Bölüm şarkısı; Passanger - Let Her Go
Multimedia; Aras
Kapıdaki silüeti görür görmez aklıma korku filmlerinden kareler gelmişti. Şu an azılı bir katilin beni elinde testereyle evde koşturduğunu falan hayal ediyordum. Ben, ürpermeye ve hayal kurmaya devam ederken duyduğum ses beni kendime getirdi. Kapıda karşımda dikilen kişi Aras'tan başkası değildi.
Aras, benim çocukluk arkadaşımdı. Onunla daha okula başlamadan tanışmış, birlikte aynı okula gitmiştik. Her günümüz birlikte geçerdi, birlikte okula gider gelirdik. Liseye geçtiğimizde okullarımız farklıydı ama arada sırada görüşmeye devam ederdik.
İnsanlara güvenmememin ve onlardan uzak durmamın sebebi en yakın arkadaşım dediğim insandan yediğim kazıktı. Kız arkadaşını kıskandırmak için benimle öpüştüğünü ve daha ileriye gittiğini söylemişti ona. Ve sanki gerçekten böyle bir şey yapmış gibi benden çok etkilendiğini söylemişti. Bunu aylar sonra kız arkadaşından öğrenmiştim. Ve öğrendiğim günden beri insanlardan nefret eder hale gelmiştim. Kendime verdiğim söz bu yüzdendi. Benim güvensizliğimin sebebi Aras'tı.
Benimle barışmak için kırk takla attıysa da hiç biri işe yaramamıştı. Böyle bir şeyi hayatta kabullenemez ve affedemezdim. Bu yaptığı affedilmez şeydi. İnsanlara iftira atmak ve onun namusunu kirletmek bu kadar basit bir şey miydi?
Ben ki ilk defa bu yaşta bir erkeğin elini tutmuştum, o da yardım almak içindi. Bana nasıl böyle bir şeyi yakıştırabilirdi ki? Kim olsa benimle aynı tepkiyi verir ve aynı şeyleri hissederdi.
Ben kapıda büyük bir şok geçirirken ne bir tepki veriyor ne de bir şeyler söylüyordum. Aras bir şeyler söylüyor gibiydi ama inanın o anda hiç bir şey duymuyordum, adeta sağır olmuştum.
Geçirdiğim şokun farkına varan Aras beni sertçe sarsmaya başladı. Hala gözlerimi açıp kapıyor bunun bir rüya olmasını diliyordum. Ama maalesef bu bir rüya değildi. Karşımda duran Aras'tı.
"S-sen ne arıyorsun burada?"
O şoktan sonra anca konuşabilmiştim. Ama sesim o kadar iğrenç çıkmıştıki. Titrek, korku dolu..
-Ahh Esin, ne kadar da özlemişim sesini, sürekli bir şeyleri sorgulayan gözlerini, sarı saçlarını.. Çok özledim ben seni Esin, sen gittiğinden beri o kadar yalnız ve iğrenç hissediyorum ki. Kimse beni anlamıyor oysa sen ne de güzel anlardın beni. Gözlerimden okurdun nasıl hissettiğimi, ne düşündüğümü. Birlikte ne anılarımız oldu Esin. Hiç birini unutmadım inan bana. Lütfen affet beni, sana sarılmaya çok ihtiyacım var, her zamankinden fazla. Yaptığım o kadar iğrenç bir şeydi ki. Sen gittiğinde anladım hepsini. Lütf..
Arası daha fazla dinlemek istemiyordum. Her kelimesi, her harfi kalbime bir ok gibi saplanıyordu. Gözlerimin dolduğunu daha yeni fark ediyordum. Aras bir şeyler zırvalarken kapıyı yüzüne kapattım. İnanın ki hiç abartmıyordum verdiğim tepkileri. Ben ona dostum demiştim, can yoldaşım. Onu anlatırdım hep anneme, bir şey olsa Aras'a canımı bile emanet ederim diye.
Ben canımı bile emanet etmeyi düşünürken, o hissettiğim güven duygusuna bile sahip çıkamamıştı. Güven karşılık isteyen bir duyguydu. O ise tamamen yerle bir etmişti duygularımı. Onu gerçekten kardeşim gibi benimsemiştim. Yeri geldiğinde abim, yeri geldiğinde arkadaşım, yeri geldiğinde sırdaşım olmuştu çünkü.
Kapıyı suratına kapattığımda daha fazla gözyaşlarıma işkence etmeden onları serbest bıraktım. Kapıya arkamı dönerek yere çöktüm. O kadar kötü hissetmiştim ki iki sene sonra. Bir insanın hayatına girip çıkmak bu kadar aza indirgenebilecek bir şey değildi. İnsanlar, en ufak şeyden bile nem kaparken bu iğrenç ithamlarla yargılamak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben ; "Biz"
Teen FictionHayatı tanımak, hayatı yaşamak kadar zordur. Birde bu süreçte insanlara karşı olan güveninizi yitirdiyseniz.. İşte Esin o kişilerden, hayatı tanımaya çalışırken insanlara olan güvenini kaybedenlerden. Bunun bir sebebi var, yüzleşmek istemediği bir...