𝓝𝓸𝓽 𝓘̇𝓷𝓽𝓮𝓻𝓮𝓼𝓽𝓮𝓭• 𝘛𝘩𝘦𝘰𝘥𝘰𝘳𝘦 𝘕𝘰𝘵𝘵

𝐼'𝑚 𝐹𝑎𝑙𝑙𝑒𝑛 𝐿𝑜𝑣𝑒 𝑊𝑖𝑡ℎ 𝑌𝑜𝑢

"Theo ! Hadi artık, geç kalacağız?!"
"Geliyorum!"
Koşarak merdivenlerden inerken hâla söylenen Enzo'ya yetiştim,
"Ne söyledin ya?"
Beni beklemeden yürümeye başladı,
"Merlin aşkına! Saat çoktan 23.45! Sana 23.00te çardakta buluşacağımızı söyledim ve oraya gelmedin bile! Evine geldim ve üstüne seni 20 dakika bekledim!"
Gözlerimi devirip adımlarımı hızlandırdım,
"Tanrım, lütfen Enzo? Parti tüm gece sürecek zaten. Neden bu kadar abartıyorsun?"
"Dostum sadece beklemekten nefret ediyorum, tamam mı? Dian'a mektubunu neden sabah yazmadın ki?"
"Sokuk aile kahvaltıları falan işte. Tüm günüm tanımadığım akrabalarım ile geçti!"

Bu gece eski bir arkadaşımız Pearl'ün düzenlediği büyü bir parti var, tüm eski arkadaşlar ve hogwarsttan bir çok kişi orada olacak. Enzo'nun saçma aciliyetine aldanmayın, çokta önemli bir şey değil. Bu sadece tatilin başında, balolar başlamadan önce aramızdaki bir eğlence.

Enzo ile 20 dakika yürüyüşün sonunda eve vardık,
"Vay be! Bu sene daha büyük ha?"
Evin camlarından içerinin ne kadar kalabalık olduğu görünüyordu,
"Sanırım, geçen sene pekte böyle değildi. Ama geçen sene Josh'un evindeydi. Pearl'ün evi daha büyük, bu yüzden olabilir.
"Herneyse, hadi girelim!"
İçeri girdiğimiz gibi gözlerim ileride kalabalığın arasındaki Pearl'ü buldu, aynı anda onunda beni görmesi ile gülümseyerek bana doğru yürümeye başladı. Hızlıca Enzo'ya döndüm,
"Pearl geliyor."
Pearl insanların arasından sıyrılarak yanımıza vardı,
"Tanrım gelmişsiniz!"
Hızlıca kollarını boynuma doladı ve sonra Enzo'ya sarıldı,
"Sizi görmek çok güzel çocuklar!"
Mutlu görünüyordu, gerçekten geldiğimize sevinmiş gibiydi,
"Seni götmekte güzel, uzun zaman oldu."
"Hemde nasıl! Ah şey burası biraz kalabalık, Blaise ve Pansy üst kattaydı, isterseniz siz onlara katılın."
"Ah tabi, sonra görüşürüz."
Pearl'den ayrılıp üst kata çıktık, o kadar çok oda vardı ki, Tanrım Pearl'ün evi gerçekten kocaman. En sonunda Blaise ve Pansy'yi bulabilmiştik.

"Vaayy kimler gelmiş? Geç kaldınız gençler!"
Pansy'nin sözlerine göz devirirken hepimiz odada ki koltuklara yerleştik.
"Sorma Theo çok meşguldu. Her gün Dian'a mektup yolluyor, daha tatil başlayalı 2 hafta oldu, biri varmadan diğerini yazıyor."
"Sadece kız arkadaşın olmadığı için kıskanıyorsun Lorenzo!"
Enzo'nun yanında ki yastığı fırlatması ile hepimiz gülmeye başladık.

"Oh, bende Dian ile konuştum. Geçen hafta ona mektup yoklamıştım. Bu gün onun ki geldi."
Dian Pansy ile bile konuluyordu, lanet baykuşlar o kadar yavaş ki mektupların gelmesi neredeyse 4 gün sürüyor. Bu tatil asla bitmeyecek gibi.
"Hadi ya, ne konuştunuz?"
"Yani genel öyle işte..."
Pansy'nin yüzünden anlam veremediğim saçma bir ifade vardı, bir şey sakladığı belliydi ama kestiremiyorum. Herneyse tüm gece içiyor ve birlikte aşırı eğleniyorduk, bir kaç saat sonra mutfakta Blaise ve Enzo ile oturuyorken Pansy yanıma geldi,
"Theo benimle dışarı gel!"
"Neden, ne oldu?"
"Hadi acil gel!"
Ben henüz cevap veremeden Pansy kolumdan tutmuş beni insanların arasından çekiştirerek koşturuyordu. Sonunda evden çıktığımızda hâla aynı hızla yürüyorduk,
"Pansy umarım beni saçma sapan bir şey için koşturmuyorsundur! Zaten kafam çok güz-"
"Sadece susamaz mısın?"
"Tanrı aşkına Pans-"
Bir abda gördüğüm manzara ile cümlem yarım kaldı, Dian karşımda bir kaç metre ileride karanlıkta ağacın altında oturuyordu,
"Size iyi eğlenceler Nott!"
Pansy koşarak eve döndü, Dian ise hâla karşımda durmuş gülümsüyordu, hızlıca ayağa kalktı ve bana doğuru yürümeye başladı, SİKTİR DİAN!
Koşaraka Dian'a sarıldığımda hâla gülümsüyordu,
"Rüya mı görüyorum? Burada ne yapıyorsun?"
"Beni Pansy çağırdı, geleceğini duyunca seni görmek için geldim."
Kollarını boynuma dolayıp alnını alnıma dayadı,
"Seni o kadar çok özledim ki Dian! Seni her gün görmeye çok alışmıştım."
Kıkırdadı,
"Bende seni özledim, tatilim iğrenç geçiyor. Keşke sende benimle olsaydın."
Dudaklarına kısa bie öpücük verdikten sonra geri çekildin,
"Gel oturalım."
Elinden tutup ileride ki büyük çınarın altına yürümeye başladım, Dian ise konuşmadan sadece gülümseyerek arkamdan geliyordu.
Oturduğum gibi dibime sokuldu, bir kaç saniye sadece Dian'ı süzdüm, o kadar güzel olmuştu ki.
"Çok güzel görünüyorsun..."
"Teşekkür ederim...sarhoş musun sen?"
gülüp kollarımı Dian'a sardım,
"Sadece biraz."
"Anneme senden bahsettim biraz."

Dian annesine benden mi bahsetmişti?
TANRIM DİAN ANNESİNE BENDNE BAHSETMİŞTİ, DAHA ÖNCE DAHA TATLI BİR ŞEY DUYDUM MU?

Kafamı kaldırıp Dian'a bakrım,
"Sen annene benden mi bahsettin?"
Sadece kafa salladı, karanlık vile olsa kızardığını yanaklarından görebiliyordum.
Ellerimi yanaklarına koydum,
"Dian sen..."
Boynuna arka arkaya öpücükler bırakmaya başladım,
"O kadar tatlısın ki..."
"Yapma ya!"
Hızlıca omuzlarından tutup bedenlerimizi ayırdı,
"Söylediğime pişman etme Nott."
"Söylesene, annene hakkımda ne söyledin?"
Kafasını bacaklarıma koyup yere uzandı,
"Yani çok bir şey söylemedim aslında, sadece biraz bahsettim işte."
"Ne söyledi benim için? Bir şey dedi mi?"
"Yani baya merak etti seni..."
"Tanışırız belki?"
Sözlerim ile Dian'ın gözleri resmen parladı, hızlıca dikeldi ve bana baktı,
"Nasıl yani? Sen ailemle tanışmak ister misin?"
"Tabi, neden olmasın? Sen benimkilerle tanışmaz mısın?"
"Yani bunu ister misin ki?"
"Tabi,ki! Buna çok hoşuma gider."
"Nott sana bir şey soracağım...ama buna dürüstçe cevap ver lütfen...yani hayır ise hayır, evet ise e-"
Elimi yanağına koyup eğildim ve dudaklarından öptüm,
"Hadi, söyle bana."
"Aramızda ki şey, ciddi bir şey olarak görüyor musun sen? Yani sence biz ciddi bir ilişki mi yaşıyoruz yoksa sadece takılıyor muyuz?"

Bu gerçek bir soru muydu? Takılmak mı? Ah Dian sana deli gibi aşık olduğumu ne zaman anlayacaksın? Cevap vermek için bir maç saniye düşündüm,
"Tabi ki takılmıyoruz, seni çok seviyorum Dian. Senden önce kimseye böyle hissetmedim, sende kayboluyorum. Beni sadece varlığın ile büyülüyorsun sanki. Her gördüğüm an nutkum tutuluyor, seni görmeye doyamıyorum, hatta alışamıyorum bile, her baktığımda daha çok aşık oluyorum gibi, kendimi sana çok kaybettim."

Dian yalnızca biraz dolmuş gözleri ile bana bakıyordu,
"Sence? Sen bizi ne olarak görüyorsun?"
Ellerimi saçlarının arasına geçirip oynamaya başladım, gözlerini kaçırdı,
"Yani ben...başta bunu bir okul flörtü olarak görüyordum. Daha önce ki ilişkilerimden farklı olacağını da düşünmemiştim, benim için öylesine takılmak gibiydi, yani birlikte zaman geçiriyorduk o kadar. Ama sonra...değişti. Artık senden hoşlanmıyorum. "

"Sana aşık oldum."
✰
✰
✰
✰
𝘚𝘌𝘓𝘈𝘔
Son 2 kısa bölümden sonra biraz daha uzun bi bölüm yazayım dedim. Bu bölümde özellikle biraz daha Dian'ın duygularını belirtmeye çalıştım, çünkü Dian'ı Theo'yu tanıdığımız kadar iyi tanımıyoruz, ilişki hakkında korkuları olduğunu, aslında Theo ile tam olarak bir iletişimleri olmadığını, bu yüzden ikisininde birbiri için ne düşündüklerini bilmediklerini belirtmeye çalıştım. Sizce daha fazla Dian'ın ağzından bölüm yazmalı mıyım?
Umarım beğenmişsinizdir, fikirlerinizi belirtmeyi ve beğendiyseniz vote verip yorum yapmayı unutmayın<333