GERİ DÖNÜŞ (ARA VERİLDİ DEVAM EDECEK..)

20.

Bu bölüm bir tık +18 kısımlar içermektedir.

Elif aklından geçeni söylemişti söylemesine ama şimdi elini kolunu nereye koyacağını bilmiyordu.

Ali utangaç kadının yanına yaklaştı. Elinden tutup ayağa kalkmasına yardım etti. İkisi de yatağın yanında ayaktaydılar. Titreşen ışık etrafı gündüz yeri gibi ışıtıyordu. 'Keşke biraz karanlık olsaydı' diye istemeden duramıyordu Elif.

"Utanma." Alinin sesi güven vericiydi.

Büyük avucu karısının yanağından omzuna düştü. Oradan da gerdanına.

Elifin geceliğinin üstünden bir iki düğmeyi açtı. Kadının açılan esmer teni, loş oda ışığının altında bronz gibi parlıyordu. Ali'nin dudakları elifin önce alnında sonra yanaklarında sonra da uzun uzun dudaklarında oyalandı.

Genç kadının da inlemesiyle Ali daha da şehvetlendi.
Diliyle dudaklarını aralayıp kadının lezzetli sıcacık ağzını keşfe koyuldu. Ayakta durmak ikisine de güç geldiğinde, Ali karısını kucağına alıp yumuşak yataklarına bıraktı. Elifin baygın gözleri kocasının üzerindeyken, Ali karısının yanına uzanmadan önce gömleğini çıkarttı bir çırpıda. Geniş kuvvetli hafif tüylü göğsü Elifin gözlerini doyurdu. Kocasıydı. Dokunmak istiyordu, öpmek istiyordu, seviyordu...

Ali altında ki pantolonu ve çamaşırını da çıkartınca tüm heybetli çıplaklığıyla karşısındaydı karısının. Yavaşça kendini Elifin yanına bıraktı. Az önce yarım bıraktığı öpüşüne en ateşli şekilde devam etti.
Dudaklarını  karısının sıcacık ağzından zor da olsa ayırdı. Güzel çenesine sonra da açıkta kalan gerdanına öpücükler bıraktı.

Elbisesinin düğmelerini açarak  kadının dolgun göğüslerini gözü önüne serdi. Sonra kadının uzun geceliğinin eteklerinden tutup başının üstünden çekerek çıkarttı. Şimdi sadece çamaşırlarıylaydı karısı karşısında. Dere kenarında görüp aklını yitirecek gibi olduğu çamaşırı vardı üstünde. Günlerce cebinde taşımıştı. Üzerinde görmeyi hayal etmiş, gece rüyalarını süslemişti bu güzel çamaşır. Şimdi farkediyordu ki , hayallerinden bile daha güzel duruyordu bu çamaşır karısının üstünde.

Önce sütyenini sonra da altında ki güzel dantelli çamaşırı çıkarttı. Karısının utandığı kendini sakınıp kızarmasından belli olsada, artık birbirlerine alışmaları gerekiyordu. 

İki beden de çırılçıplak, sıcak ve tutkuyla karıştılar birbirlerine. Birbirlerini yeniden yeniden keşfedip, birbirleri üzerinde dokunup öpmedikleri tek bir kare bırakmadılar. Kokuları , terleri birbirlerine uyuyor,karı koca birbirlerine doyamıyorlardı. Terleri tenleri birbirlerine karıştıkça alevlendi geceleri. Sonunda ikisi de dayanamadı ve Elif o gece kendi odalarında, kendi yataklarında uzun süredir evli olduğu adamın,sevdiği adamın kadını oldu. Sabaha kadar sevişip sabah birbirlerini yıkayıp temizleyerek, birlikte girdiler her gece paylaştıkları yatağa. Bu sefer birbirlerine sarılarak.

Sabahta uyanmakta güçlük çekselerde gözlerini açtılar yeni güne, yeni bir hayatın geri kalanı yeni başlıyordu onlar için. Artık gerçekten evlilerdi.

Elif sancılı,Ali ise hâlâ istekliydi. Karısının üzerine gitmeyecekti, yürüyüşüne bakılırsa sancılıydı. Keşke o kadar uzatmasaydı. Keşke durdurabilseydi kendini,nasıl olsa daha önünde karısına doyacağı uzun bir ömür vardı inşallah.

"İyi misin Elifim?"

Elif başını geriye çevirip kocasına baktı. Ne de güzel çıkıyordu adı ağzından.

"Pek değil. Biraz daha geçsin iyi olurum merak etme."

"Kıyamıyorum sana. Bugün gitme sen tarlaya. Ben çalışan sokarım. Leyla'da yok zaten. Sen de gitme."