17. bölüm

4 0 0
                                    

- patronun bu mu?!

- ha?!

Jungkook bir anda seslenince irkilmiştim...
- neden birden bire sesleniyorsun öyle?..

- birden bire mi?..iki defa seslendim sana..nasıl daldıysan artık?!..

- ne dalması be!...

- baya baya dalmıştın işte..

Utanmıştım..

- ya!!...hadi oradan git işine..

- noona..ağlıyor musun sen?..

- saçmalama..Yok öyle bir şey..

Jungkook'u beklemeden içeri yürüdüm..göz ucuyla dönüp baktım..jungkook tek kaşını kaldırmış bir bana bir giderek gözden kaybolan arabaya bakıyordu..

Ertesi sabah uyandıktan sonraki 45 dakikamı dolabımın önünde ne giyeceğimi düşünerek geçirmiştim..ta ki jungkook kapımı tıklatana kadar..

- noona..gelebilir miyim?..

- sakın...hayır....giyinmedim daha...

- sen buluşmaya falan mı gideceksin?!...hiç bu kadar uzun hazırlamazdın?.... Bu cümle beni kendime getirmişti..işe değil bay hoseok'a yardıma gidiyordum..aynada görünen yansımama baktım.. yine olaya fazla anlam yüklemiştim..hemen bir kot pantolon ve üzerine salaş bir gömlek giydim..saçlarımı at kuyruğu bağlayıp sırt çantamı taktım..hazırdım işte..hemen bir iki lokma atıştırıp şirkete geçtim..iki üç gün geçmesine rağmen özlemiştim şirketi..vakit kaybetmeden bay Hoseok'un odasına gitmeye çalışırken yong wa cadısıyla burun buruna geldim..her zaman ki gibi yine çok alımlıydı..saçları benimkinin aksine açık makyajı benimkinin aksine oldukça yoğundu..beni görünce şaşkınlığını gizleyememişti..sonra o şaşkınlık kine sonra da alaylı bakışlara döndü..

- ne arıyorsun burada?..

- işim var...

- ne işi?..

- iş işte!..işim var!..

Bakışlarıyla beni ezmeye çalışıyordu ama artık burada çalışmadığım için bu bakışlardan etkilenmiyordum..o bana baktıkça ben de ona dik dik bakıyordum..tıpkı birbirine girmek üzere olan kediler gibiydik şu an..kavgaya tutulmak için birinin ilk hamleyi yapması gerekiyordu sadece..bay jin gelmeseydi daha ne kadar böyle bakışacaktık bilmiyorum..

- hey Nyang..gelmişsin...

- evet bay jin..

- hadi benim odama geçelim o halde..

- tamam...

Tedbir için bay jin'in odasında çalışacaktım anlaşılan..içeri girdiğimizde bay hoseok elinde bir kupa kahveyle beni bekliyordu..

- günaydın bay hoseok..

- günaydın Nyang..nasılsın?

- iyiyim...şey..sakıncası yoksa hemen başlamak istiyorum..

- tabi ki.. Bay jin söze daldı

- yerime oturabilirsin Nyang..bizim bugün hobi'yle programımız yoğun zaten..odamı pek kullanmayacağım..sana her hangi bir şey lazım olduğunda beni ya da hobi'yi ararsın özel hatlarımızdan..

- peki bay jin..

Bay hoseok bana baktı

- isteğin bir şişe su bile olsa bizi ara..

- tamam bay hoseok..

Bay jin gülümsedi

- o zaman...fighting!...hadi hobi biz çıkalım...hobi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BLUEFLY by @thedarkside84Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin