4.bölüm

41 4 0
                                    

- hadi Nyang..yönetim kurulu gelmek üzeredir yerlerimizi alalım..Sen benim yanıma otur..

    Bay hoseok bay jin'in yanına oturdu..ben de onun yanına tabi ki..Yong wa ters ters bay hoseok'a baktı..
- hayatım...
  
Bay hoseok gözlerini devirip yong wa'ya baktı..
- her toplantıda aynı tribi atmaktan vazgeç yong wa..her seferinde jin hyungla aranızdaki pozisyon farkını açıklamaktan bıktım..
 
  Yong wa cadısı göz ucuyla bana bakıp lafı değişmeye çalıştı..
- ben...suyu uzatır mısın diyecektim...

   Toplantıdayım...hayatımda ilk defa...veee tabi ki tek kelime anlamıyordum...kâr markajı,cirolar,satış pastasının yüzdelik dilimleri,kampanya öncesi ve sonrası kâr farkı,yeni ürün fiyat çizelgesi....konuşulanlar benim için alt yazısı olmayan yabancı film gibiydi...her ne kadar bay hoseok yapmam gerekenleri özetlediyse de hiç bir şey anlamadığımdan kayıt cihazımı açmıştım..bay hoseok cihazlara güvenmiyor olabilirdi ama ben cihazıma güveniyordum..kayıt cihazımı çıkardığımda bay hoseok bir elimdeki cihaza bir yüzüme baktı..memnun olmadığı her halinden belliydi..yüzüne bakıp fısıldadım..

- bir kerelik...

Çaresizliğimin o kadar farkındaydı ki her ne kadar memnun olmasa da başını sallayıp tamam demişti..
Toplantıdan sonra bay hoseok bay jin ve yong wa'ya salonda kalıp toplantının üzerinden geçmek istediğini söyledi..bay hoseok bana cihazımdakileri dinlemek istediğini söyleyince yong wa cadısı atıldı
- hayatım hani sen kayıt cihazına karşıydın?..Bu ayrımcılık neden?...diğer asistanlarına izin vermiyordun?..
- sana bunu sonra açıklasam olur mu?vakit kaybediyoruz da..

Bay hoseok'un sesinde nedense bıkkınlık seziyordum..vakit kaybetmeden yaptığımız tekrar benim bazı şeyleri daha iyi anlamamı sağlamıştı..sanırım ikinci toplantıda cihaza gerek duymayacaktım...
İşimiz bittiğinde bay jin işinin olduğunu söyleyerek çıktı..Bay hoseok yong wa'ya döndü
- yeni maskaramızın reklamı için ajansı hallettin mi mankenler hazır mı?
- bugün göndereceklerdi benden saat bekliyorlar..kaç diyeyim?
- 3 olsun..
- tamam..hemen dönerim..
Yong wa da salondan çıktıktan sonra bay hoseok bana baktı
- bugünü kurtardın..çok teşekkürler Nyang..
- rica ederim..
- toplantının da üzerinden geçtiğimize göre kayıt cihazındakileri silebilirsin..
- evet tabi ki..
Cihazımı çıkarıp gözünün önünde tüm kaydı sildim.
- bugünkü toplantı çok önemliydi hiçbir detayı kaçıramazdım o yüzden seni bu kadar zorladım..
- evet zorlandım biraz ama altından kalktım gibi sanki..
Bana gülümseyerek baktı..
- evet..iyi iş çıkardın..bugünün devamını ben getirebilirim artık.. sen de çık ve danışmaya git işe alınman için gerekli prosedürü halletsinler.yarın saat 8 de burada ol tamam mı?..
- peki bay hoseok..iyi günler..

Geri dönüp çıkarken yong wa cadısı içeri girdi..gözgöze gelince yine bana tepeden bir bakış attı..Tek kaşımı kaldırıp baktım..''ne bakıyorsun?''demeye hazırlanıyordum ki bay hoseok bana seslendi
- Nyang telefon numaranı verir misin?..
- neden?
- neden?
Yong wa cadısı da lafa atladığından sanki sesim eko yapmış gibiydi..
Bay hoseok yong wa'yı duymamış gibi yaparak bana cevap verdi
- acil bir durumda sana ulaşabilmek için..
- tabii ki..
Numaralarımızı aldıktan sonra odadan çıkarken yong wa cadısı bay hoseok'a ne dediyse kapıyı kapatırken duyduğum son şey bay Hoseok'un sesiydi
- beni darlamayı bırak yong wa..

Danışmada gerekli işlemleri hallettikten sonra şirketten çıktım..taksi durağına gittiğimde biraz yürümek istediğimi fark edince durağı geçip yürümeye devam ettim...içim karmakarışıktı..bugün olanları tekrar düşündüm..mühendis olarak girdiğim kapıdan asistan olarak çıkmıştım..üstelik bay hoseok güvenebileceği birini bulana kadar yardımcı olacağıma söz vermiştim..gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp verdim..mutlu hissedemiyordum..kızgın ya da üzgün de değildim..Böyle bir durumda ne hissedeceğimi bilemiyordum..o an..aylardan beri ara ara hissettiğim bir şeyi tekrar hissettim..başımı çevirip arkama baktım...sanki biri beni takip ediyordu..ama tabi ki yine baktığımda hiç kimse yoktu..her zamanki kuruntulu evhamlarımdan biriydi işte...
Eve döndüğümde jungkook ve annem heyecanla beni bekliyorlardı..
- noona nasıl geçti?işe alındın mı?..
- evet alındım..ilk toplantıma bile girdim..
Annem öyle sevinmişti ki gelip boynuma sarıldı jungkook'sa havada yumruğunu sallayıp dans etmeye başladı..
- tebrikler....eeee sayın mühendis hanım...bunu ne zaman kutluyoruz?...
Annemle Jungkook merakla yüzüme bakarken olanlardan bahsetmek istemediğimi fark ettim..belli belirsiz gülümsemeye çalışıp odama geçtim..yatağıma uzanır uzanmaz kolumu yüzüme kapatmıştım..bana dokunan sıcacık el annemindi..
- Nyang?..ağlıyor musun kızım?..
- hayır anne..
- kolunu indir yüzünden o zaman..ha şöyleee...Şimdi anlat bakalım ne oldu?...
- işe alındım...ama asistan olarak..
Jungkook kaşlarını kaldırarak konuştu
- asistan olarak...yani?...
- yanisi bay kookie mühendis adayı diye girdiğim şirketin sahibinin asistanı olarak işe başladım..Neden nasıl oldu diye sormayın..oldu işte..

Tekrar kolumu yüzüme kapattığımda konuşmak istemediğimi anlayan annem ve jungkook dışarı çıktılar...

*3 HAFTA SONRA*

İşimi iyice öğrenmiştim artık..bay hoseok işinde çok titiz hataya asla tahammülü olmayan mükemmeliyetçi biriydi..tıpkı benim gibi elini attığı her iş mükemmel olsun istiyordu..netti..ne istediğini bildikten sonra bay hoseok'la anlaşmak çok kolaydı..yani..mükemmel bir patrondu..bana da çok iyi davranıyordu..orada geçici olduğumdan mıdır bilmem bay Hoseok'un yanında çok rahattım..kasılmadan tribe girmeden işimi yapabiliyordum..tek sıkıntım yong wa cadısıydı..onu ilk gördüğümde güzelliğine duyduğum hayranlıktan eser kalmamıştı bende..sanırım onun beni sevmediği gibi ben de onu sevmemiştim..
Sabah şirkete gittiğimde bay hoseok'un programını ayarladıktan sonra daha mesai saati başlamadığından bir kahve alıp yudumlayarak pencereden dışarıyı izlemeye başladım..yaklaşık bir aydır buradaydım ve acaba bay hoseok......
- günaydın Nyang..
- günaydın bay hoseok...
- nasılsın?..
- iyiyim..siz?..
- ben de öyle..
Bay hoseok gelip elimdeki kahveyi aldı..hayretle kahvemi dudaklarına götürdüğüne şahit olunca
- ş..şey..ben..onu içmiştim..
- bence bir sakıncası yok..kendine yeni al..
- ha..yok..içmesem de olur..
- jin hyung geldi mi?..
- hayır bay hoseok..şu yeni çıkan güneş kreminin tanıtım çekimlerine gitti..
- tamam..
- ben size bugünkü programınızı..
- boşver programı..bugün yapacak daha önemli bir işimiz var..masamın üzerindeki dosyamı al gel..biz de çekimlere gidiyoruz..
- biz de mi?..
- evet..ortamı ben de görmek istiyorum..
- peki bay hoseok...

Bay hoseok'un arabasına doğru yürürken üzerimdeki takımla sahilde ne halt edeceğimi düşünüyordum..

BLUEFLY by @thedarkside84Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin