Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎧Ateez - It's You
San oturduğu bar sandalyesini sahneye çevirerek sırtını cam tezgaha yasladı. Defile bitmiş , Hwa'nın büyük ısrarıyla after partiyede kalmışlardı. Keyif alıyor muydu? Orası büyük bir muammaydı. Küçük sevgilisi her ne kadar iyi hissettiğini iddia etsene San buna inanmamıştı. Arabada başlayan tuhaflığı defile bitip insanlar ortadan kayboluncaya kadar devam etmişti. Başta gerçekten gergin olduğunu düşünse de kameralar her onlara çevrildiğinde çocuğun soğuk soğuk terlediğine , düşüp bayılmaktan korkarcasına ona tutunmasına şahit olmuştu. Bir terslik olduğunu çoktan anlamıştı. Fakat üstüne düşüp onu daha da ürkütmekten korktu. Wooyoung anlatmıyorsa o da sevgilisi kendini hazır hissedene kadar bu tuhaflıkları görmezden gelmeye karar verdi.
Mingi'nin hazırladığı kokteyli yudumlarken bakışlarını pistin ortasında , vücudundan akan terlere dans ederek yenilerini ekleyen çocuktan alamadı. Küçük çocuk günün ona vermiş olduğu stresle baş edebilmek için oldukça içmiş , sarhoş olmuştu. Bir tarafında Hong diğer tarafında Yunho ile çılgınlar gibi dans ediyor , bütün bakışların odak noktası haline geliyordu. Altındaki kumaş pantolonu terden bacaklarına yapışmış , giydiği deri korse ince belini sarmıştı. Özenle yaptığı saçları alnına yapışmış ama güzelliğinden de bir şey kaybetmemişti. San yüzüne yayılan gülümsemeden bir haber onu izlemeye devam etti.
Yanındaki hareketliliği fark ettiğinde gözlerini zorlukla Wooyoung'tan çekmiş yanındaki bedene yönelmişti. Yeosang'ta onun gibi sırtını cam tezgaha dayayıp , dans pistinin ortasında deli gibi tepinen çocuklara bakmıştı. Elindeki viski kadehini San'a uzatıp cam bardakları tokuşturmuştu. "Eğleniyor." San küçük bir baş hareketiyle onu onaylayıp bakışlarını tekrar sevgilisine çevirdi. Cam bardağın soğukluğu dudaklarına değdiğinde kaçtığı tüm sorular cevaplarını arıyormuşçasına Yeosang konuya girdi. "Bugün neler olduğunu sormayacak mısın? Fark ettiğini biliyorum. Salağa yatmak üstünde pek iyi durmuyor. Sen dikkatli bir adamsın Choi." Bardak dudakları üstünde tereddütle durduğunda San başını iki yana sallayıp çocuğu görmezden gelmeyi seçti. Sevgilisi ne zaman isterse bu konu o zaman açılacaktı. "Wooyoung eskiden çok deli dolu biriydi. Annemle babası tanışmadan önce de öyleymiş. Şu an tanıdığın bu küçük çocuk önceden neyse şimdi de o olmaya çalışıyor. Kimseyle işi olmaz. Söz dinlemez. İnatçının tekidir. Yanlış anlama sana onu ne kadar iyi tanıdığım hakkında hava atmıyorum." Yeosang'ın kıkırtısı sözlerine eşlik ederken San bakışlarını ona çevirdi. Kendi suratında da ona benzer bir gülümseme oluşunca genç çocuk konuşmasına devam etti. "Fakat fark edilmeyi bekleyen her ruh gibi Wooyoung'un ruhunda da travmalar var San. Görmezden geldiği , bastırmaya çalıştığı herkesten belki de kendinden bile sakladığı travmalar. Annesinin durumu ilerlediğinde Bay Jung onu eve kapatmış. Ayak altında olmasından , göze batmasından korktuğu için. Annesinin son zamanlarında yanında olamamış. Oysa en çok onun yanında güvende , evinde hissettiğinden bahsederdi. Bir pazar kahvaltısında magazinden öğreniyor annesinin öldüğünü. Ona haber vermeyecek kadar değersiz görüyorlar Wooyoung'u. Annesiyle vedalaşmak için hastaneye gittiğinde muhabirler önünü keserek resmen üstüne çullanıyorlar. Düşünsene evsiz kalmışsın, annen gitmiş. Onun şokunu atlatamadan suratına onlarca kamera çevrilip önüne mikrofonlar uzatılıyor. Travmalarda burada başlıyor. Wooyoung bayılıyor. Bay Jung onun kendine gelmesini beklemeden defin işlemlerini başlatmış ve Woo annesiyle hiç vedalaşamamış. Ziyarete gittiğini hiç görmedim. Güzel cümlelerle onu anmaya devam ediyor." Elindeki boş viski bardağını tezgaha bırakıp , bar tarafında sarmaş dolaş dans eden Yunho ve Mingi'ye iyi geceler dileyerek San'a döndü. "Wooyoung'un korkuları var San. İyi gelecek tek şeyin sen olduğunu bildiğim korkuları." Genç adamın omzunu sıkarak onu orada dolu gözleri ve afallamış ifadesiyle bırakıp mekandan ayrıldı.
