karga

17

Karan eve gelmişti. Beraber koltuğa uzanmış televizyon izliyorduk.

Göğüsünde neredeyse uyuyacak hale gelmiş bir şekilde yatarken beni yana kaydırıp yavaşça ayağa kalktı. Niye kalktığını anlamaya çalışırken kendimi Karan'ın kucağında buldum.

"Odamıza gidelim de yatalım." dediğinde gülümsedim ve kafamı göğüsüne yasladım.

Sakin sakin merdivenleri çıkıp odaya geldik. Önce beni yatırdı sonrada yanıma yattı.

Aramızdaki mesafeyi yaklaşarak kapattı. Burunlarımız birbirine değiyordu.

"Ne demiştin bugün? Gel ve öp müydü?" dedi.

Hafifçe kafamı salladım ve gülümsedim.

"O zaman isteklerinizi yerine getirelim hemen." diyerek dudağıma yaklaştı ve sakince öptü.

Bir kaç defa öptükten sonra geri çekildi.

"Çok güzelsin." dedi. Gözlerimin içine bakıyordu.

Utanmıştım. Yanaklarımdan ateşler çıktığını hissedebiliyordum.

"Utandın mı sen?" dedi gülerek.

"Yoo neden utanıcakmışım?" dedim gözlerimi gözünden çekmiştim ve etrafa bakınıyordum.

"Bilmem, bir utandın gibi geldi." dedi. Alay ediyordu.

"Yanlış gelmiş sana." dedim. Hala etrafa bakınıyordum.

"İyi bakalım öyle olsun, Kırmızı Yanak." dedi ve güldü.

Yine rezil olmayı başarmıştım.

Sessizleştik. Beş, on dakika sonra Karan'a döndüğümde uyuya kalmış olduğunu gördüm. Bunu fırsat bilerek yüzünü inceledim.

Esmer teni, siyah saçları, oldukça nizami duran burnu.. Çene hatları.

Gerçek manada yakışıklıydı.

Uzunca bir süre izledikten sonra düzenli nefes alış veriş sesleriyle bende uykuya dalmıştım.

.

Hissettiğim öpücüklerle gözümü araladım. Karan bir yandan elimle oynuyor bir yandan da durup durup yanağımdan öpüyordu.

"Günaydın." dedim. Sesim uyku haliyle o kadar zor çıkmıştı ki.

"Günaydın. Uyandığına göre kalkabilirim, bir sürü işim var." dedi ve elimi bırakıp yataktan yavaşça kalktı.

"Neden uyanmamı bekledin, gitseydin ya?" dedim. Cevap vermedi.

Yavaş yavaş banyoya girdi. Bir kaç dakika sonra su sesi geldiğinde duşa girdiğini anlamıştım.

Arkasından yataktan kalkıp banyonun kapısını açtım. Karan arkası dönük bir şekilde suyun altında dikiliyordu.

Kapıya yaslanıp izlemeye başladım. Sırtı sanat eseri gibi karşımda duruyorken burada hiç bir şey yapmadan durabilmek zordu.

Biraz yaramazlık yapmaktan zarar gelmez dimi ama?

Yaslandığım yerden doğruldum ve yavaş adımlarla duşakabinin kapısını açtım. Arkasında dikiliyordum. Duşakabinin kapısını tekrar kapattım ve sırtına yaklaştım. Benim geldiğimi anlamıştı ama arkasını dönmeden saçını şampuanlamaya devam ediyordu.

Tırnaklarımı boylu boyunca sırtına sürttüğümde Karan'ın vücudunun gerildiğini hissetmiştim. Tekrardan tırnaklarımı sırtıyla buluşturduğumda birden bana döndü.

Göz göze geldiğimizde Karan'ın dudağının kenarı kıvrıldı.. Yavaşça yüzüme eğilip dudağımdan öptü. Saçlarından aşağı köpükler süzülüyordu. Ellerimi karın kaslarının üzerinde dolandırdığımda onun elleri de benim saçlarıma gitti. Uzunca bir bakışmadan sonra dudaklarımızı tekrar birleştirdi.

Derince öpüşürken bir yandan da saçlarımı okşuyordu. Dudaklarımızı ayırıp gözlerine istekle baktım. Karan bu bakışımla sırıttı.

Tırnaklarımı sürterek ellerimle aşağıya indim. Kasıklarına doğru yaklaştığımda gözlerimi gözlerinden ayırıp erkekliğine indirdim. İlk defa gördüğüm erkekliği beni oldukça etkilemişti.

Tepemizden sular akarken dizlerimin üstüne çöktüm. Bunu gören Karan benden böyle bir şey beklemiyor olacak ki ağzı şaşkınlıkla açıldı.

Gözlerimi tekrardan gözlerine diktim ve ellerimi erkekliğine götürdüm. Karan bu hareketimle titrediğinde hafifçe sırıttım ve yüzümü yaklaştırdım.

Yavaşça kavrayıp ağızıma aldım. Karan ellerini saçıma dolamıştı. Elleriyle beni hareketlendirdiğinde biraz zorlanmıştım. İlk deneyimimdi.

Hızlanmamla birlikte Karanın saçlarımı daha da sert çekiştirmesi bir olmuştu. Saçlarımın çekilmesi bana acı değil zevk veriyordu.

Kendini hızlıca bana ittirdiğinde erkekliğinin boğazıma dayanmasıyla öğürmemi tutmaya çalışmam bir olmuştu.

Gözlerimden yaş geliyordu.

Bilerek dişlerimi sürttüğümde Karan'ın kesik inlemelerini duyabiliyordum.

Ağzımın içinde titrediğini hissettiğimde daha da hızlandım. Bir kaç dakika sonra titreyerek ağızıma boşalmıştı. Gözlerimi tekrar gözlerine diktiğimde ağızımdakileri yutup gülümsedim. Bu hoşuna gitmiş gibi duruyordu.

Beni yavaşça yerden doğrulttu ve duvara yasladı. Öpüşmeye başladığımızda elleri vücudumda geziniyordu.

Altımdaki ıslanmış pantalonun düğmesini ve fermuarını açıp elini içine soktu. İç çamaşırımın içine de girdiğinde iki parmağıyla beni okşamaya başladı. Kesik kesik inlemelerimin arasında dudaklarımdan öpüp geri çekiliyordu.

Parmakları okşamayı bırakıp yavaşça içime girdiğinde sesli bir şekilde inledim.

.

Bahçedeki masada kahvemi yudumlarken etrafı seyretmeye başladım. Çok sakindi neredeyse hiç ses yoktu. Bahçenin belirli köşelerinde dikilen korumalardan başka canlı bile yoktu.

Ben etrafı seyrederken daha öncesinde adının Emirhan olduğunu duyduğum koruma görüş açıma girdi. Yavaş yavaş bana yaklaşmasıyla oturuşumu dikleştirdim.

"Naber Nil?" dediğinde afalladım. Bu kadar samimi davranacak rahatlığı nereden almıştı bilmiyorum.

"İyiyim? Bir sorun mu var?" dedim. Karan'a bir şey olsa bu kadar sakin gelmezdi ama bu işler belli de olmuyordu.

"Hayır, Karan abim evde mi?" dedi. Amacını anlayamamıştım. Kafamı hayır anlamında iki yana salladım.

"Peki o zaman ben sonra gelirim." dedi. Karan'ın evde olmadığını bildiğine yemin bile edebilirdim.

"Neden gelmiştin, ben söylerim ona." dedim.

"Yok ya önemli bir şey değil. Afiyet olsun sana." dedi, arkasını döndü ve ilerledi.

Bir tuhaflık olduğu belliydi. Neyse, yakında çıkar kokusu.

.
.
.
.
.
Baya uzun zamandır bölüm gelmiyordu maalesef. Özür dileyerek kaçıyorum🫂

Çok öpüldünüz💋💋