Bölüm 10

88 3 0
                                    

Hoşgeldin güzel insan. Burada olduğun için çok şanslıyım. 🌸

Bu bölümümüzde yine zaman atlaması var. Dikkatini çekmezse diye buradan belirtiyorum. Bilmiyorum burayı okuyor musun ama. 😌

Bölümde +16 bir sahne var. O kısmı işaretledim. Dilersen okumadan geçebilirsin.

Fikirlerini merak ediyorum, benimle paylaş olur mu? Ayrıca, unutma ihtimaline karşı hatırlatıyorum. Şimdiden yıldızı parlatsan, ne iyi olur.

Umarım severek okuyacağın satırlar yazabilmişimdir. Keyifli okumalar.

Bölüm şarkısı medyada.
Sıla-Alain Delon

Temmuz,2010

O büyük kavgadan sonra Ömer her daim daha dikkatliydi. Burçin fikrini sormadıkça, kıyafeti hakkında ne olursa olsun ağzını açmıyordu. Yorum yaparken de ne kadar kıskansa ve o kıyafeti giymesini istemediğini söylemek istese bile çok güzel olduğunu söylüyordu. Gittiği yerlere, görüştüğü kişilere karışmamak için ağzına gelen her kelimeyi yutuyordu. Burçin de onu inanılmaz zorluyordu çünkü bütün kışı istisnai durumlar hariç, eşofman sweatshirt kombinleriyle geçiren kız, havaların ısınmasıyla şortlara, etek ve elbiselere geçiş yapmıştı. Bu kıyafetler genç kızın normaliydi. Hem anne tarafında hem de baba tarafında, kız çocukları çok değerliydi. Her daim gözlerinin içine bakılır, sonsuz güvenilir ve tercihlerine karışılmazdı. Gerçi Burçin de, kuzenleri de şimdiye kadar bu güveni boşa çıkaracak tek bir harekette bulunmamışlardı.

Ancak, Ömer cephesinde işler böyle ilerlemiyordu. Sahiplenme, koruma ya da kıskanma duygularını öne sürüyor, ama gerçekten kısıtlamaya çalışıyordu. Burçin'in karakterini artık iyice tanımasından ve o günkü tavrını yeniden gösterirse sevgilisinin arkasına bile bakmadan dönüp gideceğini bildiğinden tek kelime edemiyor, içine atıyordu. Ve hata yapmaya devam ediyordu. Ne zaman Burçin'e bir şey diyemese içinde biriken öfkeden kurtulmak için Özlem'i arıyordu. Seksten hemen sonra içini kaplayan derin pişmanlıkla boğuşup, her seferinde bir daha olmayacak diye söz veriyordu kendisine ancak bir sonraki sefer Burçin'le canını sıkan herhangi bir şeyi sakin sakin konuşup kendisini anlatmak yerine içine atıyor, öfkeleniyor ve Özlem'e gidiyordu.

Hatta iş sadece Özlem'le sınırlı da kalmamıştı. Adını dahi bilmediği birkaç kadın olmuştu. Şimdilik gizliydi, vicdanıyla baş başa kalmadığı sürece kendisi dahi aklına getirmiyordu.

Burçin her yıl ailesiyle Ağustos ayında tatile giderdi. Bir önceki yıl Haziran'da erkek kardeşinin sünnet düğününde babası da arkadaş grubuyla tanışmıştı. Hepsini çok sevmiş, Burçin'i güzel insanlarla birlikte olduğu için tebrik etmişti. Böylece Alara'nın Temmuz ayında Ayvalık'daki yazlıklarına gitmek için sıkıntı olmadan izin alabilmiş, iki hafta boyunca arkadaşlarıyla denizin ve eğlencenin dibine vurmuştu. Birkaç gün sonra yine topluca Ayvalık'da buluşacaktı arkadaşları. Burçin de babasından izni koparmıştı. Mutlulukla hazırlanıp, evden çıktı. Bir görüşmesi olduğu için Ömer ofiste olacaktı öğleden sonra. Ömer'i de davet edip edemeyeceğini sorduğunda Cem ve Gökhan hariç herkes hevesle kabul etmişti.

Bu iki genç adam durumu bildikleri için, ki devam ettiğinden haberleri yoktu, Ömer'e karşı oldukça soğuktular. Devam ettiğini bilseler Ömer bir daha Burçin'i görmek şöyle dursun adını dahi ağzına almaya cesaret edemezdi. Bulunduğu ortamda pek kalmıyor, hatrını gıyabında dahi sormuyorlardı. O gece Cem gördüklerini anlatıp, defalarca Ömer olduğundan emin olduğunu söyledikten sonra Gökhan Burçin'i sormak için Ecem'i aramış, o da büyük bir hevesle barıştıklarını Ömer'in gelmelerini bekleyip sokak ortasında yalvararak Burçin'de özür dilediğini anlatmıştı. İki genç susmaya karar vermişlerdi ama Ömer'e karşı eskisi gibi de olmaları mümkün değildi. Burçin'e garip bir şeyler var gibi gelse de üzerinde durmamıştı. Şimdi merdivenleri seke seke çıkıp ofise gidecek ve sevgilisini tatile götürecekti.

BURÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin