BURÇİN

292 7 2
                                    

GİRİŞ

Alışveriş merkezinde kendilerini bekleyen koca bir güne başlamadan önce, birer kahve içip günün yorgunluğunu hafifletmek için en üst kata çıkmıştı genç çift. Yorgunluklarıyla harmanlanmış heyecanla, hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyorlardı. Kahvelerini almak için sırada beklerken, gayri ihtiyari gözlerini insanların üzerinde gezdirmeye başladı Burçin. Kimisi yiyecek bir şeyler almak için sırada beklerken, kimisi elindeki tepsilerle kalabalık alanda oturacak boş bir masa bulmak için etrafı tarıyordu. Bir anda gözleri bir çift kahve göze takıldı. Aynı anda, takılı kaldığı gözler de kendi yeşil gözleriyle buluştu.

Bir daha görmek istediği son insan bile olamazdı ama tam karşısındaydı işte. Bakışlarında aralarındaki mesafeye rağmen açıkça okuduğu karmaşık duygularla gözlerini dikmiş bakıyordu. Kıskançlık, hüzün, öfke... Hepsi bir olmuş, saldırmak için an kolluyordu bir zamanlar müptelası olduğu kahvelerde.

Derin bir nefes alıp, sevdiğinin avucunda kaybolmuş eline baktı. Gözleri yeniden maziye döndüğünde, onun da bakışları birleşen ellerindeydi. Birden hareketlenip bulundukları yöne doğru gelmeye başladığında, biraz korku biraz sinirle tuttuğu eli sıktı.

Alper, sevdiği kadındaki değişikliği fark etmiş ancak sebebini anlayamamıştı. Dikkatle gözlerine baktığında açıklama ihtiyacıyla mırıldandı Burçin.

"O burada," dedikten sonra bakışlarıyla Ömer'i gösterdi. Zorlukla adını fısıldarken, iyice Alper'e sokulmuştu. Genç adam, derin bir nefes aldıktan sonra yanlarına gelmesine birkaç adım kalmış adama baktı. Yüzünde sahte olduğu açıkça belli olan gülümsemesiyle tam önlerinde durmuştu. Doğrudan, genç adama diktiği bakışlarıyla elini uzattı.

"Selam, Ömer ben. Burçin'in eski bir arkadaşıyım."

Alper, karşısındaki adamın yüzünde gördüğü gülümsemeyi aynen yansıtarak kendisine uzatılan eli sıktı.

"Alper, nişanlısıyım."

Ömer, kendisine uzatılan elin yüzük parmağındaki halkada takılı kalmıştı. Onları ilk gördüğünde dikkatini çekmeyen detay, sert bir tokat olup savurmuştu yüzünü. Hafifçe öksürüp toparladı kendisini. Burçin'e dönüp, "tebrikler," diye konuştuğunda tebrik etmekten çok uzaktı.

Burçin, her şeyi en başında anlatmış olmanın rahatlığı ve nişanlısının olgunluğuyla gevşedi. Sesini düz tutmaya çalışarak, yüzünde sıcacık bir gülümsemeyle Alper'e dönüp konuşmaya başladı.

"Hayatım, sana bahsetmiştim Ömer'den, eski nişanlım."

Yüzü yeniden Ömer'e döndüğünde suratındaki gülümseme silinmiş, sesi gibi dümdüz bir ifade kaplamıştı gözlerini. Ömer, kendisinden bahsetmiş olmasına şaşırmıştı. Karşısındaki kadının dürüstlüğüne hayran kaldı. Gözlerinden açıkça okunan hayranlık Alper'in konuşmasıyla kayboldu.

"Memnun oldum, Ömer. Vaktin varsa, seninle biraz konuşalım mı?"

Ömer, beklemediği bu teklif karşısında bir an ne yapacağını bilemese de çabucak toparladı kendisini. Küçük bir baş sallamayla karşılık verdi. Burçin'in kulağına kısaca bir şeyler fısıldayıp alnına sahiplenici bir öpücük kondurduktan sonra önden yürüyen adamın peşinden alışveriş merkezinin terasına doğru adımlamaya başladı.



Yeni hikayeme hoşgeldin!
Umarım keyifli vakit geçireceğin, severek okuyacağın satırlar bulur; burada olduğunu satır arası fikirlerini paylaşarak ve ekranın sol alt köşesindeki yıldızı parlatarak bana hissettirirsin.
Sessizce okuyup, bu maceraya ortak olmak istersen de canın sağ olsun. Ancak ben burada olduğunu hissedersem, kendimi çok daha mutlu ve yazmaya hevesli hissedeceğim.

Sence, nasıl bir geçmiş bekliyor bizi?

Neler olmuş olabilir?

Alper, bu duruma ne tepki verir?

Aklına gelen her şeyi benimle paylaşabilirsin. Cevaplarını heyecanla bekliyorum. Sevgiler güzel insan, buraya kadar okuduğun için teşekkürler. 🤩

BURÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin