25

14 0 0
                                    

"İşte geldi" diye düşündü, Hyunjin. Arkalarından geldiğini biliyordu. Jisung'a su atarken durmuş ve kendilerine bakmıştı. Ardından da Hyunjin'lerin arkasından sessizce gelmişti. Tebrik ediyordu Hyunjin. Onu en başta göremeseydi geldiğini anlamayacaktı.

Felix: Hyunjin ne yapıyorsun?

Hyunjin sırıtarak sarışına döndü.

Hyunjin: Yoksa kıskandın mı?

Felix içindeki duyguyu anlayamıyordu. Polisin yerinde olmak istiyor ve vurmak istiyordu. Lakin bu duygular onun için bir ilkti.

Felix: Ne diyorsun Hwang? O bir polis. Bilmem farkında mısın?
Hyunjin: Hwang mı?
Felix: Aynen öyle.

Hyunjin Felix'e boş boş bakıyordu. Hwang diye seslenmesini isteyeceği son kişiydi o.

Hyunjin: Hwang ha?

Kadın oradan tüymesi gerektiğini biliyordu. Yoksa bomba ona patlayabilirdi. Kadının gittiğini farkeden oğlan karşısındaki sarışına doğru yürümeye başlamişti.

Hyunjin: Hwang ha?
Felix: Aynen öyle?

Felix duraksadı Hyunjin iyi değildi. Ona göre iyi değildi. Sadece Hwang demişti. Neye bu kadar sinirlenmişti ki?

Felix: Hwang, iyi misin?
Hyunjin: Hala Hwang diyor. Beni delirtmek mi istiyorsun?
Felix: Ne dedim ki? Söyle de özür dileyeyim.

Korkmuştu, Felix. En son babası böyle yürümüştü ona.

Felix: Tamam, özür dilerim. Bir daha demem.

Kazıklanmış bedenini hareket ettirdiğinde geç kalmıştı, sarışın. Hyunjin kolunu tutmuş ona bakıyordu.

Felix: bir şey söyleyecek misin?

Hyunjin çenesini kavradığında daha da korkmuştu, Felix. Ona dokunacak mıydı?

Hyunjin: Hyunjin de, Felix.

Felix kafasını hızla sallamış ve konuşmaya başlamıştı.

Felix: Hyunjin. Bak, dedim işte. Artık bırak beni.

Hyunjin onu yakınlarında olan bir ağaca itmiş ve kollarıyla duvar örmüştü.

Felix: Hyunjin, bırak beni. Lütfen!

Hyunjin yüzlerini yine yakınlaştırmış, Felix'in gözlerine bakıyordu.

Hyunjin: Ne hissettin?
Felix: Ne zaman?

Nefesleri birbirlerine değerken rahat değildi Felix. Ona zorla dokunacağından korkuyordu.

Hyunjin: Kadınla öpüştüğümü görünce. Ne hissettin?
Felix: Doğruyu söylersem bırakacaksın değil mi?
Hyunjin: Bırakacağım.

Ona söylemeyecekti. Felix'in bünyesi böyleydi. Ona söyleyince utanmayacağını biliyor ama yinede söylemek istemiyordu.

Felix: Hiç birşey.
Hyunjin: Doğruyu söyle.
Felix: Hiç bir şey dedim ya.
Hyunjin: Felix.
Felix: Efen-

Sözünü kesen Hyunjin'in daha da yakınlaşan dudaklarıydı. Kabül etmeliydi ki onlara değmek istiyordu lakin bünyesi buna izin vermiyordu. Çok önceden böyle şeylere duvar örmüş ve uzak durmuştu. Bir anda bu isteğin çıkmasıyla duygularını anlayamıyor ve her zaman ki gibi bedeni dokunulmaktan uzak durmaya çalışıyordu.

Hyunjin: Şimdi, doğruyu söyle.
Felix: Kızın yerinde olmak istedim. Şimdi bırakacak mısın beni?

Hyunjin şaşkınlıkla kısılmış gözlerini normale çevirdi. Felix'in böyle bir şey diyeceğini tahmin edememişti.

iyi iş // StraykidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin