İhtiyacım olan şey tam da buydu. Aras'ın bana sımsıkı sarılması ve "Her şey iyi olacak." demesi. Hiçbir şeyin iyi olacağı yoktu, olmayacaktı da. Bunu biliyordum. Peki bunu bildiğim hâlde neden bunları duymak istiyordum? Belkide inanmaya ihtiyacım vardı, Aras'ın beni inandırmasına.
Dakikalarca sarıldık. Dakikalar bana saat gibi gelmişti. Belkiı de saat olmasını istediğim içindi. Bir sarılışı nasıl da değiştirmişti her şeyi. Bu sarılış Aras farkıydı. Ona sarılmaktan hiç bir zaman bıkmayacaktım.
~
"Ya! Hayır, o bisikleti ben kullanacağım!" diyerek yer yer lacivert, aralarında sarı motifler bulunan bisikleti kapmıştım. Aras'a ise kırmızı bisiklet kalmıştı. Bisikletleri bir saatliğine kiralayarak sahile doğru sürdük.
"Çok yavaşsın Esin, kağnı sürüyorsun sanki." diyerek meydan okudu bana.
Bir anda gaza gelmiştim. Öylesine deli sürüyordum ki insanlar bana ters ters bakış atıp bir şeyler söylüyordu. Aras'ın kahkaha seslerini duyuyordum. Ama durmayacaktım, bunu o istemişti.
Ondan sonrası bir saniyede gelişti. Aras'a bakmak için kafamı arkaya çevirdim ve kendimi çöp konteynerında bulmuştum.
Aras'ın yaklaşan kahkaha sesinden buraya doğru geldiğini tahmin edebiliyordum. Öyle bir tiksiniyordum ki şuan kendimden. Hayatımda hiç bu kadar iğrenç kokmamıştım. Orama burama konan sinekler de cabasıydı.
Aras durmuş bana bakıyor ve kahkahalarını susturmaya çalışıyordu. Aras'a ölümcül bir bakış attıktan sonra elini ağzıyla kapatıp fermuar işareti yaptı. Aras bu, ağzını fermuarlasa yine de susar mı? Yeniden kahkahayı basınca aklıma gelen fikirle ilham perilerime hayali bir göz kırptım.
"Aras! Nefes alamıyorum!"
"Hahaha, alamazsın tabi o iğrenç koku yüzünden."
"Aras yardım et lütf-"
Sözümü yarıda keserek bayılma taklidi yaptım. Aras hem çöp konteynerının dışından beni çekmeye çalışıyor hem de adımı çığırıyordu. Beni dışarıdan çekemeyince çöp konteynerının içine girdi. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
Aras beni taşımaya çalışırken tek hamlemle konteynerın içine düştü. Kahkahayı basmamla Aras'ın ölümcül bakışlar atması bir oldu. Ben ona bakış atarken o gülüyordu, sıra bendeydi.
Aras sinirden deliye döndü.
"Sana bir şey oldu diye korktum aptal kız!"
Kahkahamı yarıda keserek dalga geçmeye başladım.
"Ne kadar? Az mı çok mu?"
"Esin!"
Son bir kahkaha patlatarak konteynerdan çıktım. Elimi uzatarak Aras'a yardım teklif ettim. Ama elimi iterek kendi çıkmayı tercih etti. Anlaşılan Aras Bey bu kez sinirlenmişti.
İkimiz de ordan kurtulduktan sonra Aras bisikletini alarak yürümeye başladı. Herhalde bisiklet de pis kokmasın diye binmiyordu. Ben de Aras gibi yaparak onu takip etmeye başladım. Bir yandan da beni affetmesi için bir şeyler geveliyordum. İğrenç kokum burnuma gelince burnumun direkleri kırılıyordu. Bisikletleri teslim ettikten sonra vedalaştık.
Eve gittiğimde 3 kez duş almıştım. Koku yoktu ama huylanıyordum. Saçımı 6 kez şampuanlayıp bol suyla yıkamıştım. Bitlenme fikrinden korkarak saçımı kontrol ettim. Neyse ki bir şey yoktu. Aras'ı aradım ama açmayınca aramaktan vazgeçtim.
"N'aber pis kokarca?" yazarak gönderdim. Cevap gelmeyince yatağıma uzanıp kendimi serbest bıraktım.
~
"Ben haklıydım bir kere!"
Aras'la o günkü çekişmeyi hâla devam ettiriyorduk. Anılarımız depreşince bir tuhaf olmuştum. Nasıl davranmalıydım? Eski Aras varmış gibi mi? Ya da onu hiç tanımamışım gibi mi?
Acaba bir şeyleri fazla mı büyütüyordum? Bence büyütmekte haklıydım.
"Nerelere daldın yine?"
Aras'ın sesi beni kendime getirmişti. Hâla aynı yerde oturup eskilerden konuşuyorduk.
"Bu kadar küslük yetmez mi uğur böceğim?"
"Yeter mi? Tanımadığım aptal bir kıza benimle yattığını söylüyorsun ve o kız benden hıncını almak için bizim okuldaki kızlara hemen yetiştiriyor. Ben kaç kişinin iğrenç ve aşağılayıcı bakışlarına maruz kaldım biliyor musun? Beni aşağılık ithamlara yem ettin. Bir de karşıma geçmiş yeter artık diyorsun. Artık gerçekt-"
Sözümü tamamlamaya izin vermeden beni kendine çekerek sımsıkı sarıldı. Sırtımın damla damla ıslanmasıyla ağladığını anlamıştım. İçimde Aras'a karşı her zaman bir ayrıcalık, bir iltimas vardı. Bunu ona belli etmek istemiyordum.
Onun ağlamasıyla ben de ağlamaya başladım. Hem kendini hem beni sakinleştirmeye çalışırmışcasına saçlarımı okşuyordu. Burnunu çekti ve konuşmaya başladı. Bu sırada hâla sımsıkı sarılıyorduk.
"Tamam, haklısın ben adice bir şey yaptım, sana hiç yakışmayan bir şeyi sana yakıştırdım üstelik sen benim her şeyimken. Hiç beklemediğin bir insandım biliyorum, Allah beni kahretsin. Ölseydim de söylemeseydim. Ama şunu bil, eğer bana son bir şans daha verirsen yeminim olsun ki seni bir daha hiç incitmeyeceğim ve kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim. Yalvarırım beni affet Esin."
Bir erkeğin ağlamasına dayanamıyordum. Özellikle o erkek Aras ise. Acaba son şansını versem yine pişman olacak mıydım? Bir insana ikinci şansı vermek her ne kadar aptallık olsa da insan bazen körü körüne aptallık yapmak istiyor.
"Peki." dedim. "İstediğin gibi olsun."
Zaten sıkı olan kollarını daha fazla sıkarak nefes almamı zorlaştırdı. Sonra beni yüz yüze bakacak konuma getirdi.
"S-sen ciddi misin?"
Heyecandan ve şaşkınlıktan kekelemeye başlayınca gülmemi zorlukla bastırdım.
"Evet, seninle barışacağım. Ancak eskisi gibi olmamız zaman alabilir. Hemen eski hâlimize dönmeyi bekleme."
"Bana küs olmadığınu bilmek bile bana yetiyor uğur böceğim." diyerek gülümsedi.
Saatlerdir burada Aras'la oturuyordum, telefonum da sessizdeydi. Doğa'yı fazla endişelendirmiş olmalıydım. Telefonumu çıkararak bildirimlere baktım.
25 Cevapsız Arama
15 MesajEyvah! Doğa beni dövecek. Endişeyle Aras'a artık gitmem gerektiğini söyledikten sonra hızlı adımlarla eve yol aldım.
Kapıyı tıklamamla açılması bir oldu. Doğa'nın yüzündeki ifadeden korktuğunu anlayabiliyordum. Bizimkilere de haber vermiş, evde volta atıyorlarmış. Hah! Aras'ı affetmek ve onları habersiz bırakmakla üst üste iki kez aptallık yapmıştım zaten.
Uzuuun bir aradan sonra geri döndüm. Hikayenin gidişatına karar vermek bir hayli zamanımı aldı. Yazmak istememiştim, hatta bu hikayeyi silmeyi bile düşündüm. Baktım ki okuyucu sayısı uçuşlara geçmiş, hemen yazayım dedim.
Bu arada darylllll adlı kullanıcının Katil hikayesine bakarsanız sevinirim, sürükleyici bir hikaye olmuş. :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben ; "Biz"
Teen FictionHayatı tanımak, hayatı yaşamak kadar zordur. Birde bu süreçte insanlara karşı olan güveninizi yitirdiyseniz.. İşte Esin o kişilerden, hayatı tanımaya çalışırken insanlara olan güvenini kaybedenlerden. Bunun bir sebebi var, yüzleşmek istemediği bir...