Part 1:Çaşıt

869 35 4
                                    

Yeni bölüm geldii!
Hepinize iyi okumalar umarım beğenirsiniz.

🌼

Gonca tüm gece babasının başında beklemenin verdiği yorgunlukla sarayın dışına çıktı alaeddini hem görmek ister hemde görürse gözlerinde öfke ve hayal kırıklığı görmekten korkardı.

Yinede onu görme umuduyla çoğu yere baktı sonrasında atının yanında görmüştü şehzadeyi ne kadar çekinsede yanına gitti.

"Alaeddin"

Alaeddin duyduğu sesin sahibiyle hızlanan kalbine şimdiden sinirlenmişti tam vazifeye giderken neden karşıma çıktı diyordu.
En sonunda kıza doğru döndü.

"Ne vardır gonca hatun vaktim azdır diyesin"

"Ben seninle konuşmaya geldim kendimi anlatmam gerekir böyle gitmeni istemezim"

"Ne anlatacan Gonca merak ederim ben duyacağımı duydum öğreneceğimi öğrendim"

"Alaeddin dinle beni bilirim öğrendiğin şeyler vardır lakin benden de dinlemen gerekir ben sana ihanet etmedim"

"Nasıl etmedin Gonca sırf anan istedi diye bana yanaşıp anana laf taşımadınmı ?"

"Alaeddin o iş öyle değildir bir kere dedim sadece onuda mecbur kaldığım için ettim eğer demesem"

Sustu Gonca devam edemedi bir an.

"Demesen ne olacaktı gonca ?"

"Anam sana sevdalandığımı anlardı bende belki birdaha seni göremezdim cesaret edemedim anla"

"Bu nedir imdi yeni vazifenmi anan bu sefer ne diye yolladı"

"Alaeddin etme inan vana severim ben seni"

"Gayrı olmaz Gonca ben kalbimi susturdum bundan sora sade aklımla hareket edecem"

Şehzade dediklerinden sonra goncayı dinlemeden atına binmişti.

"Baysungur alplar hayde gideriz!"

Gonca adamın gür sesiyle irkilmişti.
Arkasından seslendi.

"Alaeddin dur dinleyesin"

Adam atını dört nala sürüp çoktan uzaklaşmıştı.

Gonca dolan gözleriyle birlikte babasının odasına doğru yürümeye başladı.

🌼

Alaeddin ise saatlerdir hiç durmadan at sürüyordu baysungur artık durmaları gerektiğinin farkındaydı atlar harap olacaktı bu hızla gitmeye devam ederlerse.

"Şehzadem mola vermemiz icap eder atların dinlemesi gerekir"

Alaeddin her ne kadar durmak istemesede baysungur haklıydı düzlük bir alan bulduklarında atları ağaçlara bağlayıp mola verdirler.

Alaeddin ise bir ağacın dibine oturmuş hançeriyle elindeki dal parçasını oyardı baysungur da bu dalgınlığıma farkındaydı.

"Şehzadem eyimisiniz dalgın görürüm sizi"

Alaeddinden ses gelmemesiyle tekrar seslendi.

"Şehzadem!"

Alaeddin birden daldığı yerden çıktı.

"Ne olur baysungur de hele"

"Şehzadem derimki dalgın görünürsünüz bir derdinizmi vardır ?"

"Vardır da çaresi yoktur baysungur"

"Öyle deme şehzadem derdi veren dermanınıda verir elbet"

"Doğru dersin baysungur"

Düşündü adam onun derdide dermanıda aynı kişiydi zehirden panzehir edilmesi gibi lakin dermanını bulmak istermiydi bilmezdi bir çift göze bakıp yine aynı hataya düşmek istemezdi.

"Hayde baysungur alplar toplanın yola devam ederiz"

🌼

Gonca babasının başında beklerken anası onu başka bir odaya konuşmaya çağırdı.

"Ne olur ana çekiştirir durursun ?"

"Kızım ahvalimizi görürsün baban yaralıdır cerkutay sen ikinizde açığa çıktınız itibarımız çok azaldı"

"Ana demeyeyim demeyeyim derim amma bunların hepsi hırs ve kibirden olur bilirsin demi"

"Gonca! Ben ne ettiysem ailemiz ve ahalimiz için ettim"

"Halimize bak ana iyimi oldu sence imdi ne istersin"

"Sana vaktinde demiştim bulduğum biriyle evlenecen diye imdi bunu hemen etmemiz gerekir "

"Ana sen ne dersin bu halde bu mudur derdin?"

"Kızım senin bir beyle evlenmen gerekir itibarımızı geri kazanmamız gerekir"

"Olmaz ana bu sefer dinlemeyecem seni gayrı yetti ilk defa birini sevdim ya ilk defa canımı ona siper edecek kadar birini sevdim onuda elimden aldınız gayrı benden birşey beklemeyin ben atam için herşeyi ederim lakin bunların arasında sevmediğim birine varmak yok!"

Gonca sinirle anasının yanından ayrıldı arkasın bağıran saadet ise hala aynı düşüncelere sahipti.

"Bu dediklerini ödeyeceksin Gonca"

Konuşmalara şahit olan Fatma ise duydukları karşısında şaşkınlık içindeydi bir hatun nasıl okurduda bu kadar gaddar olabilirdi.

🌼

"Şehzadem tek başına sızmak istediğine eminmisin? İzin ver bende geleyim"

"Olmaz baysungur tek kişi hemen girip çıkmam icap eder karacelasun zaten dikkatlidir bizimde çok dikkatli olmamız lazım sende alplarla geldiğimiz güzergahta nöbet tutun ben çıkar çıkmaz gelecem"

Alaeddin üstündeki Moğol kıyafetiyle aralarına sızmıştı şu saçma kıyafetin tek iyi yanı yüzünü gizleyebilmesiydi.

Babasının dediğine göre karacelasuna gelen bir mektup vardı ve onu bulmalıydı.

Karargahlarında etrafı gözlemlerken karacelasun otağından çıkmıştı nökerlerine emirler yağdırdıktan sonra yanına birkaç nöker alarak karargahtan ayrılmıştı.

Alaeddinde bunu fırsat bilip nökerlerin yemek saatinin gelmesini bekledi herkes toplanınca oda etrafı kolaçan edip otağa girmişti ne kadar yemekte olduklarını bilsede her an biri kontrole gelebilirdi.

Heryeri armaya başladı ilk başta kayda değer birşey bulamasada yol güzergahları ve en sonunda mektubu bulmuştu.

Bulduklarını kıyafetine saklayıp otağdan hemen çıkmıştı bir süre daha nökerlerin arasında kaldıktan sonra ormana doğru görünmeden gitmişti.

Geldiği güzergahı doğru gidince baysunguru ve alpları bulmuştu.

"Şehzadem çok şükür eyisiniz"

"Eyiyim baysungur bu belgeler osman beye gidende daha iyi olacam"

Herkes mektubun ve diğer belgelerin alınmasına sevinmişti alaeddin de üstündeki kıyafetlerden kurulduktan sonra hep birlikte yenişehire yola çıkmışlardı.

Algon/Gümüşservi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin