Karan hala cevap vermemişti. Neredeyse akşam olmak üzereydi. Nerede olduğunu çok merak ediyordum.
Seda abla bilmiyordu ama belki kapıdaki korumalar bilir diye bahçeye çıktım ve karşımda gözüme ilk kestirdiğim korumanın yanına ilerledim. Bu sefer ki orta yaşlarında sakallı bir adamdı.
"Şey bir şey sorucaktım da ben." diyerek konuşmaya girdim.
"Buyur yenge."
"Karan'ın nerede olduğunu biliyor musunuz?"
"Hayır yenge."
"Peki bir sorabilir misin arayıp? Ben yazdım ama görmedi." dedim. Cebinden telefonu çıkarıp 'Karan abi' yazan numarayı aradı ve telefonu kulağına koydu. Uzun bir süre bekledik ama telefon açılmadı.
"Yok yenge açmıyor." dedi ve telefonu cebine tekrar koydu.
"Peki Yağız'ın numarası var mıydı sizde?" diye sordum. Sonuçta o bilirdi.
"Var yenge." dedi ve cebine soktuğu telefonu tekrardan çıkardı. 'Yağız abi' yazan numaraya basıp bana uzattı. Bende kendi telefonumu cebimden çıkararak numarayı kaydettim.
"Teşekkürler." dedim ve arkamı döndüm.
"Rica ederim yenge." diye bir ses yankılandı arkamdan. Gülümsedim. Nedense yenge demeleri beni hiç rahatsız etmiyor aksine hoşuma gidiyordu.Eve girip salona geçtim ve koltuğa oturdum. Whatsapp'a girip yağıza mesaj attım.
Merhaba ben Nil
Karan'ın nerde olduğunu biliyor musun?Merhaba Nil
Hayır
Bir şey mi oldu?Bugün hiç görmedim mesaj attım bakmıyor korumlar da aradı açmıyor
Endişelendim birazTamam ben bulurum onu
Sen merak etme ona bir şey olmazHaber ver bulduğunda
Tamamdır
Telefonu kapatıp sıkıntıyla iç çektim. Umarım bir şey olmamıştır..
.
Karan'ın ağızından
Erdem piçi tekrar yanıma geldiğinde bileklerimdeki ipi çözmeye çalıştım. Normal şartlarda bu konuma bile gelmezdim ama işin ucunda Nil vardı.
En başında buraya geldiğimde kafasına sıkmama saniyeler kalmıştı ki beni, Nil'i kullanarak tehdit etmişti.
Babası yetmiyordu birde oğluyla uğraşıyoruz amk.
Yerde duran kırık telefonum çalmaya başladığında şaşırdım. Tamamen kapandığını sanmıştım ama sanırım sadece ekranı kırılmıştı.
Erdem de şaşırmış olacak ki sesi duyunca birden afalladı. Yanıma gelip telefonu yerden aldı.
Ekrana bakış atıp telefonu bana çevirdi. 'Nazif' yazısını görünce önce bir duraksadım. Nazif beni çok sık aramazdı, Nil'e bir şey mi olmuştu acaba?
Gülerek telefonun çalıp kapanmasını bekledi.
"Haber mi verseydik ya tüh, meraklanmasınlar şimdi." dedi ve kahkaha attı.
"Çok mu komik piç!" diye bağırdım. Bileklerimi öyle sert çekirştiriyordum ki canım acımaya başlamıştı.
"Yine kızdın ama bana olmuyor böyle." dedi.
"Gebertirim lan seni!"
"Şuan bu konumda bu kadar tehditkar konuşmanda cesaret ister, tebrik ederim." diyerek yaklaştı.
"Adam mısın sen? Çöz ellerimi sorununu teke tek halledelim. Ama gücün öyle yetmez dimi? Senide anlamak lazım haklısın." dedim ve kahkaha attım.
"Yine başladın gevezelik yapmaya ama canım sıkıldı. Nil napıyordur acaba şuan?" orospu çocuğu zorla kendini bana öldürtmek için elinden geleni yapıyordu.
Hiç cevap vermedim.
Adamlarından birine seslendi ve birden içerisi kalabalıklaşmaya başladı. Bileğimdeki ip çözmüştü ve kollarımda birilerini hissettim. İki kişi kollarımdan tutup beni ayağa kaldırdılar.
"Babama yaptığın yanına kâr kalır mı zannettin Karga!" diye bağırdı Erdem arkamdan. Ve kollarımdaki adamlar beni küçük siyah bir odanın içerisine götürüp bıraktılar ve arkamdan kapıları kilitlediler.
Odanın içerisi rutubet kokuyordu. Sadece bir yatak ve klozetle lavabo bulunan hücre tarzı bir yerdi.
Geçip yatağa oturdum. Bileklerim morarmıştı ama acısını hissetmiyordum.
Yağız beni mutlaka bulurdu o yüzden rahattım. Kendini bir bok sanıyordu şerefsiz. Haberş yok ki işini bitirmem saniyelerimi alır.
Acaba şuan Nil'im napıyor? Merak etmiş midir beni? Belkide umursamadı bile..
.
.
.
.
.
Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayınızÖpüldünüz🫂🤍💋💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
karga
ChickLit+18 "Sen kimsin ve beni neden buraya getirdin?" dedim. "Karan" ismi buydu Karan.