model arabaya ilişti. Ziyech inmişti. Kaderim ziyech miydi?
"Neden dik kafalısın? Soğukta donup ölmek üzeresin ve telefonumu dahi açmıyorsun." Sesini her defasında yükselttiği için etrafımızda olan bir kaç kişinin bakışı bize dönmüştü.
"Bağırma." Onun dediği onca lafın içinde, dediğim tek şeyin bu olmasıyla kendimi azarlarken önümde durdu.
"Bin, seni evine bırakıyorum." Bla bla... Emirleri hep böyle devam mı edecekti?
Bu bölüm, fazla soru sorasım mı tutmuştu yoksa?
"Binmiyorum, evime de bırakmıyorsun. Mecbur değilsin." Tam tekrar yüreyeceğim sırada kolumdan tuttu.
"İnsanlık yapıyorum, senin tersine," Lafına kaşlarımı çattım.
"Sevgilin getirmiş ama görüyorum ki seni soğuktan donmak üzere burada bırakmış." Ofladım. Sevgilim sevgilim, bla bla bla...
"Sevgilin de sevgilin başka laf bulmaz mısın sen?" Başını geriye attığında, normalde belli olan ama böyle yaptıkça daha da belli olan adem elması, bana göz kırptı. Sabrını dilemiş ve bana tekrar dönmüştü.
"Bunu şuan mı tartışacağız gerçekten? Hadi bin gidiyoruz." Ben binmeyene kadar bırakmayacaktı. Sinirimi bozuyordu, bana en sonunda dediği şeyi yaptırtması.
Ona kötü bir bakış atıp ondan önce bindim. O da hemen arkamdan geldiğinde, arabayı çalıştırmıştı.
"Sevgilinin işi uzun gibiydi." Konuştuğunda, gözlerimi kapatıp ofladım. Gerçeği söylemem gerekiyordu sanırım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gazeteci, hakim ziyech
FanfictionEtrafı çekerken, belimden tutulup ziyeche çekilmem ile neye uğradığımı şaşırmıştım. Arkamdan kopan büyük bir ses ile garsonun bardakları düşürdüğünü gördüm. Gözlerim refleks ile kapandı. Herkes bize bakıyordu kameramanların gözü bize ilişince, ziyec...