Bir yarayı kanatmak çok kolaydı , ama sarmak... O kadar kolay olduğu söylenemezdi .
Yüzbaşı Alphan KARAHANOnun bir yarası vardı, bende onun yarasını kanatmıştım. Fazla ileri gitmiştim . Revirde Üsteğmen Sarp , Kıdemli Astsubay Yağız, Teğmen Ayaz ve ben kalmıştım .
Gözlerimden yaşlar ardı ardına yuvarlanıyor ve revirdeki sessizlik çığ gibi büyüyordü . Özür dilemeliydim , açtığım yarayı sarmalıydım .
Teğmen Ayaz 'a döndüm ve :" Ben Yüzbaşı'nın odasına gidiyorum . Burası sizde Teğmenim."
O sırada içeriye Pusat girdi . Gözleri beni buldu ve dediğimi duymuş olmalı ki :
" Sare şuan yanına gitme . Çok sinirli, her an herkese patlayabilir ."
" Patlasın , gitmem lazım . Onun canını yaktım."
" Evet , yaktın. Ama burası bunu konuşmak için pek uygun değil. Benim odama geçelim." dedi . Başımı salladım ve onun peşinden ilerledim. Odasına geldiğimizde koltuğuna oturdu ve oturmam için eliyle siyah deri koltukları gösterdi. Oturdum ve konuşmaya başladı." Sare diyorum sorun olmaz değil mi ?"
" Yok olmaz . "
" İlk önce Alphan 'ın dedikleri için onun adına ben senden özür dilerim."
" Hayır , o haklıydı. Ben bir anda fazla çıkmıştım. Ve onun canını acıttım ." Dertli bir nefes verdi ve devam etti:" Sare senle açık konuşacağım . Biz bir aile gibi olduk tim olarak . O yüzden Alphan'ın her şeyini bilirim . Onunda kolay bir aile hayatı olmadı. Alkolik ve karısına şiddet uygulayan bir babası vardı . Anlayacağın Alphan çocukluğu elinden alınmış, hayata daha iri gözlerle bakan birisi .Sende öyle söyleyince kendisinin babasına benzediğini düşünüp delirdi. Evet canını acıttın ama şuan yanına gidersen , kulakların hiç duymak istemeyeceğin şeylere maruz kalacak ."
Zar zor yutkundum . Gözümden bir damla daha yaş süzüldü. Alkolik bir baba hayal ettim. Evde terör estiren , karısına el kaldıran bir baba ve buna şahit olan küçük bir çocuk.
Üstüne üstlük aradan yıllar geçmesine rağmen dengesizin birinin gelip, onun babası gibi olduğunu düşündürtmesi ...
Berbat , iğrenç , bok gibi hissettirdi.Saçımı kulağımın arkasına koydum ve zorla da olsa dudaklarımı araladım:
" Ben ... Öyle demek istememiştim . Yani .. öyle biri olduğu aklımdan geçmemişti. Revirde bağırıp sert çıkınca sinirlerim bozulmuştu bende anın verdiği öfkeyle , tüm sinirimi ondan çıkardım . O yüzden gitmem lazım. Diyeceği şeyleri hakettim ." dedim ve Pusat ' a söz hakkı tanımadan odadan çıktım.
************
Odamın içinde volta atarak derin düşüncelere boğulmuştum. Sinirden çattığım kaşlarım gelecek baş ağrısının habercisiydi . Adımlarım sert , parmaklarımın boğumları sıkmaktan kızarmıştı .
İnsanların dış görünüşünüze göre sizi yargılaması ne kadar iyiydi ? Mesleğimin getirisi olarak her şeyde mükemmelliyetçi oldum ve karşı taraftanda her zaman bunu bekledim .
Acaba bu yüzden aşırı sert veya korkutucu mu görünüyorum diye düşünmedim de değil .Revire gidince Teğmeni yerinde bulamayınca, sabrımın sınandığını hissettim .
O yavşak Teğmen 'in yeri revirdi . Ağır bir yaralı olsa ve Sare tek başına durumu kontrol altına alamasa , kara toprağa bir şehit daha verilecekti.Ben kara toprağa 63 tane şehit verdim . Yaşım ise 29 . Yaşımın iki katından fazla şehit koydum o kara toprağa. Ve daha acısıda o şehit haberini vermek ...
Dışarıdan duygusuz , hissiz görünürüz . İçten içe boynumuz bükük gideriz o ailenin yanına. Bunu ben daha iyi bilirim. Bugün bir şehit verme olasılığıyla karşı karşıya geldim ve revirde Teğmenin olmaması tam anlamıyla zıvanadan çıkmalıktı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANÇER
Teen FictionKadının kalbine saplanan sözler bir hançer gibiydi . Kadının sapladığı sözlerde hançer gibiydi . Adam sebep olduğu yaraya yara bandı olabilecek miydi ... Peki kadın yeniden açtığı yarayı kapatabilecek miydi? Çenemi yukarı kaldırdım ve ağzımdan çıka...