-4-

237 16 8
                                    

Yapamadı. 
Neden bilmiyordu. 
Cesaret edemediğinden değildi herhalde.
Cesaretini sorgulayacak hiçbir şey, hiç kimse yoktu şu dünyada.
Ama yapamamıştı işte. 

Uzun yolculuklarının her bir anında onu yakınında tutarken de sık sık dönüp baktı. Uyuyan gözleri sıkı sıkıya kapalı, bedeni yorgundu, bunu görebiliyordu. 
Aslında umurunda bile değildi. İstediği kadar yorgun düşebilir, istediği kadar acı çekebilirdi. Zaten bunun için vardı Cengiz. Şahin ailesinden olan her bir üyeye acı çektirmek için...

Teptikleri onca yol boyunca belirli aralıklarla sıçrasa da uyanmamıştı Sahra. Gözlerini açtığında ise yeni bir orman akşamına isteksiz merhabalarını sunacağını düşünmesine rağmen gördüğü manzara farklıydı. Bir hiçliğin ortasında gibiydi. Bomboş, uçsuz bucaksız bir arazide araç içerisinde ilerliyorlardı. Kimse konuşmuyor, ortamı yalnızca radyonun zar zor çeken cılız sesi dolduruyordu. Bulunduğu arka koltuğun camından dışarı, araziye doğru bakındı. 
Neresiydi burası? Evden en kadar uzaktalardı?

Ardından dönüp gerilerinde kalan yola baktı. Boşluk görmeyi düşünürken peşlerinden gelen tonlarca arabayı görmesiyle kendisini o aşiret dizilerinin içinde bulmuş gibi hissetti. 
Bu kadar kalabalık ve bu kadar tehlikeli olmalarının başka ihtimali var mıydı? 

İlerledikleri yol birazdan ağaçlık bir ormana dönüşürken bir sürelik daha ilerlemeden sonra karşılarına bir kapı çıkmıştı. Eski filmlerdi şehir kapılarını andıran bu tahta kapı usul usul açılırken yüreği ağzında atmaya başladı. Şuan çırpınması, çığlık çığlığa bağırıp bir yaygara koyuvermesi gerekiyordu değil mi? Yapacağı en doğru hareket bu olurdu herhalde. Öyleyse neden yapmıyordu? Ya da neden içinden bir ses, sesini kesip sakince oturmasının sağlığı açısından daha akıllıca olduğunu söylüyordu. 

Peş peşe giren arabalar için hayli yerin olduğu bu kapı ardındaki arazi de birkaç evin sığacağı kadar genişti. İleriki yolda evler sıklaşırken ve Sahra araba içinde etrafı izlerken kapılar açılmış, kolundan tutularak çekiştirilmeye başlanmıştı. 
Çok fazla çırpınmasına izin verilmeden araçtan indirildiğinde yüzündeki acı dolu ifadeyle gözlerini kıstı. Ayakları üzerine basabileceği durumda değildi. Önünde kendinden emin adımlar atarak yürüyen Cengiz ve adamlarının arkasında elleri hala bağlı olarak topallıyordu. Durdurulduğunda Cengiz'den yana gelenlerin asker misali hızlı hareketlerle sıraya girdiklerini, hatta çok büyük birini karşılıyormuş gibi elini öpmek üzere öne atıldıklarını gördü. 
Anlaşılan bu insanlar ona fazla değer veriyordu. Ama bu değer korkudan mı yoksa gerçek bir saygıdan mıydı, işte orası tartışılırdı. 

Sahra bunları düşünerek olanları izlerken Cengiz omzu üzerinden kendilerine dönmüş:

"Ahıra." diye söylenmişti. Onun tek bir kelimesi sonrası yeniden çekiştirilen Sahra topallayan adımlarıyla harekete geçirildi. Evlerin ilerisinde bir köşede bulunan oldukça sağlam görünüşlü bir yere götürüldüğünde buranın gerçekten de ahır olduğunu görebiliyordu. 
Bir köşedeki bölmelerinde atlar, diğer köşede ise saman balyaları duruyordu. Bu balyaların yakınına bağlandığında daha az yorgundu. Gelene kadar araba içerisinde uyuklaması ona hayli yetmişti. Şimdi ise susuzlukla idare etmesi gerekliydi. 

Bilekleri bu kez arkadan bağlanmış, o ip de uzun bırakılarak bir direğe bağlanmıştı. Yani hareket edebilir, ama fazla uzaklaşamazdı. 

Saatler geçip gittiğinde bahar ayının son yağmurları bu adını bilmediği bölgeye de düştü. Hava çoktan kararmıştı ve Sahra yağan yağmurda ıslanmaktan kurtulmuş olsa da hem aç, hem de susuzdu. Yemek yiyeli saatler olmuştu, ölüm anından tam önceydi. 

Ölüm anı demişken...

Sahi, neden vazgeçmişti? 
Neden birden bire arkasını dönüp gitmişti? 
Öyle yaptığını tahmin ediyordu çünkü mutlak sessizliğin içinde bir süre bağırmaya devam ederek ağlamış, sonra yanına gelen adam gözlerini açarak onu gerisin geri götürmüştü. 
Sonrasında da buradalardı işte. Yol uzun olduğu için uyuyup az da olsa dinlenmişti ama yemek yememiş, bir yudum olsun su içmemişti.
Sağ olsun kimse de sorma zahmetinde bulunmamıştı hani.

SAPLANTI -  2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin