Özay'ın gidişinin üzerinden 5 saat geçmişti. Saat daha yeni 10:00 olmuştu. Üzerimde ki yorgunluğu atmak adına küveti buz gibi bir suyla doldurdum.
Soğukluğun verdiği etkiyle titresem de önce yaşadıklarımı sindirmeye çalıştım. Bi 10 dakika sonra sakinleştiğimde ellerimin uyuştuğunu fark ettim. Artık vücudum çıkmam gerektiğinin sinyallerini verince kalkmak için hareketlendim.
Bornozumu üzerime geçirip giyinmek için bir kaç parça kıyafet çıkardım. Yeni dolabımın yeni parçalarına göz gezdirdim. Bavulum da getirdiğim kıyafetler bir yere kadardı.
Bu zor ve bir o kadar da tehlikeli iş için dışarı çıkıp kendime yeni bir giysi dolabı düzenlemem gerekecekti. Bugün bunu halletmem gerektiğinin bilincinde makyaj masamın önüne geçtim. Sade bir alışveriş makyajını suratıma geçirip ayaklandım.
Babamın evin çevresine yerleştirdiği adamları görünce hayretle ağzımı açtım. Böyle bi kalabalık beklemiyordum. Alışveriş için arkamda 10 tane adamla gezmemek için onları atlatmak istedim. Fakat adım atmamla beni fark etmeleri bir oldu.
"Bir şey mi istiyorsunuz Çisem Hanım?"
"Alışveriş için dışarı çıkacağım."
"Tabii arkadaşlar eşlik etsin." yanındakilere yaptığı baş hareketiyle etrafım anında koruma doldu.
"Planım da sizinle gitmek yok görevinize yani evi korumaya geri dönün."
"Üzgünüm efendim babanızın kesin emri var biz olmadan dışarı çıkamazsınız."
"Bişey olmadan geri döneceğim zaten." Omzunda ki kartına bakıp adının Onur olduğunu anladığım çocuğa baktım.
"Onur?"
"Evet efendim."
" 2 saat içinde burada olmuş olacağım zaten, böyle ufak şeyler için arkamda kuyruk istemiyorum, geri döndüğümde babamla bu konuyu konuşmuş olacağım."
"Peki efendim fakat biz babanızdan talimat gelene kadar yanınızda bulunmak zorundayız."
Pes etmeyeceklerini anlamamla ağzımın içinde küfür yuvarlamam bir oldu. Odama geri çıkıp üstümdekileri değiştirme kararı aldım. Pespembe elbisemin içinde arkamda korumalarla gezemezdim. El alem ne düşünür değil, daha çok kendim rahatsızlık duyacağım için değiştirdim üstümü. Sırt dekolteli mor mini bi elbise geçirdim üstüme.
Aynadaki görüntüme memnun bir bakış atıp makyaj tazeledim.
Bu hayata bu kadar çabuk adapte oluşum canımı yakıyordu. Her şeyden vazgeçmiş, hiçbir şey yaşanmamış gibi hayatıma devam etmek en sevmediğim şeydi.
Annemi, babamı özlemiştim.
Kafamda ki düşünceleri göndermek istercesine salladım kafamı. Sonra saçlarıma yön vererek inci küpe, kolye takımını taktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Butimar
Teen FictionBaşkalarının hele de babamın zorlamasıyla hiç bişey yapmak istemezken kalbim kardeşimin intikamıyla atıyordu. Yıllardır soğumayan tek şey onun acısı ve intikamımızdı. Babama bu sefer ortak amacımız için başımı eğerken karşımda ihanet yanımda düşmanı...