13.Bölüm-Sevdim bi kere

6 4 0
                                    

Kapı zili ile gözlerimi açtım. Hemen aşağıya inip kapıya koştum. Deniz'i görünce dayanamayıp kocaman sarıldım. O da bana karşılık verdi. Hızlıca odaya çıktık. "Eeee noldu çabuk anlatt" dedi heyecanla.

"Neyi?" dedim anlamamış gibi. Gözlerini devirdi. "Dalgamı geçiyosun Melis? Beni delirtme en ince ayrıntısına kadar dinliyicem başla hadiiii!" dedi bağırarak. Bütün olanları anlattım. Katil hariç.

"Sen bunu seviyon" dedi sırıtarak. "Uff bilmiyorum Deniz ya bilmiyorum" dedim sinirle.

"Bilmiyorum yok. Doğru söyle her dakika aklın da mı?" dedi ciddiyetle. "Genellikle. Ama bazen unutuyorum." dedim kabul etmek istemeyerek. "Genellikle diyorsun Melis kabul et işte" dedi sırtını duvara dayararak. "Off sende Arda gibi çıktın başıma" dedim gülerek.

"Tatlı çocuk mu?" dedi bana dönerek. "Kim Bora mı?" dedim tek kaşımı kaldırarak. "Hayır be Bora değil Arda" dedi sinirle. "Yani evet. Senin erkek versiyonun gibi bişey" dedim umursamayarak. Bir iki dakika sonra gözlerim kocaman bi şekilde Deniz'e döndüm. "Sakın hoşlandım falan deme daha görmedin bile!" dedim sinirle.

"Ama sen gördün. Kolay kolay erkek beğenmezsin kabul et. Demekki bu da yakışıklı" dedi. "Orası öyle ama sakın!" dedim parmağımı sallayarak. Dudaklarını büzerek bana baktı. "Hayır kanmıcam sana Deniz" dedim kafamı çevirerek. "Ama lüffeeennn" diyordu beni sarsarken. "Hayır." dedim. "Ama senin erkek arkadaşın var benim?" dedi

"Bora benim erkek arkadaşım değil!" diyerek ayağa kalktım sinirle. "Aşkım ister kabul et ister etme sevmişsin sen bi kere." dedi. "Bana da engel olma Melis!" dedi sırıtarak. "Uff iyi tamam naparsan yap." dedim kollarımı bağlayıp.

Telefonumdan bildirim geldi. Hızlıca açıp baktım.

 Hızlıca açıp baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@Borabeder: Özledim.

(7.980.265 like)

(Yorumlar kısıtlandırılmıştır)

Post atmıştı. Gülerek telefonu kapattım. "Noldu güller açtı yüzünde" dedi Deniz bana bakarak.

"Hiiiçç" dedim telefona bakarak. Deniz hızlıca telefonumu alınca hazırlıksız yakalanmıştım. Açıp baktığın da "Ooo gülme sebebin belli oldu. Bu mu Bora?" dedi telefonu bana çevirip. Kafa salladım yavaşca.

"Aşıksın demi?" dedi ciddiyetle. "Sanırım evet!" dedim heyecanla. "Sonun da yaa sonundaaa!" dedi heyecanla. "Sanırım" dedim tekrardan. Emin olmadığımı bahsetmeye çalışarak. "Sanırım falan yok. Ayrıca şu Arda'nın instagram hesabını versene." dedi bana bakarak.

"Arda Şahin" dedim telefonumu alıp. Hemen telefonunu kaptığı gibi instagrama girdi. "Yavşama. Aramız bozulsun istemiyorum." dedim ciddiyetle. "Ben?" dedi kendisini göstererek. "Ve yavşamak. Ayy Melis iyice komikleştin." dedi gülerek. "Evet,sen ve yavşamak." dedim otoriter bir sesle.

"Ufff tamam ya" dedi pes ederek. "Güzel" dedim mutlu bir şekilde telefona bakarken. Sabahlayacaktık ama ben o kadar yorgundum ki uyuya kalmıştım. Deniz'in omzuma dokunmasıyla gözlerim aralandı. "Ohooo sen uyumuşsun bile. Neyse aşkım uyu sen bende yatarım şimdi." dedi. Onun sözleriyle gözlerimi tekrardan kapattım. Karanlığa...

***

Sabah uyandığım da Deniz hâlâ uyuyordu. Onu uyandırmak yerine kıyafetlerimi giymeyi tercih ettim. Bugün okula tekrar gidiyordum. Yani daha doğrusu mezarlığa. Üstümü giydikten sonra Deniz'i uyandırdım. "Ben okula gidiyorum. Sen uyumaya devam et." dedim çantamı alarak. "Dur! Bende seninle geleceğim." dedim hızlıca ayağa kalkarak. "Çocuk değiliz artık. Peşimden gelmene gerek yok" dedim şakayla karışık bi şekilde.

"Senin için gelmiyorum merak etme" dedi kollarını bağlayarak. "Tamam tamam da kimin içinmiş?" dedim kaşlarımı çatarak. "Acaba?" dedi imalı imalı. "2 günlük oğlana satıldık iyi mi?" dedim gülerek. "Seni de görürüz Melis Hanım" dedim sırıtarak. Yataktan yastık alıp fırlattım. "Sen öyle san! Hızlı ol aşağı da bekliyorum kahvaltı yapar çıkarız!" diye bağırdım aşağı inerken. Pardon koşarken.

"Tamam!" diye bi ses gelince güldüm ve mutfağa girdim. Kahvaltı hazırlamak için. Ama çoktan annem hazırlamış son şeyleri koyuyordu. Şaşırmıştım ama belli etmemeye çalışarak,"Babam nerde? Gideceğim bugün tekrar." dedim ciddiyetle. "Uyuyordur oda da. Dün gece geç geldi bitanem." dedi annem masaya tabak koyarken.

Son kelimesiyle şok olmuştum. Tek kaşımı kaldırıp ona bakmaya başladım."Noldu kızım? Bişey mi eksik?" dedi kaşlarını çatarak. Kafamı salladım. "Ohhh" diyerek oturdu. "Deniz nerde? Hadi gelsin de başlayalım." dedi. "Babam?" dedim sorgular gibi. "Baban.." dedi. "Dedim ya kızım uyuyor. Yorgun uyandırmayalım." dedi yerinde kıpırdanırken. "Öyle olsun" diye mırıldandım. O an Bora'ya mesaj atmayı unuttuğumu fark edip telefonumu elime aldım.

Melis: Bizi 12:00 gibi alabilirsin.

Bora: Tamam. Bişey ister misin?

Melis: Ne alaka? Neyse istemem.

Bora: Tamam.

Konuşmamızdan sonra telefonu kapattım. Kaba mı davranmıştım? Kırmış mıydım onu? Bilmiyorum. Deniz yanımıza geldiğinde yemeğe başladık. Kahvaltımız yavaş yavaş biterken telefona girip "Çıkmak üzereyiz" mesajını atıp cevap beklemeden kapattım telefonu. Saat 12'ye geliyordu.

Kahvaltı da kimse konuşmadı. Herkes sadece yemeğine odaklanmıştı. Bittiğinde kalkıp yukarıya çıktım. Son kez çantamı kontrol edip aşağı indim. Telefonumu masadan alıp açtım. Mesaj gelmişti. "Geldim" diye. "Hadi Deniz çıkalım artık" dedim kolundan tutarken. Son lokmayı da ağzına atıp onaylar gibi bir ses çıkardı.

Ben o sırada bahçeye çıkıp Bora'nın arabasını görmeye çalıştım ama yoktu.

Melis: Araban nerde?

Bora: Ağaçların oraya bak.

Yazdığından sonra kafamı sağa sola çevirdim. Sonunda görmüştüm. O tarafa yürümeye başladım. Deniz hâlâ çıkmamıştı.


Arabanın kapısını açıp yanına oturdum. Çalıştırmaya yeltendiğinde elini tutup,"Arkadaşım da geliyor bizimle bekleyelim" dedim. Gözleri bi bana bi eline bakıyordu. Hızlıca elimi çekip, "Sana bişey sorucam" dedim ellerimi önümde birleştirerek. "Gönder gelsin" dedi gülerek. "Son postun bana mıydı?" dedim sırıtarak. Bi yandan ona bakıyor bi yandan önüme bakıyordum.

Dudaklarını ıslatıp "Hayır" dedi sesi bi garip çıkmıştı. "Emin misin?" dedim ona bakarak. Kafasını salladı. "Öyle olsun Bora Bey" dedim cama bakarak. "Ne dedin?" dedi bana bakarak. Anlamaz bi şekilde ona döndüm. "Az önce ne dedin?" dedi sırıtarak. Dudaklarımı ısırıp,"Ne demişim?" dedim utanarak.

"Bilmem sen söyle" dedi imali imalı. "Off önüne dön!" dedim derin bir nefes vererek. Sadece güldü.

***

Arkadaşlar,eğer bu şekilde devam ederse bölüm gelmicek. Ne yorum,ne de oy geliyor. Motivasyonum sıfır. Hastayım zaten sizlere bölüm yazmaya çalışıyorum. Emeğimin karşılığını alamıyorum.

ÖLÜ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin