13

1.6K 24 0
                                    

Ne Yağızdan ne de Karandan haber vardı. Gerçekten korkmaya başlamıştım. Ama Yağız ona bir şey olmaz demişti. Gerçekten olmazdı dimi?

Ona bu kadar kısa sürede bağlanmam çok garipti ama sanki yıllardır berabermiş gibi hissediyordum.

Telefonuma bildirim gelmesiyle irkildim. Mesaj Yağızdandı.

Karan'ın yerini buldum Nil
Aklın kalmasın
Alıp geliriz

Tamam teşekkür ederim

Şükürler olsun. Mesajla birlikte içimdeki kasvet biraz olsun hafiflemişti ama yinede Karan'ı görmeden için rahat etmeyecek gibi duruyordu.

.

Karan'ın ağzından

Erdem depoda adamlarına ayar çekerken gülerek onları dinliyordum. Tam bir aptaldı.

Birden dışarıdan silah sesleri gelmesiyle keyfim yerine gelmişti. Bu Yağız'dı.

İçeride kurşun sesleri yankılanırken yatakta arkama yaslanıp keyifle bekledim.

Bir kaç dakika sonra kapının kilidinden sesler gelmeye başladı.

"Yağız!" diye seslendim.

"Geldim Karga bekle." dedi ve kapıyı açtı. Bana bakıp gülümsedi ve belindeki diğer silahı uzattı. Bende gülerek elinden aldım, içeriye geçtik. Bir kaç adam kalmıştı onları da indirdikten sonra etrafta tek duyulan ses Erdem'in acıyla bağırışlarıydı.

Gülerek yanına ilerledim.

"Ne oldu lan, bi' yarım saat öncesine kadar gülüyordun, bir şeyler mırıldanıyordun neydi?" kahkaha attım.

Yerde acıyla kıvranmaya devam ediyordu. Yüzüme bile bakmadı.

"Abi ne yapalım bunu?" diye sordu adamlarımdan biri.

"Depoya götürün." dediğimde Erdem'in kollarına girip kaldırdılar ve sürükleyerek çıkardılar.

Yağızla yalnız kalmıştık.

"Sen eve gitsen iyi olur Nil baya merak etti." dedi Yağız. Yüzümde istemsiz tebessüm oluştu. Demek beni merak etmişti..

"Tamam, o piç ölmesin yarasını iyileştirin. İşim var daha onunla." dedim.

"Tamamdır." dedi ve birlikte çıktık.

O kendi arabasına, bende adamların getirdiği arabalardan birine bindim.

.

Nil'in ağzından

Zilin sesini duymamla ayaklandım ve koşarak kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm yüzle gülümsedim ve koşarak sarıldım. Karan gelmişti.

"Neredeydin? Çok endişelendim." dedim ve vücutlarımızı ayırdım.

"Sonra anlatırım, tamam?" dedi ve içeriye geçip kapıyı kapattık. Üzerindeki kabanı çıkarttı ve yukarıya odaya çıktık.

Yüzüne dikkatle baktım. Morluklar, yaralar ve kan lekeleri vardı. Dudağı da patlamıştı. Bir şey olduğu belliydi.

"Yüzüne ne oldu? Acıyor mu?" diye sordum.

"Hayır acımıyor." dedi. Ne olduğunu söylememişti. Neden söylemiyordu ki.

"Ne oldu?" diye sordum tekrardan.

Gözlerini gözlerimle buluşturdu.

"Bir şey olmadı. Sen bunları düşünme." dedi ve birden üzerini çıkarttı. Vücudu tüm heybetiyle karşımda duruyordu. Çok iyiydi...

Daha fazla kurcalamadım. Kendi isterse anlatırdı zaten.

"Ben çıkayım o zaman sen de işlerini halledip inersin ya da dinlen yorgun görünüyorsun." dedim ve kapıya yöneldim.

"Çıkma." dedi. Duraksadım ve tekrar ona doğru döndüm. "Çıkma. Bekle yıkanıp gelicem." dedi ve banyoya girdi.

Hafiften gülümseyerek yatağa uzandım ve onu beklemeye başladım. Bu sefer her zamankinden de uzun kalmıştı banyoda..

Sonunda çıktığında birden gözlerim açıldı, kalbim daha hızlı atmaya başladı. Havlusu belinde, nemli vücuduyla karşımdaydı. Saçlarından damlayan sular göğüsünde yol çiziyorlardı...

Giyinme odasına geçti. Bir kaç dakika içerisinde giyinip geldi. Üzerine hiç bir şey giymemişti altındaysa siyah bir pijama altı vardı. Saçlarını havluyla kurulamıştı.

Yanıma uzandı ve beni kendisine çekti. Tenine temas eden ellerim yanıyordu. İstemsizce ondan etkileniyordum..

Kafamı yüzüne doğru kaldırdım. Göz göze bakıyorduk. Kahverenginin en güzel tonuydu..

Bir kaç dakika bakıştık. Elimi yüzüne doğru yaklaştırdım ve yavaşça yüzündeki yara ve morluklara dokundum. Hafiften yüzünü buruşturdu.

"Acıyor dimi?" dedim.

"Çok değil." dedi ama acıdığına emindim.

"Krem sürelim mi?" diye sordum.

"Gerek yok sabah süreriz ağırırsa." dedi.

"İyi gelir, sürelim." dedim ve kalkmak için yeltendiğimde beni kendisine çekti. Burunlarımız birbirine değiyordu..

Gözlerim dudaklarına kaydı. Bu hamleyi benden beklemiyor olacaktı ki dudakları hafifçe yana kıvrıldı. Tekrar gözlerimi gözüne çevirdim. Bu sefer de o çevirdi dudaklarıma..

Bir kaç saniye öyle kaldıktan sonra öptü. Beni öptü.

Yavaş ama istekli bir şekilde başlayan öpüşme giderek sertleşiyordu. Dişleriyle dudaklarımı eziyor, çekeleyerek daha da sert öpüyordu.

Öpüşmemiz derinleşirken eli bacağıma gitti ve oradan da yukarıya kaydı. Ondan gerçekten etkileniyordum ve bu konumda sakin kalmam çok zordu.

Onu istiyordum.

Ama henüz zamanı değildi..

Öpüşmemizi yavaşlattım. Elini birden vücudumdan çekince bir anlık boşluğa düştüğümü sandım. Yavaşça geri çekildim. Nefes alışverişimi düzeltmeye çalıştım.

Gözlerimiz tekrar kesişti.

"Uyu." dedi ve başımı eliyle göğüsüne doğru yönlendirdi. Bende hiç zorluk çıkarmadan göğüsüne yattım.

Eli saçlarımdaydı, saçlarımı seviyordu..

.
.
.
.
.
Nasılsınız🫣

(Yazım hataları falan varsa özür diliyorum.)

Öpüldünüz💋💋💋


kargaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin