1.SESSİZ ÇIĞLIKLAR

248 66 1.5K
                                    

☆☆☆

Açekiyordum ama bunun sebebini bilmiyordum.

Bunun birçok sebebi olabilirdi ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Belki de hayatım boyunca acı çektiğim veya her şey bana acı verdiği için böyleydi. Bazen nefes almanın bile can yaktığını düşünüyordum. Yaşıyor olmak ise en kötü işkenceydi, daha doğrusu böyle yaşıyor olmak. Benim hayatım, yaşamaya değecek bir hayat değildi. Bunu biliyordum, defalarca kez ölümü düşünmüştüm. Son zamanlarda ise ölüm düşünceleri öyle çok zihnime dolmuştu ki onları susturmak için kendimi kesmek zorunda kalmıştım. Öyle olmadığını bilsem de bedenime verdiğim acının ruhumun acısını unutturacağına inanıyordum, oysaki tam tersiydi.

Bedenin acısı iz kalsa bile geçerdi ama ruhun acısı hep oralarda bir yerlerde kalır ve hiç ummadığınız bir anda kendini yine size hatırlatırdı.

Ruhumla beraber bedenim de acıyordu ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Yalnızca amaçsız bir hayat sürdürmeye devam ediyordum.

Bugüne kadar, birkaç saat önceye kadar. Annemle konuşana kadar.

Geceydi, gökyüzü simsiyahtı ve tek bir yıldız bile yoktu. Yıldızları seviyordum ve onlara saçma anlamlar yüklüyordum. Tam da bir işarete ihtiyacım olan bu günde gökyüzünün simsiyah olması gülünçtü. Tıpkı yıldızları birer işaret saymam gibi.

Bir büyücüydüm, neslini devam ettirmesi gereken bir büyücü.

Annem ve ben yaşayan son büyücülerdik, durumun umutsuzluğunu ancak bugün öğrenebilmiştim. Büyücü soyunun devam etmesi gerekiyordu, en azından annem öyle istiyordu. Annem iyice yaşlanmış ve formdan düşmüştü. Onun yakında öleceğini hissedebiliyordum. O öldüğünde son büyücü ben olacaktım ve ben de öldüğümde büyücü kalmayacaktı.

Annem de öleceğinin farkında olduğundan beni yanına çağırmıştı. Şu an pek aklımda olmasa da tüm detaylarıyla korkunç şeyler anlatmıştı. Beni korkutmuştu. Bunu yaparsam benimle gurur duyacağını söylemişti. Kimse benimle gurur duymamıştı. Bunun nasıl hissettirdiğini merak ediyordum. Güzel olmalıydı.

İki seçenek sunmuştu bana, ikisini de aklıma getirmek istemiyordum. Biri gururumu hiçe saymam demekti, diğeri ise tamamen tehlikeydi. Gururum her şeyden daha önemliydi ve çoktan seçimimi yapmıştım. Elimde bir tek gururum kalmıştı. Onu da kaybedemezdim. Yine de düşünüyordum. Başka bir yolu olamaz mıydı?

KÖTÜLERİN OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin