7

2.2K 46 5
                                    

Gece onu bir daha görmeden uyumuştum. Neredeyse bir saat önce uyanmıştım ama yataktan kalkasım gelmiyordu.

Odanın kapısının çalınmasıyla kendime çeki düzen verdim ve "Girebilirsin." diye seslendim.

Kapı açıldı ve tahmin ettiğim gibi tabikide gelen Karandı.

"Kahvaltıya inmeyi düşünmüyor musun?" diye sordu. Kapının kenarına bir omzunu yaslamış ve beni izliyordu.

"Haa doğru saati vardı dimi? Unutmuşum pardon, hemen inerim." dedim ve üzerimdeki yorganı kenarıya çekerek ayaklandım.

Bu neydi canım, saray gibi evde yaşıyoruz ama istediğimiz kadar yatamıyoruz. Bütün gün yatıyorsun zaten Nil. İç sesim çok sinir bozucu olmaya başlamıştı.

"Hızlı ol, bekliyorum burda." dedi. Gerçektende kapının kenarında beklemeye devam ediyordu.

"İnsene sen ben gelirim." dedim ve lavaboya girdim. İşlerimi halledip elimi yüzümü yıkadım. Çıktığımda yatağa yatmış Karan'ı elbette beklemiyordum.

"Napıyosun be yatakta?" dedim.

"Yatıyorum." dedi, çok sakindi ve her an uykuya dalacakmış gibi gözüküyordu.

"E kahvaltı?" dedim. Karşısına geçtim.

"Tamam, kaldır beni." dedi ve elini uzattı. Elini tuttum ve çekmeye çalıştım. Öküz gibiydi.

Birden yatağa çekilmemle şoka uğramıştım. Tam üzerimde duran Karanla göz gözeydik, hatta burun buruna..

"Napiyosun?" o kadar kısık sesle konuşmuştum ki. Şuan kalbim ağızımda atıyordu.

"Hiç." dedi. Sırıtıyordu ve gözlerini gözümden ayırmıyordu.

"Kalksana üzerimden." dedim.

"Cık."

Gözleri dudağıma kaydı. Dudaklarıma bakmasıyla aramızdaki çekim artıyordu.

Yavaş yavaş aramızdaki zaten az olan mesafe neredeyse sıfıra iner durumdaydı.

Benimde gözlerim istemsiz olarak onun dudaklarına kaydı. Dolgun ve öpülesi dudakları..

Ne öpüyordu ne de uzaklaşıyordu. Delirmek üzereydim. Elimi yavaşça koluna koydum. Bu hareketim hoşuna gitmiş gibiydi, daha da yaklaştı.

Burunlarımız birbirine sürtüyordu. Gözleri tekrar gözlerimi buldu. Koyu halkalarının arasında gördüğüm tek şey arzuydu. Beni arzuluyordu..

Gözleri tekrar dudağıma döndüğünde yaklaştı. Dudaklarımız arasında mesafe yok denecek kadar azdı. Bilerek yapıyordu, bilerek öpmüyordu.

"Karan." dedim. Konuşurken dudaklarımız birbirine dokunmuştu. Öpmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Hmm" diye mırıltı çıkardı. Ne ben bir şey söyledim ne de o bir şey sordu.

"Abi burdaymışsı- Siktir!!" Yağız..

Karan üstümden kalktı ve "Kapıyı çalsana amk!" diye bağırdı.

"Abi ben nerden bileyim sizde her saferinde allah allah.." dedi. Sus Yağız..

"Sanane lan! Sanane!!" Karan sinirlenmişti. E tabi haklı çocuk, bir rahat bırakmadı ki.

"Bir şey demedim ya isterseniz hep yapın banane canım. Konu o mu şimdi?" dedi. Daha fazla konuşursa utançtan kendimi kemirmeye başlayacaktım.

"Ne istiyorsun lan! Niye geldin?" şuan eminim ki Karan üzerine atlamamak için zor duruyordu.

"Ha şey dicektim ben ya.. bugün ben seninle gelmiyorum işim var." dedi, gel de dövme.

"Bunun için mi geldin lan!" dedi Karan. Döv ben arkandayım..

"Evin önünden geçiyordum da söyleyeyim dedim. Ama ben nerden bileyim müsait olmadığınızı.. Naber Nil?" dedi.

"İ-iyi" dedim ve yalandan gülümsedim. Şuan o kadar rezil hissediyordum ki.

"Siktir git lan şurdan!" diye bağırdı Karan.

"Tamam ya, hadi görüşürüz." dedi ve bana el sallayıp odadan çıktı.

Aslında gerçekten komik ve iyi biri gibiydi.

Karan'a hiç bakmadan banyoya girdim ve kapıyı arkamdan kilitledim. Şuan tam anlamıyla rezil hissediyordum ve Karan'ı görüp daha da rezil hissetmek istemiyordum.

Kahvaltıda yalan olmuştu..

.
.
.
.
.
.
Biraz kısa ama yakınlaşmalı bir bölüm oldu..

Nasılsınız bu arada umarim iyisinizdir🫂

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum öpüldünüz💋💋🤍🤍

kargaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin