Bölüm 7 : Suçluluk

39 13 41
                                    

Karşımda ki adamda beklediğim sinir ile belki de çok büyük bir kavga, çatışma ya da olabilecek her hangi bir tehlike için kendimi hazırlamış değer verdiğim tek kişiyi güvence altına almışken kapıda gördüklerime yalandan bile olsa şaşırmam gerekiyordu.

Batu'dan beklediğimin aksine o yüzünde çok endişelenmiş bir şekilde bana bakıyordu. Ona ne olduğunu sormama fırsat kalmadan kapıyı açmamla bana sarılması bir olmuştu. 

Benim düşündüklerimin aksine o benden gerçekten hoşlanıyordu. Bu çok kısa bir süre de çok etkili davranışlarımla olmuştu.

Yüzünde gördüğüm ifadeyle beraber kemiklerimi kırarcasına bana sarılınca düşüncelerimin doğruluğunu anladım.

Belki çok sonralarda hissedeceğim duyguyu şuan içimde hissetmiş, suçluluk duymuştum.

Onu kullanıyor, amacım için yerimi sağlamlaştırıyorken onun böylesine teslim oluşu içimde suçluluk duygusunu meydana getirmişti.

Belki de bu intikam için bu kadar uğraşlara girmeyip onları yer altı dünyamdan yok etmeli ve yer üstünde sularını kurutmalıydım.

Belki onlar gibi birinin canını elinden almayacaktım ama hedefim bir kişiyken içine Batu'da dahil olmuş ve kişi sayısı ikiye yükselmişti.

bu işin sonunda birinin elinde yaşayacak can diğerinde ise yaşama hevesi bırakmayacaktım.

Söyledikleri kadar uğursuzdum belki de...

Batu saçlarımı kokluyorken bunu gizlemeden sesli nefesler alarak yapıyordu.

Bense zorlukla "Kemiklerimi kıracaksın." demeyi başarmıştım sonunda.

Az önce içimde hissettiğim suçluluk duygusunu o gizleme gereği duymadan yüzünde bana sunuyordu.

Oysa ben ona ruhsal çok zarar verecekken o bana fiziksel zarar verdiğini düşünüyordu.

"Çok özür  dilerim bir an boşluğuma geldi."

"İyi misin?"

"Arkamı döndüm yoksun bir şey oldu sandım."

" Öyle adamlar benim gibilerin peşinde hep olur benim yüzümden başına bir şey gelseydi kendimi nasıl affederdim bilmiyorum."

"Ne oldu, nereye gittin?"

Bir soru daha için ağzını açıyordu ki "İçeriye geç de konuşalım."

İçeriye adımını atacakken asla beklemeyeceğim bi insandan beklemeyeceğim bir hareket daha geldi.

"Abi içeriye girmesen mi eve gitmemiz gerek." Özay'ın sözleriyle kan beynime sıçrarken Batu'nun gözlerinde ki kararlılıkla onu dinlemeyeceğini anladım.

Batu elleriyle korumalarına işaret verip hepsini arabalarının içine sokmuş, Özay'la konuştuktan sonra tek başına içeri girmişti.

Bana güvenmişti.

Ve ben o güveni boşa çıkaracaktım. 

Buna artık eskisi kadar sevinemiyordum.

İçeri girdikten sonra ikimiz için kahve yapmalarını söyledim çalışana. Anlatmaya başladım. Kendi yararıma olacak yalanlarla kendimi onun gözünde daha değerli hale getirecektim. Buna mecburdum.

"Arkandan koşmaya devam ediyorken bir anda biri beni sağa çekti. Diğeri boğazıma bıçak dayadığı için savunmaya zamanım olmadı. Ama sende biliyorsun normalde baktığımızda değil ikisi, ikisinden 10 tane daha olsa yere sererdim cesetlerini. Neyse daha sonra arkandan bağırdılar büyük ihtimalle tek amaçları tehdit olacaktı."

ButimarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin