16

7 1 0
                                    

Çünkü uyuyamamıştım.
.
.
.
.

Eun: Günaydın!

Gözlerimi hafifce araladım. Başımda genişce bir gülümsemeyle Eun dikiliyordu.

Jisung: Günaydın.

Sesim çıkmamıştı.

Eun: Hadi uyan. Bugün buluşman var. Azcık dinç ol.

Doğru ya unutmuştum. Kafamı Eun'a çevirdim.

Jisung: Unutmuşum pardon. Hem okula gitmesem olmaz mı? Sonuçta dinç olmam lazım.

Eun hafiften kaşlarını çattı.

Eun: Unuttun mu? Ben niye senin buluşmanı hatırlıyorum ya! Neyse, okula geleceksin. Çünkü buluşma saatini ayarlamadığınızı düşünüyorum.

Gözlerimden uyku biraz daha uzaklaşınca dahada açtım gözlerimi.

Jisung: Doğru söylüyorsun!
Eun: Ona yazabilirsin.
Jisung: Numarasını almadım.
Eun: Salak. Sen hazırlan bende diğerlerini uyandırayım.
Jisung: Anlaşıldı.

Yataktan hafifce kalktım. Üzerimde hala yatağa atlayıp uyuma hissi vardı. Yüzümü cama doğru çevirdiğimde Eun'un açmış olduğunu gördüm.

Jisung: Hava ne kadar güzel! Akşam buluşmamız kötü oldu gibi.

Üzerimi değiştirmek amacıyla dolabıma yöneldim.

Seungmin

Jeongin: Günaydın! İyi uyuyabildin mi bakayım?

Gözlerim yavaşca açılıyor. Anında Tedirgince Jeongine dönüyorum ve Gülümseyerek "İyi uyudum Jeongin!" diyorum oda başını sallayarak giyinmem için odada beni yanlız bırakıyor.

Seungmin: Ben bu senaryoyu gördüm ama nerede?

Ayağa kalktığımda yine aynı şey oluyordu. Başım dönüyor ve ayakta duramıyordum. Yatağa oturdum gözümün önünden bir görüntü geçti. Bu Eun'un küçüklüğüydü. Burada on iki yaşındaydı. Kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu.

"Küçük insancık, küçük insancık neredesin?"

Eun bir kaç adım daha attı. Aynı şekilde gözleriyle etrafı tarıyordu. Kafası dik öne bakıyor lakin çevresini kaplayan bir görüş açısı var. Yine aynı şekilde bunu kanıtlayamam ama biliyorum.

" Benimle oyun oynayacağına söz vermiştin ama! Hadi gelde oynayalım."

Eun elindeki bıçağı hafifce gösteriyor. Görüntüyü ilk gördüğümden beri farketmemiştim elindeki bıçağı.
Sonra ardından korku dolu bir ses yükseliyor ve diyor ki "Artık oynamak istemiyorum. Gitsen olmaz mı?" sesinden ağladığı belli oluyordu.

Ardından Eun diyorki "Nerede olduğunu anladım. Hadi üzerini çıkarda oyun oynayalım" Eun bir yere yöneliyor. Bir dolaba doğru. "Büyük bir yanlış yaptın" diyor sesizce. Sonrasında dolabın kapağını açıyor. Aradığı kişiy bulamayınca yüzü düşüyor ve dahada fazla sinirleniyor.

"Demek oyun oynamak istiyorsun ha?" Sözünü bitiriyor ve dolabın arkasına doğru ilerliyor.

"Burada olduğunu biliyordum"  cümleleriyle birlikte adamı çekiştirerek oradan çıkarıyor. Ortaya Sarı saçlı çekik gözlere sahip kısa ve sıska bir adam çıkıyor. Eun onun sarı saçlarından tutuyor adam daha fazla ağlayarak kendisine acımasını diliyor.

iyi iş // StraykidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin