Leyla aldığı karardan pişman mıydı değil miydi bilmiyordu. Bir boşluktaydı. Bir bilinmezlikte. Böylesinin en doğru olduğunu söyleyen aklı hariç Leyla'yı destekleyen yoktu benliğinde.
Eve geçti sonrasında tarlaya geçerdi.
Kapısının alacaklı gibi çalınmasıyla gelenden korktu. Kalbi pır pır ederken açtı çekinikçe kapıyı."Eliff." Gelenle rahatlamıştı.
"Leyla,neler oluyor. Bişeyler duyuyorum." Elif arkadaşını hafifçe iterek girdi içeri. Şaşkındı. Açıkcası Leyla'nın Demir'e olan aşkını bildiğinden Leyla'nın kendini yakmasını istemiyordu.
İçeri geçip oturdu. Arkadaşı da yanına geldi hemen. "Bir çay içelim mi Elif? Hem tarladan önce iyi olur."
"Olur olur,dur şu camdan Ali'ye bağırayım da beklemesin o zaman."
"Tamam." Leyla çaylar için bardak almaya gidince arkadaşının camdan kocasına seslendiğini duydu. Kocası itiraz etse dahi sanırım gitmişti en sonunda. Elif mutluluğu hak ediyordu. Anlaşılan o ki mutlu giden bi evlilikleri de vardı.
"Geldim. İçimiz ısınsın."
"Ee anlat bakalım Leyla hanım. Bir de senden duyuyum şu olayın aslını astarını."
"Böylesi en doğrusu olacak Elif. Bana yar olmadı Demirden. Parmak kadar ümidi doruğunda kızdım o konağa girerken, şimdi içi çekilmiş mutsuz ümitsiz biri haline dönüştüm,kuruttu beni."
"Mehmet doktor öyle değil ama sever gibi bakıyo. Sevince sarıp sarmalar gibi duruyor."
"İnşallah aldığın karar doğrudur Leyla. Sen mutlu ol istiyorum sadece."
İki dostun sessiz çay içişlerini kapının sert vurulması böldü.
Leyla yüreği ağzında gitti kapıya, gelenin kim olduğunu taa yüreğinin köşesi ona çoktan haber vermişti.
Demir öfkeliydi. Öfkesi kendineydi. Gencecikken,ümitliyken,severken bir başına bıraktığı kadına ne diyebilirdi ki? Ona nasıl kızar nasıl öfkelenirdi?
"Leyla evlenme. Duydum he demişsin ama ne olur vazgeç." Demir karşısında kızıl papatyasını görür görmez direkt girdi konuşmaya. Artık bir dakika daha bekleyecek vakti yoktu. Leyla'sı bir cümle ile elinden kayıp gidemezdi,buna izin vermezdi.
Leyla susmayacaktı. Bu adamın karşısında sürekli ezilip bükülmekten yorulmuştu. Sevgi bir insanı zehir gibi güçsüz bırakıyordu.
"Demir... ben Mehmetle evleneceğim. Kesin kararımdır. Bir daha kapıma gelme kimse görmesin ne olur senin yüzünden yeterince acı şektim laf söz duydum."
Demir kadının gözlerinde ki kesin kararlılığı görünce dumur oldu. "Elif.."
"Git Demir."
"Mutlu olacak mısın onunla,bir başka erkek seni mutlu edebilecek mi ?"
"Evet. Buna inanmasam niye he deyim."
Demir uzunca bir süre sessizce izledi kadını. Kalıp diretebilirdi ama bu kadının kinlenmiş yaralı gönlüne yeniden kendini koyabilir miydi ? Sanmıyordu. Biraz da Demir üzülecekti anlaşılan,anlaşılan acı çekme sırası artık Demirdeydi. Sevdiğinin bir başkasıyla olan sevdasını durup izleme sırası kendindeydi demek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERİ DÖNÜŞ (ARA VERİLDİ DEVAM EDECEK..)
Romance1975 yılı yazıydı... Köylülerin 'çil papatya' ismini taktıkları Leyla, bu sıcak salı akşamında ilk görüşte vurulduğu, çalıştığı tütün tarlasının sahibi, ağa oğlu Demir ile nişanlanacaktı.