BLUEFLY by @thedarkside84

3.bölüm

- kim asistan?..ben mi?..
- şu anda bu odada ve karşımda durduğuna göre..
- ben buraya asistanlık için gelmemiştim..bakın..
- ismin neydi..
- Nyang..
- bak Nyang..Şu anda toplantıya 40 dakika kaldı ve benim acilen bir asistana ihtiyacım var..söyleyeceklerini toplantıdan sonraya saklasan olur mu?..
- ama..
- 39 dakika kaldı..şuraya oturup göz atabilirsin..
Kolumdan çekip masasının karşısındaki koltuklardan birine oturttu..
- ben daha önce hiç asistanlık yapmadım..
- sadece duyduklarını not al yeter..
Sinirlenmeye başlamıştım..
- madem öyle kayıt cihazı kullanın..neden beni alıkoyuyorsunuz?..
- alıkoymak mı?..ben mi?..
- evet yaptığınız resmen alıkoymak..
Ayağa kalkmıştım..
- mühendislik başvurusunda bulunuyorum mülakata bile alınmadan birinin peşine takılıp odanıza yönlendiriliyorum..emr-i vâkiyle asistanınız ilan ediliyorum..ne yapacak mışım?söylenenleri not alacakmışım..kusura bakmayın ama işe ihtiyacım var diye beni bu duruma sokmanıza müsade edemem..gidiyorum..
Döndüm..o sıra aklıma çantamdaki üniversitedeyken derslerimi kaydettiğim kayıt cihazım geldi..çıkarıp eline verdim..
- şirketleri arka arkaya dizdirmişsiniz ama bir kayıt cihazı almayı akıl edememişsiniz..alın bunu kullanın..bir asistanın maaşından çok daha ucuz..
Arkamı döndüğüm anda birden kollarımdan tutup beni döndürdü ve duvara yapıştırdı..gözleri çakmak çakmaktı..
- bana bak Nyang..kayıt cihazlarına güvenseydim milyon kere kullanmıştım ama güvenmiyorum..cihazlara da insanlara da güvenmiyorum..çok önemli bir toplantım olmasına rağmen bir saat kala asistanımı kovdum!..neden biliyor musun?..rakiplerime bilgi sızdırdığını farkettim..gizli kalması gereken bilgiler hem de!..
Bunları söylerken kollarımı öyle sıkıyordu ki acımaya başlamıştı..buna rağmen hipnoz olmuş gibi gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum..
- evet Nyang..asistanımı bana ihanet ettiği için kovdum.. ve o bu sebepten kovduğum ilk asistan değil..bu gidişle son da olmayacak!..Ben insanlara güvenmeye çalışıp birer şans daha vermek istedikçe onlar kuyumu kazmanın planlarını yapıyor!O yüzden kimseye güvenmiyorum!...
Bay hoseok konuşurken nedenini bilmediğim bir sebepten gözlerine kilitlenmiştim..kollarım öyle acıyordu ki gözlerim çoktan dolup iki damla yaş süzülmüştü bile..Ve o an..bay hoseok'un gözleri yanağımdan süzülen yaşa takıldı..bir anda öfke dolu yüzü yumuşadı..bakışlarındaki sertlik yerini şaşkınlık ve mahcubiyete bıraktı..kollarımı sıkan elleri birden gevşedi..
- şeyyy..öz..özür dilerim..canını yakmak istememiştim..a..ama..Ben..Yani sinirden...
Bay Hoseok'un elleri kollarımın sızlayan yerlerini bırakmak üzereyken birden kapı açıldı ve bayan yong wa içeri girdi..
- hayatım..toplant..........ne oluyor burada?!..
Hay lanet......üç saniye sonra gelseydin olmazdı dimi?..gözümdeki yaşları elimin tersiyle silmeye çalışırken bay hoseok sözü devraldı..
- aramızda ufak bir yanlış anlaşılma oldu onu düzeltmeye çalışıyorduk..
Yong wa
- neymiş o yanlış anlaşılma?!
- benim acil asistana ihtiyacım vardı..Nyang başka bir iş için başvuru yapmış..
- asistanına ne oldu?
- kovdum..
- yine mi?nedense sana da asistan dayandıramıyoruz..Bu kim peki?tanıyor muyuz?..
Yong wa bana küçümseyerek baktı..bakışlarıyla beni ezmeye çalıştığını farkettim ama bende ona pabuç bırakacak göz yoktu..beni tepeden tırnağa süzdükten sonra
- haa...hatırladım seni..benim mülakatına girdiğim salondaydın sen...
Hemen bay hoseok'a döndü..
- hayatım..ne zamandan beri asistanını mühendislerden seçiyorsun?..tanıdığın mı yoksa?..
- hayır değil..jin hyunga acil birini göndermesini söyledim..
Birden lafa atladım..
- piyango bana vurdu tabi..
Hala sinirliydim..tripli bir şekilde bay hoseok'a bakarken yong wa gelip bay hoseok'a sarıldı..gözümün içine baka baka yanağından öptü..bu bana açık bir tehditti..o bakışlarda ''onun sahibi var'' mesajı açıkça belliydi..sinirden sırıtıp gözlerimi devirdim..şu anda bay hoseoku elde etmeyi düşünmek istediğim en son şey bile değildi..
- ben salona geçiyorum sevgilim..sen de mühendisten dönme asistanını ikna edince gelirsin..
''Mühendisten dönme asistan''...bu kadın açık açık benimle dalga geçiyordu..yong wa sırtını dönüp kapıya doğru giderken tam cevap vermeye hazırlanıyordum ki bay hoseok kolumu tuttu..''yapma'' diye işaret etti..sustum..
Yong wa çıktıktan sonra bay hoseok gözlerimin içine bakarak konuştu..
- Nyang..söylediğin şeyde haklısın..piyango sana patladı...toplantıya da sadece 20 dakika kaldı..en azından sağlam birini buluncaya kadar bana yardımcı olursan çok sevinirim..sana söz veriyorum..güvenilirliğinden emin olduğum birini bulduğumda seni istediğin departmanda istediğin mevkiye atayacağım..ama lütfen..senden rica ediyorum o zamana kadar bana yardım et..
- kimseye güvenmiyorsanız bana neden güvenesiniz ki?...
- eğer çıkar peşinde olsaydın bunları konuşmaya gerek kalmadan çoktan kabul etmiştin bile..o yüzden sana güvenmek istiyorum..
Gözlerine baktım..son derece kararlıydı..son derece ciddiydi..ve anlattıklarına bakılırsa bana gerçekten ihtiyacı vardı..
- bana güvenebilirsiniz..ben de size güvenmek istiyorum..yerime birini bulana kadar elimden geleni yapacağım..toplantı için ne öğrenmem gerek?..
Kalan son 15 dakikada bay hoseok dosyayı bana özetlemeye çalıştı...
Toplantı salonuna girdiğimizde içerde sadece bay jin ve yong wa vardı..bay jin bana gülümseyerek bakarken yong wa yine bakışlarıyla eziyordu..bay hoseok bay jin'in yanındaki koltuğa yürürken bay jin konuştu
- ne yaptınız kuzen?yeni asistanınla anlaşabildiniz mi?
Kuzen mi?..Bay jin ve bay hoseok akrabaydı demek..Ve sanırım Yong wa cadısı odada gördüklerini bay jin'e anlatmıştı..O an bay Hoseok'ta bir şey fark ettim.Yong wa'ya dik dik baktıktan sonra bay jin'e döndü
- evet hyung..Nyang benimle çalışmayı kabul etti..
Yong wa
- aman sevgilim dikkat et te yeni asistanın şirketi batırmasın..üzerinden acemilik akıyor bunun..
Bu kadın daha ilk saatlerden neden bana böyle davranıyordu anlamıyordum ama bana gizliden meydan okuduğu çok açıktı..
- haklısınız acemiyim..ama ben çok kolay öğrenen biriyim..O yüzden şirketinizi batıracağımı hiç sanmıyorum..
Bay hoseok'a baktığımda yüzünde küçücük bir gülümseme fark ettim..sanırım söylediklerim hoşuna gitmişti..