Mesafe Koymak

112 26 12
                                    

Multimedia; Alp

Yeni bir sabaha gözlerimi açtığımda alarmdan önce uyandığımı farkettim. Saçlarımdan gelen yoğun şampuan kokusunu içime çekerek kalktım yataktan. Daha sorguya çekilecektim dün gece için. Uyanmamış olduklarını ümit ederken onların işte olduğunu unutmuştum. Günlük ritüellerimden sonra mutfağa girdiğimde bakıcısının Alple beraber kahvaltı yaptığını gördüm. Onlara selam vererek masaya oturduktan sonra bir şeyler atıştırmaya başladım.
" Abla bugün okula gitmesen olmaz mıı? Çok sıkılıyorum ben tek başıma."
"Pınar ablan var ya Alpcim, hem benim okula gitmem gerek."
Alp oflayarak suratıma çaresizce bakınca kıyamadım. Aslında okula hiç gidesimde yoktu. En iyisi Alple beraber evde takılmaktı. Servisçiye haber verdikten sonra Alpin kulağına eğilerek "Güzelce kahvaltını yapmazsan okula giderim, senlede oynamam." dedim.

Alp hızlı hızlı kahvaltısını yaparken dolu ağzıyla bir şeyler söylemeye çalışıyor ve gülümsüyordu. Tatlı şebek ya.
Kahvaltı faslından sonra Alple oynamadığımız oyun kalmadı; Saklambaç, körebe, yakalamaca.. Hatta evin içinde futbol bile oynamıştık. Onun mutlu olduğunu gördükçe ben daha çok mutlu oluyordum. Neşeli kahkahalarımız evin her bir yanına doluşurken kapı çaldı. Pınar ablanın kapıya gittiğini gördükten sonra Alple oynamaya devam ettim.

Pınar abla "Esiin! Arkadaşın gelmiş." diyince kapıya fırladım. Karşımda Ergin'i görüp üstümü başımı baştan aşağı süzerken Ergin de aynı şeyi yapıyordu. Ergin kendini tutamayıp pijamalarıma gülerken bende ona eşlik ediyordum. Ergin zorla kendini toparlayıp "Okula gelmiyor musun? Seni almaya gelmiştim." dedi.

"Bugün Alp'e söz verdim onunla beraberim."

"Alp?"

Ah ben ne salağım ya, daha Alp'i tanımıyor ki, nerden bilecek kardeşim olduğunu.

Alp koşarak kapıya geldiğinde onun saçlarını okşayarak:
"İşte bu minik afacan Alp."

Ergin elini sıkması için eğilip elini Alp'e uzatarak;
"Memnun oldum minik afacan bende Ergin." dedi. Alpte minik elleriyle Ergin'in elini sıkmaya çalışırken aklıma kayalıklardan çıkarken Ergin'in elimi tutması gelmişti.
"Hmm, peki o zaman ben okula gideyim yarın görüşürüz."
Silkinip kendime geldikten sonra "Peki, görüşürüz." diyebildim. Ergin arabasına binip uzaklaşırken ona teşekkür etmeyi unuttuğumu farkederek kendime ne kadar salak olduğumu söyledim. Daha sonra onun bana çok fazla teşekkür ettiğimi söylemesi geldi aklıma ve içime biraz da olsa su serpildi.

Alp'e yönelerek "Alpcim, sen biraz çizgi film izlesen olur mu? Ben yoruldum da." dedikten sonra Alp'in yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Başıyla onaylama işareti yaparken ben çoktan odama doğru yol almıştım. Yatağa kendimi atarak yastığın kenarında duran telefonumu aldım. 3 cevapsız arama ve 2 mesaj.
3 cevapsız aramanın 2'si Cenkerden, 1'i annemden; mesajlarsa Cenker'e aitti. Mesajlar kısmını açarak okumaya başladım.

"Seni aradım ama ulaşamadım. Beni meraklandırıyorsun, okulda da yoksun. Her şey yolunda mı?"

"Esin bana ulaş."

Neyin nesiydi ki bu kadar merak. Kocaman kızım ben kendi başımın çaresine bakamaz mıyım sanki?

"Her şey yolunda, merak etme." yazıp gönderdikten sonra aklıma düşünceler nüfuz etti.

Cenkerle ilk tanıştığımızda Ergin benim kolumu sıkarak onunla arkadaşlık etmememi söylemişti. Ve bugün sabahta Ergin kapıma gelirken, Cenkerse telefondan sürekli bana ulaşmaya çalışmıştı. Bu biraz garip değil miydi? Bunlar neyin peşindeydi acaba? İçimden bir ses kötü şeylerin olacağını söylerken başka bir seste fazla evhamlı olduğumu söylüyordu.

Bu konuyu iyice düşündükten sonra ikisiylede arama mesafe koymaya karar verdim. Onlar yokken gayette sakin bir hayatım vardı. Onlar hayatıma girdiğindeyse çok hareketli günler geçirmiştim.

Düşüncelerimle boğuşurken mesaj sesi araya girdi. Tanımadığım bir numaradan gelen mesajı açarak okumaya başladım.

"Bugün hocalar derslere girmiyorlar, eylem varmış. Okulda canım sıkıldı. Birlikte bir şeyler yapalım mı?"

Büyük ihtimal Ergin olduğunu düşündüğüm kişiye mesaj attım.
"Sen kimsin?"

"Seni çok kez düşmekten kurtaran kahramanın,Ergin ben."
Onun bu ukalalığa kaçan hareketlerinden gerçekten çok sıkılmıştım.

"Alpleyim demiştim."

"Alpi de alıp parka gitsek?"

"Çizgi film izliyo şuan hayatta kalkmaz televizyon başından. Teşekkür ederim yine de. Sonra görüşürüz."

Mesajı yollarken biraz ikilemde kalmıştım. Aslında Alp parka gideceğimizi duysa televizyon hiç umrunda olmaz, direk kapıya fırlardı. Ama kendime bir söz vermiştim, onlarla arama mesafe koyacaktım. Ve bu konuda oldukça kararlıydım.

Bir dakika bir dakika! Şuan düşünmem gereken tek şey vardı; Ergin numaramı nereden bulmuştu!?

Sen ve Ben ; "Biz"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin