Sinirden elimdeki çöp poşetiyle eve girmiştim . Kimdi o yavşak?
Sare 'nin misafirim dediği kişi o muydu ?
Sare 'ye dokunma cesaretini nerden buluyordu ?Gelen baş ağrım yine ne kadar sinirlendiğimi gösteriyordu . Bir hışımla salona girdim ve bana şaşkınlıkla bakan Tim 'in ve Simay 'ın bakışlarına mağdur kaldım. Elimdeki çöp poşetini Emre'ye verdim .
Fırlattın diyelim biz.
" Önünüze dönün lan ! Ne gördünüzde ne bakıyonuz ?"
Adana'lı işte .
Simay çekingence sordu :
" Abi ne oldu ?"
" Yok bir şey canım sıkkın."" Karahan seni tanıyorum. Bu kadar sinirlenmenin bir açıklaması olmalı. " diyen Pusat'ı sinirden uğuldayan kulaklarımla zor zor algılıyordum .
En son konuşmasını isteyeceğim kişi konuştu .
Anıl .
" Komutanım bir kız için mi bu kadar sinirlendiniz ? Size daha güzelini de buluruz biz , canınızı sıkmayın ."
" Anıl o güzel ağzını kırmamı istemiyorsan kapat , yoksa ben gayet güzel bir şekilde kapatıcam sonra ömrün boyunca açamayacaksın ."
Herkes kıkırdamayı kenara bırakıp sessizce oturmaya başlamıştı . Çok konuşan baş belası Simay zillisi bile.
Sarp oturduğu yerde dikleşip :
" Ne olduğunu anlatacak mısınız komutanım?"
Yağız da başını salladı ve :" Evet komutanım anlatın ya meraktan çatlayacağım."
" Anlatayım dimi . Sonrada bir güzel kısırlarımızı yerken dedikodu yaparız."
Anıl 'dan " Harbi mi ?" sesi yükselince iyice şartellerim attı.
" Lan lan ... , herkes evine yürüyün lan !"
" Komutanım o kadar yol geldik nasıl gidelim ? " Diyen Yağız sınırlarımı aşmakla kalmamış beyin hücrelerimi patlatacak noktaya getirmişti.
" Eviniz üst kattaki karşılıklı daireler Yağız . Şimdi si- def olup gidin. Gördünüz Simay 'ı misafirliğinde kısası makbuldur , hadi görüşürüz. "
O sırada Simay benim burda olduğumu unutup :
Heralde unuttuğunu varsayıyorum, yoksa bu yüksek özgüveni bana bir sinir harbi daha yaşatacak .
" Anıl abi o çocuğu bana ayarlamayı unutma ."
Kapıya doğru yol alan Anıl:
" Tabiki de abim ." dedi ta ki beni görene kadar." Ne çocuğu Anıl ? Anıl, Anıl , Anıl ..."
" Komutanım?"
" Anıl yürü git. Yarın karargaha erken gel bir sabah sporu yapalım."Yutkunan Anıl başını salladı ve üst kata çıkmaya başladılar. O sırada alt katın merdivenlerinden daha önce hiç görmediğim sarı saçlı elinde market poşetiyle bir kız çıkmaya başladı.
Başıyla bize selam verdi ve Sare 'nin kapısını çaldı. Bu Sare 'nin misafirimiydi ?
Kapıda dikilen Pusat'la Simay 'ı omuzlarından tutup çevirdim ve kapıyı kapatıp salona geçtim.Hassiktir .
Durumumun özeti bir kelimeyle buydu . Sare bana durduk yere yalan söylemezdi , doğruyu söylemişti , ki buna emindimde .
Bir anlık bile olsa "acaba "diye geçiren beynimi si- seveyim ben. Kıza çok sert davranmıştım . Kapıyı kapatırken gözlerindeki kırılmışlığı illaki görmüştüm. Nasıl bu kadar kör olabilmiştim ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANÇER
Teen FictionKadının kalbine saplanan sözler bir hançer gibiydi . Kadının sapladığı sözlerde hançer gibiydi . Adam sebep olduğu yaraya yara bandı olabilecek miydi ... Peki kadın yeniden açtığı yarayı kapatabilecek miydi? Çenemi yukarı kaldırdım ve ağzımdan çıka...