Mansur Ark-Maalesef
"Yalan söylemiş bence... Sonuçta seni hala unutamamış ve seni kandırmak için bunu söylemiş olabilir." Elimde olan soğuk kahvemi yudumlarken, aysunun içime kurt düşüren cümleleri kaşlarımı çatmama sebep oldu.
"Aslında olabilir, hiç düşünmedin mi elvin abla?" Duygunun konuşması ile başımı olumsuz anlamda salladım.
Kafeye girip çıkanlar artarken, ben kafamda olan düşünceler ile baş başa kalmıştım.
"Olabilir diye düşünüyorum." Dediklerimle onlara bakmadan, sadece duvara dalmıştım.
Masada ters duran telefonumu aldım ve saate baktım.
"Kızlar ben kalkıyorum, annem eve erken gelmemi söyledi zaten." Aysu başını salladı.
"O zaman hep beraber kalkalım." Duyguda kalkınca, kafeden çıktık.
Yolculuk boyunca kimsenin ağzı bıçak açmadı ve tüm yolu durgun bir şekilde geldim. 10 dakika sonra kızlar ile vedalaşıp, arabadan indim ve eve ilerledim. Kapıyı kilidimle açtım ve içeri girdiğim an annem mutfaktan ilerleyip, elinde ceket ile yanıma geldi.
"Hoşgeldin kızım." Gülümsedim ve başımı salladım.
"Hoşbuldum da, elinde ki ceket kimin?" Annem bir cekete, bir de bana baktı.
"Senin odan da buldum. Senin de değil, aysunun mu?" Kaşlarımı kaldırdım ve boğazımı temizledim.
"Aaa evet, aysu bana üşümeyeyim diye vermişti. Unutmuşum." Başını salladı ve elinde olan ceketi bana verip mutfağa gitti.
Hemen odama gittim ve ceketi burnuma götürdüm. Ziyechin ceketiydi bu.
Ona verecektim ve bu murat olayını konuşacaktım. Odamdan çıktığımda, anneme söylemiş ve montumu ile çantamı alarak metrobüse yetişmek için hızla evden çıkmıştım. Metrobüs durağına ilerledim. Kartımı bastığım gibi, metrobüse bindim.
Kalabalık birbirini iterken, cam kenarına geçtim. Dalgınlık yine tüm bedenimi ele geçirirken, akılmda olan soru yığınını durduramıyordum.
Ziyech muratın bilinmeyen olduğunu nerden biliyordu? Kıskançlıktan mı yapıyordu ve ya hazmedemiyor muydu? Peki eğer muratsa neden hiç bir şey olmamış gibi benimle tanıştı?
Tüm sorular akılımı karıştırıken, ineceğim durakta metrobüs durunca kalabalıktan sıyrıldım. Temiz ve soğuk hava ciğerlerimi doldurdu, yakın dakikalarda karın yağacağını anladım.
Taksiye binecektim fakat taksilerin içi hep doluydu. En sonunda biri durunca bindim.
Yaklaşık 15 dakikanın ardından arabadan indim. Gözlerim kahverengi ve gri karışık villaları buldu. Topuklularım boş yolda yankılandı ve biraz ileride olan tanıdık eve giriş yaptım.
Kaşlarım, duyduğum kahkaha seslerine çatılırken adımlarımı geriledim. Gitmeli miydim? Ama o kadar yol gelmiştim ve konuşmadan gitsem kötü olurdu. İlerledim ve gözlerim bu sefer dışarı bakan sürgülü, büyük cama gitti.
Bu sefer kaşlarım gördüğüm kişiler ile havalandı. Murat, hazal, Ahu ve ziyech...
Gitmeli miydim? Kalmalı mıydım?
Gözlerim benden istemsiz bulanıklaşırken, muratın bakışları beni buldu. Ona bakmadan hemen evin girişine ilerledim ve kapıyı çalacağım an açıldı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
gazeteci, hakim ziyech
FanfictionEtrafı çekerken, belimden tutulup ziyeche çekilmem ile neye uğradığımı şaşırmıştım. Arkamdan kopan büyük bir ses ile garsonun bardakları düşürdüğünü gördüm. Gözlerim refleks ile kapandı. Herkes bize bakıyordu kameramanların gözü bize ilişince, ziyec...