Kimsin Sen?

17. BÖLÜM

     ... Bismillahirrahmanirrahim...

~2 Gün Sonra

- Abiii bu ne yakışıklılık

- Dalga geçme be Eylülüm hadi bir el at şu gariban abine

- Yalnız  Çağatay abi cidden yakıyon hee ahaha

- EFEE! Senide görecez sen bir gönlünü kaptırda!

- Ayy abi sen çekil lütfen şimdi sana güzel bir kombin ayarlayacam yoksa bu gidişle evde kalacaksın 🤨

- Ahahahahahahha

- GEL LAN BURAYAA!

Abim Efenin peşine verirken bende abime kombin bakıyordum çünkü abim üzerindeki kombinle giderse kesinlikle evde kalırdı nıç nıç iyiki Ekim onu böyle görmedi ama ŞİMDİLİK! Nihahaha

Siz şimdi merak ediyorsunuzdur abim öyle ne giymişte evde kalacak hemen anlatıyorum. Abim bilek boy pantolon ve kırmızı gömlek ama nasıl kırmızı ciyak bir kırmızı gömlek giymiş. E tabi Efe abimin odasına kıyafetlerini yerleştirince abimde onun kıyafetlerini giymiş. Allah'tan üstüne siyah (kendi) ceketini  giymişte onunla az bir şey kurtarmış. Neyse ki Ekimin elbisesine uyacak şekilde bir kombin hazırladım. Ekim lacivert bir elbise seçmişti ve abimede lacivert takımını hazırladım.

...

- Çağatay abi yeter ya ayna çatlayacak artık çekil şuradan çekil de biraz boy pos endam görsün şu aynalar

- Al al senin olsun ayna yeter ki git başımdan.😒

...

- Eylül  hadi abicim seni bekliyoruz gel artık.

- Geldim geldim Buğra nerede teyze?

- Senin yanına gelmişti en son ben Eylülle gelecem diye tutturup içeri koştu.

- Geç kaldık ya

- Oğlum sakin ol biz teyzen ve eniştenle gidelim. Eylül, Efe ve Buğra da Cihangirlerle gelsin.

- Tamam hadi geçin o zaman.

Annemler gidince ben de eve tekrar girdim Buğra beyi aramak için. Buğra, Efenin kardeşi ve benimde tabi kendisi 5 yaşında tatlı mı tatlı bir çocuk.

- Buğraa Buğraaa nerdesin birtanem hadi bak Ekim ablan bizi bekliyor gidelim.

- Eylül neydesin sen bi baktım vaysın bi baktım buumm

- Burdayım birtanem hadi gel geç kaldık bak

- Ama benim kyavatım olmadı baaak

Ya yerim ama ben bunu. Hemen kravatını düzeltip evden çıktık. Evden çıktığımda Efe ve Cihangir bizi bekliyordu. Biz çıkarken Efe bir oh çekip arabaya bindik. Cihangir sürücü koltuğuna ve babası Mehmet amca yanına, arkaya da Efe, ben, Buğra ve Emine teyze bindik.

...

- Yaa Eylül!  Ben çok heyecanlıyım inşaAllah kahveleri götürürken dökmem.

+ Sakin ol Ekoşum sen sadece abiminkini götür ben kalanlara servis ederim.

- Yiaa sen bir tanesin biliyorsun demi

+(Buğra) Peki ben Ekim

-(Ekim/Eylül )Sen mi sen aşk

+(Cihangir / Çağatay) Öhö öhö

Ekimle aynı anda arkamızı döndüğümüzde abim ve Cihangiri gördüm. Ters ters arkamıza bakıyorlar. E bunlar neye sinirlendi böyle. Arkamı dönmemle Buğrayı bir bana bir Ekime tatlı tatlı bakarken gördüm. Ne yani bunlar Buğramamı böyle bakıyor. Yok artık!