Kendimi serin bir odanın içinde uyanmış halde bulalı 1 hafta olmuştu.
Batu o saçma günden sonra odama sadece 4 kez gelmişti. Dördünü de iki gün içerisinde harcamıştı.
Artık odama gelmeyi bırak birilerini bile göndermiyor, dışarı çıktığım zamanlarda bile sorun çıkarır hale gelmişti ve nedenini kestiremiyordum. Aynı zamanda Samet'e ne olduğu da meçhuldü.
Peki ben ne zamandır onun izinlerine göre yaşıyordum?
İsteseydim buradan çıkabilirdim, peki neyi bekliyordum?
Beklemekten de, bekletilmekten de nefret eden Çisem Çakal, neler oldu sana?
Buradan çıkmak istemeyecek kadar aciz misin Çisem?
Değildim ama 1 hafta içinde bir çok şeyden emin olmuştum.
Planlar, ihanetler, duygular.
Herşey değişecekti.
Artık net olmam gerekiyordu fazla gevşek davranmıştım.
Yataktan kalkıp son 7 günde yaptığım gibi telefonumu alıp bahçeye çıktım. Batu'da son 7 gündür yaptığı gibi bahçede ki veranda da oturmuş sabah kahvesini içiyordu. Gündelik programını ezberler hale gelmiştim. Yanına gitmek yerine küçük çiçeklerle donatılmış çardağın içine girip oturmayı tercih ettim.
Çiçeklerin verdiği huzur kokusuyla telefonda gezinmeye başladım. En son uygulamada paylaştığım fotoğraf yüzbinlerce beğeni almıştı.
Eskiden de az beğeni almazdım ama bir gönderim ilk defa bu kadar fazla beğeni alıyordu. Nedeni ise tam da tahmin ettiğim gibi Batu'yla aramızda çıkan dedikodulardan ve o videodan dolayıydı. Takipçi sayımda fazlasıyla yükselmişti.
Bunlara fazla dikkat etmeden galeriye başka bişey paylaşmak için girdim.
Şimdi çekinmektense, 2 gün önce malikanenin içindeki odaların birinde aynanın karşısında çektiğim fotoğrafı paylaşmayı tercih ettim.
Altına da "Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin." yazdım.
Anlamak isteyene çok şey anlatıyordu. Anlayabilene..
Bugün tüm sabrımın sonuydu artık Batu'nun tek hareketi her şeyi değiştirebilecekken onun pek umurunda değilmiş gibi gözüküyordu. Sebebini anlayamadığım şekilde aşırı uzak davranıyorken bi de yanına gidip ondan bildi dilenmezdim. İstediğini yapsın.
Aklımda ki tüm şüphelerimden emin olmak isterken Batu'nun böyle davranması bizim zaten aramızda kilometreler varken bizi iyice uzaklaştırmıştı.
Onur'u aramayı düşünürken buradan çıkışın aslında benim için zaten kolay olduğunu düşünmüştüm.
Onur'dan günlerdir ahali hakkında bilgi alıyordum. Sosyete Sinem'in gerçek yüzü hakkında konuşuyorken, yer altı sadece benim nasıl tutsak tutulduğumu konuşuyordu. Abim ise;
Abimse sadece buradan çıkabileceğimin farkındaydı ama çıkmadığım için sinirliydi yine de beni babama karşı savunuyordu. Babam bu durumdan o kadar rahatsızdı ki planı iptal etmeyi bile düşünmüştü.
Yıllar sonra ilk defa benim iyiliğim için bir şeyler yapmak istemişti.
Şuna bakın ki bu seferde ben istememiştim. Artık ihtiyacım yoktu.
Oda ihtiyacım olduğu zaman yoktu...
Bunları kafamdan atmak istercesine ayağa kalkıp malikanenin spor salonuna geçtim.
Bir kaç fitness aletinden çıktıktan sonra boks yapmak için ringe girdim. Tek başıma kum torbası yumruklamakta iyi olabilirdi ama arkamdan içeri giren Batu sayesinde buraya girmek işime gelmişti.
Ben bunları düşünürken onun iç çekişi istemediğini ama buraya uzun zaman sonra konuşmak için geldiğini gösteriyordu. Arkama dönmedim. Tahminimce ellerini sarıyordur.
Onunla konuşmak ve ya dövüşmek arasında kararsızdım.
Omzuma çıplak elleriyle dokunduğunda arkamı dönmek zorunda kaldım. Ellerinde tuttuğu özel yapımlı pembe tüylü ve taşlı günlük o kadar güzeldi ki.
O günlük..
Benim günlüğümdü. İçinde yazmayan yoktu. 12 yaşına kadar her gün düzenle günlük tutardım. Bunu bilen tek kişi olan kardeşim bana günlük tasarlatmıştı. Babamı "arkadaşıma vereceğim" diye kandırmıştı. Çünkü babama göre günlük gibi şeyler zayıflık göstergesiydi. Bize yasaktı ama dinlemezdik. Abim de, bende Tuana'da günlük tutardı.
İçinde aynı zamanda albüm gibi Tuana'yla o kadar fotoğrafımız vardı ki.
Varlığını unuttuğum günlüğü Batu'nun elinde görmek yabancısı olduğum bi duyguyu iliklerime kadar hissettirmişti.
Soğuk kanlı kalmaya çalışırken aklıma gelen bambaşka fikirlerle istem dışı titremeye başlamıştım.
1- Batu'da bu günlüğün ne işi vardı?
2- Bu günlüğün benim olduğundan haberi varmıydı?
3- Günlüğü okumuşmuydu?
En önemlisi;
4- Kim olduğumu anlamışmıydı?
***
Hikayeyi ilerletemediğimin farkındayım ama şuanlık elimden gelen bu ve yaz tatilinde bölüm atacağım dedikten sonra bölüm atamamamın nedeni taslaklarda başka bir kitapla uğraşıyor olmam.
Yayınlamayacak olsam bile benim çok önemli ve hayatımda ki yeri çok büyük. Bunun başlıca sebebi ise kurgu olmaması.
Bu bölüm çok boş geçti.
Önemli olan fikir değişikliğinde bulunmam kitabı en fazla 10 bölüm daha uzatacağım. İlerletemiyorum ve kasıyor, bunun en büyük kanıtı okunma sayısının nasıl düştüğü.
Neyse bir sonra ki bölüme gelirsek kafamda deli şeyler var inşallah oturtabilirim ama henüz bu bölümü sindiremedim çünkü yazamadım. Performans düşüşünü uzun zaman ara vermiş olmama bağlayıp toparlamayı düşünüyorum.
Bir sonraki bölüm çok sürmeden gelir. O zamana kadar dikkat edin kendinize :)
Öpüldünüzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Butimar
Teen FictionBaşkalarının hele de babamın zorlamasıyla hiç bişey yapmak istemezken kalbim kardeşimin intikamıyla atıyordu. Yıllardır soğumayan tek şey onun acısı ve intikamımızdı. Babama bu sefer ortak amacımız için başımı eğerken karşımda ihanet yanımda düşmanı...