1.bölüm

294 58 151
                                    

Merhaba arkadaşlar. Watpadin eski sıcak ortamını çok özledim. Umarım o eski sıcak ortamı satır arası yorumlarda hasret gidererek  tekrar buluruz. Sizinle satır arası yorumlarda buluşmak üzere.

Kitaba başlama tarihini buraya yazabilirsiniz.

                     SENA

Aşk psikolojik bir olgu mu? Yoksa  duygu karmaşası mı? Aşk var mı?

Bence aşk denilen şey, birkaç duygunun karıştırılması ile ortaya çıkan bir tür hayalet. Evet yanlış anlamadınız aşk bir hayalet gibidir. Saçmaladığımı düşünüyor olabilirsin ama bana hak vereceksin. Nasıl ki baharatı eksik çorba tatsız olursa duygusu eksik aşk da zamanla hayalete dönüşür.

Elbette yaşadıklarım doğru düşünmeme engel oluyor olabilir ama yanlış veya doğrunun ne olduğuna karar veren bir merci mi var?

Her şey okulda yaşadığım zorbalıklara daha fazla katlanamayıp  verdiğim çılgınca karardan sonra oldu. Okula gitmemek için bağcıklarını çözdüğüm ayakkabımın ipine bilerek bastım ve yirmi dört merdiven boyunca yuvarlanıp kolumu kırdım. Aslında planımda kol kırılması yoktu. Birkaç hafta rapor alabileceğim ufak tefek yaralar yeterliydi ama yaptığım hesap hatası kolumun kırılmasına sebep oldu. Kırk beş günlük raporum bittiği gün ben okula gitmek istemiyordum ama annem başımda dikilmiş ısrar ediyordu.

"Balkabağım, kızım artık yetmedi mi?"

Ben annemin bal kabağıydım. Bu lakabı tatlı bir şeymiş gibi söylüyordu ama benim hiç hoşuma gitmiyordu. Onu üzmemek adına sesimi çıkarmıyordum.

"Hayır, okumak istemiyorum."

"Peki, ne zamana kadar böyle gidecek?"

Ölene kadar.

"Bilmiyorum anne. Ben okula dönmek istemiyorum. Hem herkes okul okumayacak diye bir kural mı var?"

"Bu son senen. Biraz daha idare edemez misin? Rahmetli baban okula gitmediğini bilse çok üzülürdü."

Yine belden aşağı vurmaya başladı.

"Babamı karıştırma lütfen. Eminim o beni anlardı."

Ah anne ah... Okulda yaşadıklarımı bilsen acaba okula gitmem için ısrar eder miydin? Sanırım eline bir sopa alıp okulu basar ve bana eziyet edenlerin hepsini sıra dayağına çekerdin.

Bilmiyorsun...

Bilmeyeceksin de...

Kızının sümsük , saf, yok hayır saf kelimesi uygun olmadı. Malın önde gideni, bayrak sallayanı olduğunu bir bilsen...

Bilmiyorsun işte...

Mesela, aptal kızını tuvalette soyup iç çamaşırlarıyla fotoğrafını çekerek okul gurubunda paylaştıklarını ve rezil ettiklerini bilmiyorsun. Kızın bir korkak. O zorbaların bu yaptıklarına rağmen tek bir kelime etmeyip kafası önünde utançtan yüzü kızarmış bir şekilde dolaştığını bilmiyorsun.

"Ama kızım sen okumayı çok severdin. Derslerin de çok iyiydi. Ne oldu da okuldan soğudun?"

"Anne kolum daha tam olarak iyileşmedi. İyileşene kadar düşüneceğim tamam mı?"

En azından o süre içinde  bir bahane bulabileceğimi düşünüyordum.

Tembel ve miskin bir hayvan vardır, bilir misiniz? Benim ondan hiçbir farkım yoktur. Bu hayattan o kadar çok bezdim ki o miskin hayvan gibi ağır hareket ediyor, hayatı da öyle yaşıyorum.  

BÜYÜLÜ AŞKIN YARAMAZ ÇOCUKLARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin