4

2.7K 48 3
                                    

Göz yaşlarıma hakim olamıyordum. Silah sesinin yakından gelmesi beni çok korkutuyordu.

Acaba Karan sese uyanmış mıydı?

Yavaşça yataktan kalktım ve odadan çıktım. Koşarak Karan'ın odasının önüne gittim. Kapıyı çalıp çalmamakta kararsız kalsamda çalmadan açtım. Hala daha gözlerimden yaşlar geliyordu.

Karan yatakta arkası dönük şekilde yatıyordu. Sesler umrunda değil gibiydi.

"Karan." diye seslendim ve odanın lambasını açtım. Ya beni duymuyordu ya da bende umrunda değildim.

"Karan." dedim tekrardan. Odanın kapısının girişinde ağlayarak dikiliyordum ve Karan'ın hala kalkmaması daha da ağlamama sebep oluyordu.

"Ne var Nil?" diye mırıltılı bir ses duyunca hemen burnumu çektim ve "Dışardan silah sesleri geldi duydun mu?" diye sordum.

Silah olayı beni o kadar korkutuyordu ki konuşurken sesim titremişti.

"Bir şey yok Nil yat uyu bizimkilerdir." dedi ve rahat rahat yatmaya devam etti. Bu tarafa dönmemişti bile.

"Korkuyorum ya!" diye bağırınca birden arkasını döndü ve beni baştan aşağıya süzdü. Sırıttı. Siktir, altımda bir şey yoktu ve korkudan tamamen unutmuştum.

"Gel buraya yat o zaman." dedi ve sırıtmaya devam etti. Resmen benimle dalga geçiyordu pislik.

"Olmaz!" dedim. Sesim biraz fazla çıkmış olmalı ki yüzünü buruşturdu.

"Git o zaman Nil, uykum var hadi." dedi ve gözlerini kapattı. Olduğum yerde dikilmeye devam ettim. Gerçekten korkuyordum elimde olan bir şey değildi.

Lambayı kapattım ve yavaşça Karan'ın yatağının yanına geldim. Hala daha kararsızdım ama pekte seçeneğim yok gibiydi. Yatağın köşesine uzandım. "Uyurken yaklaşma." diye uyarımı yapıp yerime yerleştiğimde gülme sesi kulaklarıma ulaştı.

Pencereden sızan ufak ışıkla etrafı seyrettim.

"Neden ağlıyordun?" dedi ve bunu o kadar naif bir tonda söylemişti ki bir anlığına kendimi güvende hissettim.

"Korktum." dedim.

"Senin gibi güçlü bir kız ufacık silah sesine bu kadar korkmamalı." dedi.

Yüzümde ufacık bir tebessüm oldu.

.

Uyku ve kabus..

"Anne!" çığlık. Silah sesi ardından tek yankılanan ses. Küçük kızın çığlığı.

"Anne yalvarırım dayan!" bulanık gözlerle ambulansı aramaya çalışan küçük kız.

Kapı sesi. Annesnin katili, babasının evi terk edişi.

Yerde beyaz kazağı kıpkırmızı olmuş kadın bedeni.

Başında ağlayan küçük kız.

Uyandım.

Hala daha etraf karanlıktı. Derin nefesler alıp kendimi sakinleştirdim.

Düzenli olarak gördüğüm kabustu bu. Artık alışmıştım. çok üzülüyordum ama artık ağlamıyordum.

Başka bir şeyler düşünmeye çalışarak tekrardan uykuya daldım.

.

Gözümü açtığımda üzerimde ağırlık hissetmiştim. Yavaşça kendime geldiğimde vücudumu saran kaslı kollarla şoka uğradım. Yavaşça gözlerimi aşağıya indirdiğimde üzerimdeki tişortun belime kadar çıktığını farkettim. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Üzerimdeki kolları atmak için hareketlendim ama nafile. Karan da hiç bir kıpırdama olmuyordu.

Sol tarafımın uyuştuğunu hissedince sağa döndüm. Dönmemle Karanla burun buruna gelmem bir oldu. Nefesimi tuttum. İmdat! Böyle daha fazla kalamazdım, o yüzden eski pozisyonumu geri aldım. Ben bunları yaparken bile kolunda hiç bir kıpırdama olmuyordu. Belki aşağıya kayarak sıyrılırım diye düşündüm. Hareketlendim ve kendimi biraz aşağıya kaydırdım.

"Nil rahat dur." yeni uyanmış erkeksi ses tonuyla söylediği cümle beni biraz etkilemişti yalan yok. Ama böyle daha fazla duramazdım, tekrar kaymaya devam ederken bedeni daha da sıkı sarıldı ve siktir.. Tam arkamda hissettiğim sertliğiyle donup kalmıştım. Nefes almayı bile unutmuştum..

"Karan." diye seslendim. Sesimi kendim zor duymuştum. Yinede duymuş olacak ki "hmm?" diye mırıldandı. Mırıldanışı, kokusu, sesi ve hissettiğim sertliği beni fazlasıyla etkiliyordu..

"Hadi kalk." dedim. Zor konuşuyordum.
"Yok, böyle iyi." dedi ve istifini bozmadan uyumaya devam etti. Gözlerini bile açmıyordu.

"Ya hadi kalk!" diyerek kollarını itiklemeye başladım.

"Nil kıpırdanma!" diye kızdı. O zaman o da rahat bıraksaydı. "O zaman sende çek şu kollarını üstümden." bunu derken bile itiklemeye devam ediyordum.

"Nil kıpırdama diyorum!" sesinin yükselmesiyle hareketsiz kaldım. "Ne ya of." diye mırıldandım ağızımın içinde.

"Daha çok erken." dedi. Hafifçe kafamı çevirip göz ucuyla bakış attığımda sırıtıyordu.. Hasiktir..

.

On beş dakikadır duvarları izliyordum ve artık sıkılmıştım. Karan'ın tam önümde duran eliyle oynamaya başladım. İnşallah uyanmazdı.

Elleri çok güzel diye içimden geçirirken pat diye kapı açıldı. Kapıdan giren adam Karan yaşlarındaydı. Elindeki telefondan kafasını kaldırıp bizi bu halde gördükten sonra çığlığı basmıştı.

.
.
.
.
çok özür dilerim sizi fazla beklettim. bu sıralar çok yoğundum ama artık düzenli bölüm gelirr.

hikayeyi nasıl buldunuz?

karan ve nil hakkında neler düşünüyorsunuz?

ÇOKKKK ÖPÜYORUUMMM💋💋🤍🤍🤍

kargaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin