𝓝𝓸𝓽 𝓘̇𝓷𝓽𝓮𝓻𝓮𝓼𝓽𝓮𝓭• 𝘛𝘩𝘦𝘰𝘥𝘰𝘳𝘦 𝘕𝘰𝘵𝘵

𝐼 𝐻𝑎𝑣𝑒 𝑇𝑖𝑚𝑒

Elimde ki vodkadan bir yudum aldım ve hızlıca ayağa kalktım. Dian'da ne olduğunu anlayamadan benimle ayağa kalktı.

"Gel seni bir yere götüreceğim!"

Dian cevap veremeden elini tuttum ve insanların arasından geçmeye başladım. Salondan çıktığımızda yapılan büyü sebebiyle müzik sesi tamamen yok olmuştu. Adımlarımı yavaşlatmadan merdivenlerden çıktım.

"Nott? Nereye gidiyoruz?"

Dian lafını bitirdiği gibi merdivenler de bitmişti.

"Burası Astronomi kulesi."

Dian gökyüzüne şaşkınca bakar ve etrafta yürürken sözüme devam ettim.

"Üst sınıflar burayı genelde içmek için kullanılır, yani çoğu zaman bizde. Kulede kimse görmeden sigara içebileceğin tek yer burası. Çünkü öğretmenler buraya ders haricinde adımını bile atmaz."

"Çok güzelmiş."

Hala gökyüzüne bakarken ağazı açık konuştu. Şuan o kadar tatlı görünüyordu Ela gözleri yıldızların ışığı ile tamamen mavi gibi görünüyordu.

"Otursana."

Kulenin köşesine bağıdaş kurduğumda yanıma oturdu ve bacaklarını kuleden aşağı bıraktı. Kafamı arkamda ki kolona yasladığımda hala gülümseyerek gökyüzüne bakıyordu. Bende aynı gülümseme ile parlayan gözlerine bakıyordum.

"Gerçekten çok güzelsin Dian."

Gözlerini gökyüzünden ayırıp bana bakmaya başladı.

"Teşekkür ederim."

O kadar sessizdi ki neredeyse duymamıştım.

"Neden yıl ortasında transfer oldun?"

"Diğer okuldan atıldım."

Güldüm ve sırtımı kolondan ayırıp biraz ona yaklaştım. O da gülümsedi ve bana döndü.

"Neden? Ne yaptın?"

"Karabüyü."

"HoHooo! Birileri canını sıkmış olmalı."

"Aslına bakarsan, ben birilerinin canını sıktım. Onlar bana yapmadan ben onlara büyü yaptım."

"Akıllıca."

Bana doğru bağıdaş kurdu ve kollarını ile bacaklarının arasını kapattı. Şuan o kadar güzel görünüyordu ki, tanrım normalde olsa üzerine atlardım. Ama şuan dikkatimi vücudu çekmiyordu. Dian ile konuşmak çok daha farklıydı. Çok daha değerli hissettiriyordu.

"Sen ne iş? Okulu sever bir tipin yok. Derslerin boktan ama iyi bir büyücü olduğun belli."

"Okulu sevmem tabi, kim sever? Aile zoru ile geliyorum değelim."

"Peki bana bu takıntı-"

"Takıntılı değilim."

Derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Bana olan ilgin nerden geliyor?"

"Sende başkalarında olmayan bir şey var. Seni ilk gördüğümde bile zaten tanıyor gibi hissettim. Çünkü seninle benziyoruz, bunu biliyorum. Her konuda, düşünce şeklimiz, mizahımız, aklımız aynı çalışıyor. Senin için yaratılmışım gibi geliyor. "

Göz devirdi ve kuleden dışarı baktı.

"Vay, sanki beni biraz çözmüşsün?"

Biraz daha yaklaştım.

"Elimden geleni yapıyorum diyelim."

Gülümsedi ve sigaramı elimden alıp arkasındaki kolona  yaslandı.

"İçtiğini düşünmemiştim."

"Pek içmem zaten, özel anlarda."

Gülümsedim ve sigarayı geri aldım.

"Sence bu özel bir an mı?"

"Henüz emin değilim Nott."

Tam zamanı!

İkimizde konuşmuyoruz, ortam güzel, ilk öpücük için daha iyi bir an yakalayamam.

Hızlıca öpmek için uzandım ki kafasını yana çekti.

Anın refleksi ile kafamı omzuna dayadım.

Gülüyordu, hem de gayet yüksek sesle.

"Çok beklersin."

Gülümsedim ve geri çekildim.

"Vaktim var."
✰
✰
✰
✰
𝘚𝘌𝘓𝘈𝘔
Kitaba Harry'yi dahil etmeyi düşünüyorum, sizce Dian ve Harry için bir arkadaşlık oluşturayım mı? Belki Zümrüdü Anka yoldaşlığı ile bir bağlantı kurarız?
Fikirlerinizi belirtirseniz çok sevinirim!
Vote ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen!