Uyandım ve o lanet okulun ilk günüydü.Gittiğim heryer de bir kaza çıkardı.Yani çıkarırdım.İstemsizce artık kendimin lanetli olduğunu düşünüp dururdum.Her neyse hazırlandım ve okula gittim.Kolej o kadar güzeldi ki beklemediğim şekilde hoşuma gitti.O gün yeni olduğum için tüm teneffüsler de tuvaletteydim.Sadece bir teneffüs müzik odasını görmek istemiştim ve oraya gitmiştim.
Uyandığımda tuvalette olduğumu fark ettiğimde çantamı da alıp çıkacaktım ki o an aklıma telefonumu müzik odasında unuttuğum geldi.Gidip almak için kapıyı açtım ama şok içinde yerde yatan kıza bakmaya başladım.Sarı saçları vardı.Her yer karanlıktı.O an anladım okulda unutulduğumu.Öylece gördüğüm şeyin şokunu yaşarken bi ses geldi,"Sakin ol."Kafamı çevirdiğimde kimse yoktu.Kimdi?Nereden geliyordu bu ses?Sesin kaynağı kimdi?
"Buraya bak prenses"dedi aynı ses.Kafamı tekrar çevirdim ve karşım da uzun boylu,beyaz tenli,simsiyah saçları ve gözleri olan biri duruyordu.Belki bir adam belki bir çocuk.Ama çocuk olmadığı kesindi."Sen kimsin?"diye bağırdım.Ağzımı kapattı ve "Sessiz ol!Burada bir yer de katil var ve sen yerimizi belli ediyorsun salak!"dedi.Ben adama tip tip bakarken söze girdi,"Sen ne yapıyorsun burada?"dedi tek kaşını kaldırarak.
"Ben de tuvalette uyuya kalmışım.Unutmuşlar beni burada. Peki ya sen?"dedim."Tuvaletleri kontrol ettiklerini sanmıyorum.Neyse ben de ders çalışmak için buradaydım."dedi."Emin misin?Hiçte ders çalışıyor gibi durmuyorsun.Üstünde takım elbise var be!"dedim sinirli bir şekilde.Güldü,"Ne gülüyorsun?!Yalan mı?!"dedim. "Prenses benim normal hâlim böyle.Yoksa benden mi şüphelendin?"dedi.
"Bana bir daha prenses deme! Adım var benim!"diyerek çıkıştım. "Öyle mi? Ben yok zannediyordum."dedi alaycı bir tavırla. "Melis!"diyerek bağırdım. "Ooo sinirliyiz bakıyorum. Bu arada ben Bora."dedi. "Önümüzde bir cesed var ve biz tanışıyoruz. Yardım et de kaldıralım. Bizim başımıza patlamasın!"dedim. "Seni bilmem ama benim başıma patlamaz. Okulun sahibinin oğluyum ben.Ayrıca bir ölüye dokunup parmak izi bırakacak kadar salak değilim."dedi. Sessizce cesedi kaldırmaya çalıştım. "Ne kadar da cılızsın.Kaç kilosun sen?"dedi alaycı bir tavırla.
Yürümeye devam ettim birşey demeden. "Hey! Soruma cevap ver!"dedi. Arkamı dönüp "Zorunda mıyım?!"diye bağırdım. Kafasını salladı. "47" dedim. Gözlerini kocaman açarak "Şaka yapıyorsun" dedi. Kafamı iki yana sallayarak cevap verdim. "Yardım edicek misin? Yoksa defol git."dedim. "Kızma prenses."dedi. Derin bir iç çekerek yardım etmesini bekledim. Cesedi kapalı bir yere koyup. "Burda kimse bulamaz."dedi. Dik dik ona bakıyordum. Güneş doğmak üzereydi. Hala aynı yerdeydik. Kıza bakıyordum ki konuşmaya başladı. "Neyse,seni yalnız bırakmam. Seni öldürebilir."dedi. Niye beni koruyordu? Çözemiyordum.
Uzun bir sessizlikten sonra "Sarı saçları kana bulandı..." diye mırıldandım. "Hadi gel, okula yeni geliyormuş gibi gözükelim."dedi. Onun peşinden gittim. Dün hiç uyumadığım için sınıfta uyuyordum. Bi anda bi ses geldi kafamı kaldırdım ve Bora'nın yanında iki kişi daha vardı. Soran gözlerle onlara bakmaya başladım. Onlarda bana soran gözlerle bakıyorlardı. "Noldu?!"diye bağırınca "Sakin ol abi yemicem seni merak etme" dedi.
Biri sarışın biri kumraldı. Sarışın olanı göstererek "Bu Arda" dedi. Diğerini göstererek "Bu da Mete" dedi. "Sizin diliniz yok mu?"dedim. Geldiklerinden beri tek kelime etmemişlerdi. Arda gülerek "Güzelmiş" dedi. Mete ise "Bunu bir iltifat olarak alıyorum."dedi. Bense sustum.
Arda hala sırıtıyordu. Bora söze girdi "Bunlar benim çocukluk arkadaşım."dedi. Küçümseyen bir tavırla "Anladık heralde."dedim. Sinirlendiği belli oluyordu gözlerinden. "Kantine!"diye bağırdı. İrkilmiştim ama arkasından gidiyordum. Hepimiz kantine gidip oturduk. Arda'ya baktı,sanki anlamış gibiydi. Arda da "Ne istersiniz?"dedi. Ben de "Tokum ben" dedim. "Dört tane hamburger al gel" dedi Bora.
Ben de çıkıştım ve "Tokum dedim ya!"diye bağırdım. Herkes bize bakıyordu. Ama Bora aldırış etmeden kulağıma eğildi ve "Dünden beri beraberiz birşey yemediğini biliyorum."dedi. Birşey diyemedim öylece dik dik bakabildim sadece. Bora kendini geri çekerek "Ben ve Melis'e Ice tea kendinle Mete'ye de fanta al."dedi. Ben gene çıkıştım ve "Nerden biliyorsun benim de Ice tea içeceğimi?!"dedim. Bu sefer karşı gelmedi ve "Ne istiyorsun o halde?"dedi. Arda'ya dönüp "Ice tea" dedim. Arda ve Mete gülmeye başladı. Bora'nın da dudağının kıvrıldığını gördüm.
Arda tam gidecekken Bora durdurdu. Para verdi. Çantamı unuttuğum için param yanımda değildi. Arda giderken içimden keşke o ödemeseydi dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ (Tamamlandı)
Ficção CientíficaMelis Kaya yeni bir okula başlar.Kendisi çok fazla beceriksiz olduğu için gittiği her yere bi kötülük götürür.Okulunun ilk günü de Bora Beder ile neler yapacaklar hadi okuyalım!İyi okumalar.